Endişelenme Anneciğim, Gayet İyi İdare Ediyorsun
Endişelenme anneciğim, gayet iyi idare ediyorsun. Geceleri bebeğinizin ağlamasına hemen uyanmanız ve bu sebepten dolayı uykusuz kalmanız gayet normal. O dakikalarda çocuğunuzun neye ihtiyacı olduğunu sizden daha iyi anlayacak kimse yoktur.
Sevginin ne olduğunu anlamak; hiçbir anne bir bebeği bu sebeple doğurmaz. Bunu herkes bilir. Anne olmak, ve annelik sizi bazı korkulardan tenzih etmeyecektir. Anneler çocuklarının uykularındayken nefes alamayacaklarını düşünüp korkarlar. Her zaman kendi kendilerine sorarlar: acaba bebeğim için yeterli bir anne olabiliyor muyum? Tabii annelerinin ve arkadaşlarının laflarına bir süre sonra kulak asmak istemezler, çünkü birçok kez çocuklarını şımarttıklarını söylemişlerdir.Kimse dünyaya çocuk yetiştirmeyi bilerek gelmez. Bu öğrenilen bir şeydir. Ancak bilmeniz gereken bir şey var: eğer ki iyi bir anne baba olamamaktan korkuyorsanız ve bu konuda endişeleniyorsanız, iyi bir şekilde idare ediyorsunuz demektir. Eğer daha büyük kaygılarınız varsa, pediyatristiniz size yardımcı olabilecek en uygun kişidir.
Genelde herkes tarafından söylenen şeyler annenin içgüdülerine ve sağlık çalışanlarının bildiklerine aykırı olabilir.
Her annenin en büyük üç korkusu
Bazı annelerin korkuları geçmişlerinde yaşadıkları kötü anlardan ya da tecrübe ettikleri ailevî sorunlardan kaynaklanmaktadır. Eğer anne duygusal açıdan eksikliklerin olduğu bir çocukluk geçirdiyse ya da ailesi tarafından kötü davranıldıysa, aynı yanlışları çocuğuna yapmamak için ekstra özen gösterecektir. Kendinin eksikliğini çektiği noktalarda, kendi çocuğuna karşı kişisel, duygusal ve psikolojik açıdan daha özenli davranacaktır.
Aynı zamanda, eğer bir kadın duygusal yaşamında sarsıntılar geçiyor ya da iş hayatında sorunlar yaşıyorsa, bebeğine bunu yansıtmamak için elinden geleni yapar. Hatta zamanla günlük olayları kontrol altına alabilmek ve en acısız şekilde atlatabilmek için çeşitli endişeler (anksiyete) beslemeye başlar.
Annelik birçok kavramı beraberinde içerir ve birçok şeyden etkilenir. Annenin kişisel geçmişinde yaşadıkları, içinde yaşadığımız toplumun değer yargıları önemli yer tutar. Bunun yanı sıra hangi ruh ve duygu halinde olunduğu da önemlidir. En önemli ve zahmetli olanı ise, annenin kendi bebeğiyle kurduğu duygusal ilişkidir.
Şimdi hemen hemen her annenin en büyük üç endişesi üzerine konuşalım. Bu korkular sebebiyle anneler genellikle iyi iş çıkaramıyor olduklarını düşünürler.
- Bebeğinin ihtiyaçlarını anlayamamaktan korkmak. Bu korku çok yaygın ve anlaşılabilirdir. Dahası, aynı endişe birden fazla çocuk sahibi olan annelerde bile görülür. Çünkü her bebek farklıdır ve ihtiyaçları da farklılık gösterir.
Ancak bu konuda endişelenmek yerine, bir şeyi hatırlamanız gerekir: her çocuğun en etkili ilacı annesidir. Çocuğunuzla sizin aranızda, doğumdan sonra bir bağ oluşur. Bu bağ sayesinde bebeğinizi daha iyi anlayabilir, hangi konuda sıkıntı çektiğini en iyi siz sezebilirsiniz. Aynı zamanda, takıldığınız zamanlarda bu işte uzman olan pediyatristlere her zaman başvurabilirsiniz.
- Anne babasından görmüş olduğu yanlışlara düşmek. Öyle ya da böyle, herkes anne babasının yaptıklarını ya da yapmadıklarını geç yaşında bile unutmaz ve hatırlar. Şunu da bilmek gerekir ki, anne baba olmak hiç yanlış yapmayacağınız anlamına gelmez. Kusursuz anne baba, var olmayan bir şeydir.
Ancak en önemli olan şey, çocuğunuzun hayatında “var olmak” ve çocuğunuz size ihtiyaç duyduğu zaman sizin karşılık verebilmenizdir.
- Çocuğunu mutlu edememekten korkmak. Bu da başka bir yaygın korkudur. Ancak bu konuya gereğinden fazla önem vermeyin. Sadece birkaç önemli noktayı unutmayın: çocuğunuzu dinleyin, asla göz ardı etmeyin. Gelişmesine saygı gösterin, sorumsuz olmamayı öğretin, onun özel bir insan olduğunu ona hissettirin. Hangi yolu seçerse seçsin onun yanında olacağınızı ve her zaman ona destek olacağınızı hatırlatın.
Iyi idare ediyorsunuz, tam bir annesiniz
İngiliz bir psikoloji dergisinde yayımlanan bir makalede, ilginç bir noktaya değinilmiş. Bu kavramı öğrendiğiniz zaman anlayacaksınız ki anne olarak gayet iyi idare ediyorsunuz.
Bu kavramın adı “tam anne”. Bu kavramın dayandığı fikirleri anladığınız zaman, neden önemli olduğunu da anlayacaksınız:
- Tam anne denilen kişi kendini asla mükemmel bir anne olarak görmez. Kendini her gün yeni bir şey öğrenen, çocuğunun ihtiyaçlarına göre en iyisini yapmaya çalışan bir anne olarak görür ve böyle olmaya çalışır.
- Tam anne, kendi duygusal sorunlarını asla çocuğuna yansıtmaz. Eşiyle kavga etmişse ya da kötü bir gün geçirmişse, bunu çocuğuyla olan ilişkisine yansıtmaz ve böylelikle çocuğuyla temiz ve derin bir ilişkisi olur.
- Tam anne, her şeyi kontrol etmek, fazla koruyucu olmak, çocuğunu bütün kanatlarıyla kollamak istemez. Aksine, gelecekte ihtiyacı olacağı sorumluluk duygularını ve olgunluğu çocuklarına öğretir.
- Duygusal bir anne, çocuğunda çok değerli bir iz bırakır. Bu iz, çocuğunun özgüvenini ve kendine saygısını arttıran şeydir.
Bunları akılda tutarak, her zaman kendinize güvenmeniz yapabileceğiniz en iyi şeydir.