Dikkat Eksikliği Yaşayan Bir Kızım Var

Dikkat Eksikliği Yaşayan Bir Kızım Var

Son Güncelleme: 04 Eylül, 2018

Evet doğru.. Ben, hayatımda şu ana kadar bana verilen en büyük hediye olan bir kızın, dikkat eksikliği yaşayan bir kız çocuğunun annesiyim. Kızım iki saniye içerisinde tüm evin altını üstüne getirebilir ve hemen sonrasında gördüğüm en parlak bakışlarla gözümün içine bakabilir. Çünkü kızımın bakışlarında bile o kadar yoğun bir his var ki.

O benim tek ve eşsiz prensesim. Evet atlar gibi, Mısır gibi, jimnastik gibi, helikopterler gibi ve… prensesler gibi egzotik… O çok farklı, evet çok.. O gerçekten eşsiz.

O Her Zaman Özeldi

Benim küçük kızım, bu durumda doğan diğer tüm bebekler gibi doğumundan itibaren açık belirtiler göstermeye başlamıştı. O, “asabi” bir bebekti; sürekli olarak ağlardı ve onu sakinleştirmek gerçekten de çok zordu. Uyuması da oldukça zahmetliydi. Yatağına geçene kadar beşiğinin başında mutlaka birisinin bulunması gerekiyordu. Çünkü uyumadan önce çok hareket ederdi. Sürekli olarak hareket eden küçük gözleri, doğumundan itibaren etrafında olup biten her şeyi takip ederdi.

Ayrıca oyuncakları ile oynama konusunda da sorunlar yaşıyordu. Oyun oynarken biraz daha fazla zaman geçirmesine yardımcı olmak için onun yanında oturmam gerekiyordu. İşte o, babası ve ben böyle büyüdük.

Dikkat eksikliği

O, Yoğun Duygular Yaşayan Bir Kız Çocuğu

Dikkat eksikliği sorunu esas olarak kendisini düşünmeden hareket etme, sabırsızlık, acele etme ve hatta kimi zaman da dikkatsizlik özellikleri ile kendini göstermektedir. Ancak aynı düşünmeden hareket etme özelliği kızımı, hayatta tanıdığım en sevecen insan yapıyor. Kızım en içten ve anlık olarak hissettiği kucaklama isteğini gerçekleştirme konusunda asla tereddüt etmez. Aklına geldikçe neşe içinde öpücükler yollar ve güzel iltifat sözcükleri sarf eder. Doğal, sevgi dolu ve neşelidir. Her şeyde onu kahkahalara boğan komik bir taraf bulur. Bulunduğumuz yer bir sinek vızıltısının dahi duyulmadığı bir yer olsa bile.

Elbette bu düşünmeden hareket etme özelliği kimi zaman (belki de hemen her zaman) ihtiyatsız ve riskli davranışlar sergilemesine de yol açar. Aklına gelen güzel şeyleri söylerken bir yandan da pek de nazik olmayan diğer şeyleri de söyler. Ancak bu durumu nasıl kontrol edeceği konusu üzerinde birlikte çalışıyoruz. Birazcık sabır ve olgunlukla bu problemin de üstesinden mutlaka gelecektir.

Başarısının Anahtarı Azimli Olması

Eğer birinin azimli olduğundan bahsedeceksek bu kişi benim kızımdır. Uzmanlar, kimi zaman bu dikkat eksikliği özelliğini olumsuz olarak nitelemektedirler. Ancak kızım için bu özellik başarısının sırrı durumundadır.

Onu durdurabilecek hiçbir zorluk yoktur. Yaşam sloganı, “Eğer zorsa daha fazla denerim.” cümlesi ile açıklanabilir. Azimli, ısrarcı ve kararlı bir yapıya sahiptir. Onun, hayran olunacak bir dayanıklılık ile birçok zorluğu aştığına şahit oldum. Bu yüzden onunla ne kadar gurur duysam azdır.

