Emzirme Döneminde Bebek Sancısı

Emzirme Döneminde Bebek Sancısı

Son Güncelleme: 30 Eylül, 2018

Küçük bebeklerde özellikle ilk 12 hafta süresince görülen sancı (kolik) (emzirme dönemi bebek sancısı), karın bölgesinde hissedilen kuvvetli ve acılı kasılmalar sonucu aniden ve şiddetli ağlamalara yol açmaktadır. Bu durum, anne ve babaların ruh sağlıkları ve sabırlı davranmaları açısından da oldukça zorlayıcı bir sürece işaret etmektedir.Annesini emen bebeklerde görülen sancı, günümüzde halen doktorlar için gizemini koruyan bir problem olmaya devam etmektedir. Çünkü bu sorunun tam olarak neden kaynaklandığı henüz bulunabilmiş değildir.

Uzmanlar, bebeklerin % 15’inde yaşamlarının ilk üç ayı boyunca karın bölgesinde kasılmalar olarak ortaya çıkan ve bebek sancısı ya da kolik olarak adlandırılan problemin görüldüğünü ifade etmektedir. Bu tür durumlarda, bebeklerin bir türlü yatışmayan, anlamsız ve kesik kesik bir biçimde ağladıkları gözlenmektedir.

Genelde, annesini emen bebeklerdeki sancı ve krampların akşam saatlerinde daha fazla yoğunlaştığı görülmektedir. Bu durum, üçüncü haftadan itibaren, her hafta 3 veya daha fazla günde, bebek 3 ayını doldurana kadar ve günün yaklaşık 3 saati süresince yaşanan bir problem olarak ön plana çıkmaktadır.

Bu tür rahatsızlığı olan bir bebek, aşırı derecede acıya yol açan çok yoğun ve ani bağırsak spazmları ile karşı karşıya kalır. Bu periyotlarda genellikle kollar bükülür, bacaklar karına doğru çekilir, yumruklar sıkılır, yüksek seviyede kızgın davranışlar sergilenir ve bağırsaklardan gaz salımı olur.

Bebeklerde Sancıya Neden Olan Faktörler Nelerdir?

Emzirme döneminde bebeklerde sancı

Yapılan araştırmalar sonucunda, bebeklerin annelerini emdikleri ilk üç aylık dönemde sancı sorununun yaygın bir biçimde yaşandığı ortaya çıkarılmıştır. (Annelerini emen bebeklerde %40’tan fazla bir oranda bu rahatsızlığa rastlanmaktadır.) Her ne kadar bu sorunu açıklayacak bir neden bulunamasa da bu durumun ortaya çıkmasına neden olan bir çok faktörün bulunduğu söylenebilir.

Merkezi Sinir Sisteminin Yeterince Gelişmemiş Olması

Bebekler yaşamlarının ilk haftalarında aşırı derecede uyarı ve dürtü ile karşı karşıya kalırlar. Bu da onların dış dünya ile olan bağlantılarında çok hassas olmalarına neden olur.

Sindirim Sisteminin Yeterince Gelişmemesi

Yemek yediğinde bebek mide reflüsü sorunu yaşar ve bu nedenle kusar. Bunun sonucunda da bağırsaklarında şiddetli ağrı ve sancı çeker.

Laktoza Karşı Duyarlılık

Bazı çocuklar inek sütünde bulunan proteinlere karşı duyarlıdır ve bunları sindirme zorluğu yaşar. Bu tür durumlarda, inek sütü yerine soya sütü ya da diğer proteinlerle beslenmesi çocuğun sancı problemi yaşamasının önüne geçecektir. Bu konuda en uygun teşhisin konulabilmesi için doktorunuza başvurmanız yerinde bir davranış olacaktır.

Uygunsuz Beslenme Yöntemleri

Bebeğin uzun saatler boyunca bir şey yememesi, annesini emerken ya da biberondan beslenirken hava yutması ya da çok hızlı bir biçimde beslenmesi uygunsuz beslenme yöntemleri arasında gösterilebilir.

