Anne Sütünün İçeriği Nedir?

Anne Sütünün İçeriği Nedir?

Son Güncelleme: 05 Mayıs, 2018

Anne sütü eşsizdir ve taklit edilemez. Bebeğin yaşına, ihtiyaçlarına ve yılın hangi zamanında olduğumuza göre yapı değiştirir. Anne sütünün içeriğinin ne olduğunu biliyor musunuz?

Doğa, oldukça bilgedir. Anne sütü, bir bebeğin gelişmesi için gereken tüm bileşenleri içerir.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, çocuklar 3 yaşına kadar anne sütünden çok iyi besinler alır, diğer yiyeceklerin de katkı sağlaması ile tabii.

Emzirmek aynı zamanda anne ve çocuk arasında mükemmel bir olasılıklar bağı yaratır – sevgi dolu bir ilişki ve ikili arasında bir dialog kanalı. Bu da bağlanmak olarak bilinir.

Emzirmek, hayatın başlangıcı için her insan evladının ihtiyaç duyduğu duygusal güvenliği sağlar.

-Anonim-

emzirmek

Süt nasıl üretilir?

Öncelikle, anne ağız sütü de denen, doğumdan sonraki ilk sütü üretir, bu; mineraller ve A, E, K ve B12 vitaminleri açısından zengin sulu ve sarımsı bir maddedir. Sindirimi çok kolaydır ve laksativ bir etki yaratır ki, bu da gebelik sürecinde çocuğun bağırsaklarında üretilen dışkıyı dışarı atmaya yardımcı olur.

Bu ilk süt, lökositler ve antikorlardan oluşur, ki bunlar da bebeği, bağışıklık sistemi gelişene kadar muhtemel bağırsak ve sindirim enfeksiyonlarından korumakla sorumludur.

Doğumdan birkaç gün sonra, sütte kendiliğinden bir artma görülür, protein açısından fakir ama yağ ve karbonhidrat açısından zengin bir madde.

Başta çok hafiftir ve sonunda kremsi bir yapıya kavuşur. Dokudaki bu değişim, bebeğin ilk susuzluğunu giderir ve sonra da iştahını doyurur.

Anne sütünün içeriği nedir?

Su

Bu anne sütünde en bol bulunan bileşendir. Yeni doğan bebeğin vücut sıcaklığını düzenleme yeteneğine katkıda bulunur.

Bebeğin ihtiyaçlarının, anne sütündeki su ile tamamen karşılandığı daha önce gösterilmiştir.

Proteinler

İnsan sütünün pek çok özelliğinin izleri, içeriğindeki eşsiz proteinlere kadar sürülebilir.

Anne sütü, kazeinin peynir altı suyu proteinine olan üstünlüğü ile karakterize edilmiştir. Besinsel bir bakış açısıyla bakarsak, kazein sadece protein olarak işlev görmenin yanında, bir de onun küçük parçaları, bifidus faktörünün oluşumunda görev alır ve diğer parçaları da bağışıklık sistemini düzenleyici işlevlere sahiptir.

Laktoferin, bir diğer büyük serum proteinidir. Yeni doğan bebeğin mikroorganizmalara karşı korunmasına yardım eder.

Bu protein, demire bağlanır ve mikropların üremesini engeller.

Bağışıklık sistemini destekleyici proteinler (immunoglobülin) ya da antikorlar, bağışıklık sistemine karşı yönelmiş yapıları tanıma ve onlara bağlanma yeteneğine sahip proteinlerdir. Antijeni tanımak, bağışıklık sisteminin onları yok etmesini sağlar. Koruyucu etkileri bakımından oldukça önemlidir.

İmmünolojik olarak olgun bir bebek, anne sütü tükettiği zaman, maruz kaldığı çevresel mikroorganizmalara karşı antikorlar alır.

Karbonhidratlar

yatakta emziren anne

Sütteki temel karbonhidrat, laktozdur. Meme bezinde üretilir.