Bu arada itiraf etmeliyim ki, ısrarcı tarafı kimi zaman çileden çıkmama da neden olur. Aynı soruyu sadece bir evet cevabı alabilmek için defalarca sorabilir. Bazen içinden çıkamayacağı bazı durumlarla karşılaştığında, o konuyu bırakıp başka birine geçme konusunda sorunlar yaşayabilmektedir. Ancak eminim ki bu tür durumlar onun için gerçekten çok zor olanlardır. Yine de bu tür durumların üstesinden geleceği konusunda hiçbir şüphem yok. Biz de ondan öğrendiğimiz azimle istediklerini başarana kadar onun yanında olmaya devam edeceğiz.

Kızıl saçlı sevimli kız

Bir Renk ve Duygu Patlaması

Duygularının yoğunluğunu kontrol etmek ona halen bir miktar zor anlar yaşatıyor. Mutlu olduğunda size dünyaları vermek istiyor; hayal kırıklığına uğradığında ise birkaç saniye içerisinde sizin en büyük düşmanınız haline dönüşebiliyor. Üzgün olduğunda da hayatımda gördüğüm en büyük ve içten göz damlalarının döküveriyor.

İşte anne ve babalar olarak en büyük meydan okumayla tam da bu noktada karşılaşıyoruz. Çocuğumuzu onun sahip olduğu özelliklere saygı göstererek duygusal anlamda nasıl eğitebiliriz? Onun sevgi dolu, doğal ve eğlenceli bir insan olmaktan vazgeçmesini istemeyiz, fakat aynı zamanda kızgınlıklarını biraz kontrol altında tutabilse hayatta çok daha iyi ve mutlu olacağını da biliriz.

İşte biz de bazı terapiler eşliğinde onunla birlikte büyüyoruz. Hayatta sahip olduğumuz bu büyük hazineyi şekillendirerek anne ve babası olarak onun yanında büyüyor, bazen onun arkasından koşuyor bazen de yanında duruyoruz.

Farklı Olsaydı Ne Olurdu?

Eğer farklı olsaydı o durumda bu kadar özel olmazdı. Yani aslında, dikkat eksikliğinin sosyal anlamda güçlü kişiliği ile birleşmesi onun karakteristik özelliğini oluşturuyor. Prensesi, çarpık bir taçla harika bir biçimde oynaması ona özgü eşi olmayan bir durum. Ancak onu oynarken takındığı o güzel tavır sahip olduğu güzellikler arasında belki de en güzellerinden biri.

Davranışları onu düşüncesiz ve tedbirsiz yapıyor, evet bu doğru, ama o kadar doğal ve neşe dolu ki o küçük kaymalar ve düşmeler çok çabuk bir biçimde unutuluveriyor.

Dağınık, evet tabi ki öyle, ama kendisine söylendiğinde dağınıklığı gidermek ve odasını harika bir hale getirmek için o denli heyecan duyuyor ki.

Çok hazırcevap, tüm vücudu gibi dili ve beyni de oldukça hızlı bir biçimde çalışıyor. Çok hızlı düşünüyor, her şey için mutlaka her zaman bir açıklaması ve cevabı bulunuyor. Bu özellikleri onu çok başarılı yapacak. Bu konuda hiçbir şüphem yok.

Ve eğer farklı biri olsaydı, o durumda bütün günlerimi şefkat duygusu ve komik durumlarla dolduran, benim o hayal kırıklığına uğrayan, konuşkan ve hazırcevap prensesim olmayacaktı. Onu olduğu gibi seviyorum ve onu asla hiçbir şeye değişmem.

Çocuğunuza konan teşhis ne olursa olsun, bu teşhisin onun geleceğini belirlemesine asla izin vermeyin. Ona ve güçlü yönlerine güvenin, her şeyi başarabileceğine inanın. Nereye kadar ilerleyebileceğini şimdiden kimse bilemez ama siz her zaman onun yanında bulunun ve başardığına şahit olun.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.