Hamilelikte en sık görülen hastalıklar

Hamilelik sırasında sağlığımızı etkileyen bir dizi fiziksel ve psikolojik değişikliğe maruz kalırız. Hamilelik bir hastalık olarak değil, aksine, kadınların doğal bir dönüşüm hali olarak görülmektedir.
Hamilelikte en sık görülen hastalıklar

Son Güncelleme: 17 Ağustos, 2018

Ancak bu dönemde daha savunmasız oldukları için bir dizi hastalık ve enfeksiyona da açık hale gelirler. Bu hastalıkları tanıyın ve egzersiz, sağlıklı beslenme, uyum ve duygusal istikrardan oluşan sağlıklı bir rutin haline getirin, böylece dokuz aylık hamilelik sürecinizi travma olmadan geçirebilirsiniz.

Peki ya karşılığı? Dünyaya sağlıklı ve mutlu bebekler getirmek ve mücadele ve zevkle dolu bir doğum sonrası dönemi için hazırlıklı olmak.

Baş dönmesi ve mide bulantısı

Hamileliğin ilk aylarında oldukça yaygındır. Mide bulantısı ve baş dönmesi, doğrudan hamilelikle ilişkilendirilen durumlardır ve hamilelik kaynaklı oldukları söylenebilir. Birçok kadın, kusma veya sabah bulantısı nedeniyle hamile olduğundan şüphelenmeye başlar.

Bulantı ve kusma, kadınların gebelik hormonlarının yüksek olması ve ayrıca tat alma ve koku duyusunun daha hassas olması nedeniyle ortaya çıkar. Böylece, hamilelik sırasında daha önce tolere edilen ve hatta en sevdikleri olan yiyecekler, midelerini bulandırabilir.

Sağlıklı bir beslenme alışkanlığının sürdürülmesi, arzu ettiğiniz yiyeceklerin tüketilmesi, doktor tarafından reçete edilen özel ilaçlarla bulantı ve kusma ile mücadele edilmesi tavsiye edilir.

hamilelikte hastalıklar

İdrar yolları enfeksiyonu

İdrar yolunun bakteriler tarafından enfekte olması, hamilelik sırasında sık görülür, ç ünkü kadının pelvis bölgesi, bir değişim ve hassasiyet sürecindedir. İdrar yaparken, yanma, sık sık idrar yapma isteği, idrarda kötü koku, bulanık renk veya kanama olursa, doktora gitme vakti gelmiştir. Bu tür enfeksiyonlar, büyük problemlerden kaçınmak için zamanında tedavi edilmelidir.

Özel bölgenizde daha fazla hijyen sağlayarak, pamuklu iç çamaşırı kullanarak, ilişkiye girerken daha fazla özen göstererek ve aynı zamanda umumi tuvaletlere ve yüzme havuzlarına girmekten kaçınarak bu enfeksiyonları önleyebilirsiniz.

Preeklampsi

Hamilelik ile ilişkili bir komplikasyondur. Yüksek tansiyon ile ortaya çıkan bu komplikasyon, hamileliğin doğal gelişimini ve hamile kadının yaşamını ve sağlığını ciddi biçimde etkileyen bir durumdur.

Preeklampsi hamilelik için bir tehdittir, ancak ironik olarak – sadece en zirve noktasında tedavi edilir. Arteriyel tansiyonun (140/90) ölçülmesiyle saptanan bu patolojiden sonra doktorlar, hamilelik süreci için uygun tedavi yöntemini uygular.

Preeklampsi aynı zamanda idrar yolu üzerinden protein kaybına neden olur ve 35 yaş üstü, fazla kilolu ve önceden tansiyon problemleri yaşayan kadınlarda daha yüksek görülme oranına sahiptir.

Dengeli bir beslenme alışkanlığı ve hamile kadınlar için özel egzersizler preeklampsiyi önlemekte etkilidir. Benzer şekilde, tuz ve yağ tüketimi azaltılmalıdır.

spor yapan gebe kadın

Perinatal psikolojik bozukluklar

Perinatal psikolojik bozukluklar, kadınların hamilelik sırasında ve doğumdan sonraki bir yıl içinde yaşadığı depresyon ve anksiyete ile belirlenir.

Kadın, kontrol altına alınamayan düzeylerde stres, depresyon hormonal değişikliklerle karşı karşıya kalır. Eğer devam ederse bir uzman tarafından takip edilmelidir: Sinirlilik, uyku bozuklukları, stres, endişe, kişisel bakımı umursamamak, cinsel istekte azalma, hezeyanlar, konsantrasyon bozukluğu, obsesif düşünceler ve hatta kendine ve bebeğe karşı olumsuz ve saldırgan tutumlar şeklinde ortaya çıkabilir.

Tüm bu hastalıklar için, hamilelik sırasında bakımınıza iki kat özen göstermeniz ve sağlıklı bir yaşam tarzını, korkusuzca sürdürmeniz oldukça önemlidir.

Sağlıklı bir beslenme düzeni, doğum için uygun egzersizler, meditasyon ve duygusal sağlığınızla ilgilenmek, bir anne adayı olarak öncelikler listenizde olmalıdır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.