Temel işlevi, enerji sağlamaktır fakat aşağıdaki özellikleri sağladığı için yeni doğan bir bebeğin gelişimi için oldukça özel bir yeri vardır:

  • Kalsiyum emilimini sağlar.
  • Merkezi sinir sisteminin gelişimi için zaruri olan galaktolipitlerin üretimi için olmazsa olmaz olan galaktoz kaynağıdır.
  • Sütün hacim kontrolünü yapar, su naklini düzenler.
  • Bifidus faktörün bir parçasını oluşturur.

Laktoz seviyeleri genelde her anne için gün boyunca sabittir. Hatta az besinli annelerde bile laktoz seviyesi değişmez.

Yağlar

Yağlar, önemli bir enerji kaynağıdır ve sinir sisteminin gelişimi için temeldir.

Yağlar, sütün en çeşitli bileşenidir, gün içinde ve emzirme sırasında artar, önce başlangıçta düşük değerlidir ve sona doğru yüksek seviyelerdedir.

Alım sırasında, sütün sulu fazı, yerini, artan bir oranda, yağ damlacıklarına bırakır.

Anne sütü, görme ile ilgili olan yağ asidini sağlar. Anne sütüyle beslenmeyen çocukların görme yetisi, anne sütü ile beslenen  çocuklara göre daha zayıftır.

Mineral tuzları

Anne sütüyle beslenmiş bir çocuk, suyu çok daha kolay idare eder, ter ile sıcaklık kontrol için mesela.

  • Sodyum ve potasyum: Potasyum seviyesi, hücrelerdeki orana benzer olarak, sodyum seviyesinden çok daha yüksektir. Anne sütündeki düşük sodyum ve yüksek potasyum, faydalı bir etkiye sahiptir.
  • Demir: Anne sütündeki demir oranı, %50 kullanışlı demirdir. Özellikle ilk 6 ay emzirilen çocukların, anemi olarak bilinen demir eksikliğinden muzdarip olma ihtimalleri daha düşüktür.
  • Kalsiyum: Kalsiyum ve fosfor seviyeleri anne sütünde düşüktür ama kolaylıkla emilir.
  • Çinko: Anne sütü biyolojik olarak kullanışlı çinkoya sahiptir. Akrodermatitis enteropatika, doğuştan çinko metabolizması değişimi, anne sütüyle beslenmiş çocuklarda görülmez.

Vitaminler

anne sütü ve bebek

Suda çözünebilen vitaminler, bebek için uygun oranlarda emilir.

  • A vitamini. A vitamini, tüm yağda çözünebilen vitaminler gibi (A, E, D ve K), süt yağıyla transfer edilir. İlk sütteki ve prematüre doğan bebeklerin anne sütlerindeki miktarları daha bile fazladır.
  • D vitamini. D vitamininin temel kaynağı, güneşe maruz kalmaktır, onu diyet yoluyla almak değil. Özellikle anne sütüyle beslenen bebeklerde, eksikliği görülmez.
  • E vitamini. Anne sütü, gereğinden bile fazla E vitamini sağlar. İlk süt, normal sütten yaklaşık 3 kat daha fazla E vitamini içerir. Bu önemlidir çünkü bebekler az E vitamini deposuna sahiptir ve hayatlarının ilk günlerinde ona bol miktarda ihtiyaç duyarlar.
  • K vitamini. K vitamini konsantrasyonu, ilk sütte ve geçici sütte daha yüksektir.

Bazı ilginç bilgiler…

  • Anne sütü; besin maddeleri, hücreler, hormonlar, büyüme faktörleri ve immunoglobülinlerden oluşan, anne ve bebek arasında karmaşık bir ilişki açığa çıkaran bir sulu süspansiyondur.
  • Süt, günün saatine, emzirme periyotlarına göre ve aynı zamanda aynı emzirme periyodunda bile değişim gösterebilir.
  • Tüm varyasyonları iş görür. Anne sütü, her bebeğin bireysel ihtiyaçlarına göre adapte olabilecek potansiyele sahiptir.

Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.