Anne ve Babaların Endişeleri

Çocuklarda görülen sancı problemi anne ve babaların gergin ve hayli endişeli olmalarına sebep olmaktadır. Bu durumun sonucunda bebeğin gerginliği ve ağlaması da bir o kadar artmaktadır. Anne ve babaların bebek sancısı problemi ile karşılaştıklarında, zihinlerindeki her türlü soru işaretinden kurtulmak ve ne yapmaları gerektiği konusunda yardım almak için bir doktora başvurmaları tavsiye edilmektedir. Bu sayede kendi gerginliklerini dindirme ve çocuklarına yardım etme şansına sahip olabileceklerdir.

Emzirme Döneminde Bebeğimin Sancı Çektiğini Nasıl Anlarım?

emzirmede bebek sancısı

Bebeğimizin sancı sorunu olduğunu anlamamıza yardımcı olacak ve bize bir fikir verebilecek bir takım belirtiler bulunmaktadır. Bu belirtilere değindikten sonra, bebeğinizin bu aşamalardan dolayı rahatsız olduğunu anlamanız için faydalı olacak temel göstergeler ve işaretlerden bahsedeceğiz:

  • Çocuk sinirlilik, huzursuzluk ve rahatsızlık gibi belirtiler göstermeye başlar.
  • Günün belirli zamanlarında bebeğin karnı sertleşir.
  • Rahatsızlığı o denli büyüktür ki, diğer bazı durumlarda rahatlamasını ve keyfinin yerine gelmesini sağlayan çabalarınız bu durumlarda bir işe yaramaz.
  • Bebek gaz çıkarma konusunda sıkıntılar yaşar.
  • Bu rahatsızlık periyotu rutin bir hale dönüşür. Çünkü her gün aynı saatlerde, genellikle akşam üzeri saat 5’e doğru ortaya çıkar.
  • Bebek uzun süre boyunca ağlar.
  • Bebeğin uykusu oldukça hafif olur ve ayrıca uykuya dalma konusunda da birtakım zorluklar çeker.

Bebeğime Nasıl Yardımcı Olabilirim?

İşte size bebeğinizin ağlamasını azaltmak ve sancısını dindirmek için faydası dokunabilecek bazı teknikler:

Sıcak Uygulayın. Bebeğinizin ağlamasını azaltmak için kullanılabilecek yöntemlerden biri ağrıyan bölgede cildinin üzerine, şişe ya da sıcak battaniye ile küçük bir miktar sıcak uygulamaktır.

Ağrıyan bölgeye masaj uygulayın. Eğer bebeğiniz sancı çekiyorsa, ona masaj yapın: Ellerinizi saat yönünde karnı ya da sırtı üzerinde yuvarlak hareketler yaparak bebeğinizin rahatlamasına yardımcı olun.

Pozisyon. Sürekli olarak pozisyonunu değiştirin. Bu sayede bağırsakları daha iyi çalışacak, mide asidi daha az seviyelerde salgılanacak ve neredeyse hemen gaz çıkarabilecektir.

Müzik açın. Bebeğin rahatlamasını sağlayacak en mükemmel uyarılardan biri de müziktir. Bebeğinizi kollarınıza aldığınızda ona henüz daha hamileyken dinlettiğiniz tonlarda bir müzik açın, göğsünüze iyice yakın tutun ve bu sayede kendini güvende hissetmesini sağlayın. Bebek çok kısa bir sürede rahatlayacaktır.

Eğer size önerdiğimiz her yöntemi denediniz ve bunlardan hiçbiri işe yaramadıysa, o zaman B planına geçin. Bebeğiniz uykuya yenik düşene kadar sakinleşmesi için ona izin verin. Siz de sakin olun ve rahatlayın, kendinizi sakinleştirin, sinir ve endişelerinizden kurtulmaya çalışın. Böylelikle bebeğiniz uyandığında ona her annenin çok iyi bildiği o saf, eşsiz ve mükemmel sevgiyi tekrar sunmaya devam edebilirsiniz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.