Çocuklarda Fonolojik Farkındalık

Fonolojik farkındalık, sözlü iletişimin her türünde kilit bir rol oynar. Bu yazımızda daha fazla bilgi edinin.
Çocuklarda Fonolojik Farkındalık

Son Güncelleme: 25 Eylül, 2019

Neden belirli bir şekilde konuştuğumuzu ya da çocukların sesleri nasıl zamanla kelimelere dönüştürdüğünü hiç merak ettiniz mi? Bunun sebebi fonolojik farkındalıktır ve bu küçük yaşlarda farkında bile olmadan gelişen bir beceridir.

Çocuklarda fonolojik farkındalık nedir?

Kavram

Fonolojik farkındalık, sözlü iletişimin temelidir. Sesler olmadan, kelimeleri dile getiremeyiz.  Dil hakkındaki bu farkındalık bebekken gelişmeye başlasa da, bütün hayatımız boyunca değişmeye ve olgunlaşmaya devam eder.

Diksiyonun mükemmelleştirilmesi veya kendi sesleriyle birlikte yeni dillerin öğrenilmesi, buna örnek olarak gösterilebilir.

Çocukluk boyunca fonoloji

En başından başlamak gerekirse, bebeğinizle nasıl konuşuyorsunuz? Büyük bir ihtimalle sürekli aynı tonu kullanmadığınız gibi, çocuklara ve yetişkinlere kurduğunuz cümlelerin zorluğu da farklıdır.

çocukla konuşmanın önemi

Bebekler, kendileriyle konuşulan ses tonu sayesinde, sezgisel olarak dili oluşturan sesleri ve kelimeleri öğrenmiş olur. Bu aşamada taklit ve tekrar etmek çok önemlidir. Telaffuz, boğazın ve ağzın pek çok şekilde hareket etmesini gerektiren karmaşık bir süreçtir.

Örneğin, bebeğinize “anne” gibi basit bir kelime bile söyleseniz, onun doğru şekildeki telaffuzunu bulabilmek için çocuğun bunu sürekli tekrarlaması gerekir. Bu durum, öğrenilen her yeni kelime için geçerlidir.

Çocuklarda fonolojik farkındalığın etkileri

Fonolojik farkındalık, sözlü iletişimin yapısını ve kelimelerin fonolojik parçalarını anlama kalibileyi olarak tanımlanabilir. Bu beceri, yazılı dili öğrenmek için de gereklidir. Bu nedenle,  çocuklukta doğru bir şekilde konuşmayı öğrenmek çok önemlidir.

Okulda, çocuklar ilk olarak sözlü egzersizler aracılığıyla öğrenir. Ardından, öğretmenler seslere karşılık gelen harfleri öğretir. Küçük yaşlarda, tersten yazmanın normal olduğunu unutmayın. Çocuk büyüdükçe öğrenilen şeyler daha karmaşık hale gelir ve duydukları kelimeleri ve cümleleri yazmaya başlarlar.

Yavaş yavaş, çocuk söylediği ve yazdığı her şeyin doğru olmadığını ve dilde bazı kurallar olduğunu öğrenir. Bazı öğretmenler ve ebeynler, tam olarak bu aşamada çocukta disleksi olup olmadığı öğrenebilir. Bununla birlikte, günümüzde disleksi engel teşkil etmez.

Çocuklardaki fonolojik farkındalığı artırmak

Taklit etme ve tekrarlama

Daha önce de söylediğimiz gibi, bu bebeklerin ve çocukların en sık kullandığı yöntemdir. Ancak, bunun yetişkinler veya gençler için faydalı olmadığını kim söyleyebilir?

Yaşlandıkça, yeni fonolojik kuralları öğrenmenin biraz daha uzun zaman aldığı doğrudur ancak imkansız değildir. Kendi dilimizdeki ve başka dillerdeki telaffuzumuzu her yaşta mükemmelleştirmemiz mümkündür. Sadece önümüzde iyi bir örnek olması gerekir.

Benzer seslere sahip kelimeleri tekrar etmeye veya diğerlerinin aksanını veya telaffuzunu taklit etmeye çalışın. Çocuklar ne kadar fazla tekrar ederse, öğrenmeleri o kadar kolaylaşır.

dil gelişimi

Okuma

Yüksek sesle okumak veya okunanı dinleyip tekrar etmek, çocukların fonolojik kabiliyetini geliştirmeye yardımcı olur. Ayrıca, içinde birden fazla kahramanın bulunduğu hikayeler okuyorsanız, çocuğunuz da bunlardan birini seslendirebilir.

Okumanın her türlüsü faydalıdır. Çocuğa bu alışkanlığı kazandırmak, hem yazma ve konuşma başarısını artırır hem de çocuğun kelime bilgisini, yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirmeye yardımcı olur. Ayrıca, toplum içinde konuşmalarına da yardımcı olur.

Diksiyon konusunda uzman kişiler

Bazen çocuklar belirli sesleri telaffuz etmede zorlanırlar. Böyle durumlarda, bir konuşma terapisti çocuğun telaffuzunu düzeltmek ve doğru telaffuz yöntemlerini öğretmek için en iyi seçenek olabilir.

Bununla birlikte, konuşma terapisti ve öğretmenler, evde çocuğunuza yardımcı olabilmenize olanak tanıyan birtakım egzersizler önerebilir. Unutmayın ki kimse mükemmel değildir ancak hepimiz kendimizi geliştirme yeteneğine sahibiz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.