Kumon Yöntemi: Otonom Öğrenme İçin Bir Sistem

Kumon Yöntemi: Otonom Öğrenme İçin Bir Sistem

Son Güncelleme: 06 Nisan, 2019

Kumon yöntemi, çocuklara matematik ve dil becerilerini kendi kendine öğretmeye odaklanan bir Japon öğrenme sistemidir.

Kumon yöntemi, bir çocuğun bireysel öğrenme potansiyelini geliştirmeyi amaçlar. Bu yöntemin iki programı vardır: birisi matematik diğeri de dil öğrenimi için geçerlidir.

Bu yöntem, öğrencilere belli becerileri kazandırmaya çalışmak yerine, onları otonom öğrenmeye hazırlamayı amaçlar. Bu da sürekli ders çalışma alışkanlığını kazandırmak ve bireysel bir öğrenme planı oluşturmak aracılığıyla elde edilir.

Kumon yöntemi nasıl ortaya çıktı?

“Her çocuk doğal yeteneklerini geliştirerek potansiyelini en iyi şekilde yaşayabilir.”

Kumon yöntemi 1954 yılında Toru Kumon tarafından oluşturuldu. Japon bir öğretmen olan Kumon, öncelikle matematikte zorlanan oğluna yardım edecek bir program geliştirdi. Daha sonra, bir okuma ve dil programı oluşturarak da mevcut sistemi meydana getirmiş oldu.

Kumon, her çocuğun doğal yeteneklerini geliştirerek potansiyelini en iyi şekilde yaşayabileceğine güçlü bir şekilde inanıyordu. Bu yüzden, çocukların kapasitelerini maksimum şekilde değerlendirebileceği bir öğrenme sistemine ihtiyaç vardı.

tahtanın önünde çocuk

Kumon yönteminin amaçları

Bu yöntemin uygulanışı, bireysel ve kişiselleştirilmiş bir programı baz alır. Her öğrenci kendi gelişim hızında ilerler. Bu yöntem çocukların şunları yapmasını sağlar:

  • Matematik ve dile ait temel konseptlerde uzmanlaşmalarını sağlar.
  • Konsantrasyonu, organizasyonu ve ders çalışma alışkanlıklarını geliştirir.
  • Çocukların potansiyelini geliştirir.
  • Özgüveni ve disiplini artırır.
  • Çocuklar bu yöntem sayesinde kendilerini motive ve tatmin olmuş hissederler.
  • Kendi kendilerine çalışmayı öğrenecekleri için tek başlarına ders çalışabilirler.

Kumon yöntemi neye dayalıdır?

Bu sistemin iki ana branşı vardır – matematik ve dil öğrenimi. Bu iki branşa da birbirinden farklı yaklaşılır. Öte yandan, iki branşta da egzersizler basit olarak başlar ve öğrenci geliştikçe egzersizlerin de zorluğu artar.

Matematik için uygulanan yöntem, toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi temel egzersizlerin tekrar edilmesini içerir. Bu egzersizler, çocuk üst seviyeye ulaşana kadar aşamalı olarak daha karmaşık hale gelecektir.

Öte yandan, dil öğreniminde ise, egzersizler daha çok okuma ve kelime oluşturma ile ilgilidir.

Bu öğrenme yönteminin anahtarı süreklilikte ve kişinin kendi kendine bunu yapmasında yatar. Bu aşamada öğretmen, daha çok çocuğun geliştirmesi gereken yönleri gösteren ve görevlerini belirleyen bir rehber gibi hareket etmelidir. Tabi ki, bazen de belli başlı sorunları daha kolay çözmeleri için öğretmenler çocuğa “küçük ipuçları” verebilir.

“Kumon yönteminde öğretmen, öğrencinin kendi keşiflerini yapması için ona eşlik eden bir rehber gibidir.”

Hangi yaşta başlanabilir?

Kumon yönteminin en önemli özelliklerinden biri, bunu uygulamaya başlanacak tanımlanmış bir yaş olmamasıdır. Çocukların bir an önce başlaması önerilse de istenen herhangi bir zamanda da başlanabilir. Bu yöntem, bir çocuğun, henüz çocukluk döneminden üniversite eğitimine kadar onun potansiyelini geliştirmek için kullanılabilir.

Bu yöntemi kullanan öğrenciler, bireysel kapasitelerine göre ders çalışırlar. Bu konuda bir yaş ya da sınıf kısıtlaması yoktur. Bu sayede, çocuklar öğrenmenin ve çaba gösterdikten sonra iyi sonuçlar elde etmenin tadını çıkarabilir.

Bu yöntemin ana faydalarından biri, çocuklara kendi kendilerine çalışma becerisi kazandırmasıdır. Bu şekilde öğrenciler, kendileri bir sonuca ulaşana kadar okur, düşünür ve uğraşır.

Ebeveynlerin rolü

Bu yöntemin ana amacı çocuğun kendi kendine öğrenmesi ve zorluklarla kendisi başa çıkması olsa da ebeveynlerin de ona destek olması gerekir. Bu yöntem, kenarlarını öğrenci, danışman ve ebeveynlerin oluşturduğu bir üçgene benzetilebilir.

babasına soru soran kız

Öğrencinin ailesi de ona, özellikle ilk yıllarda önemli derecede destek sunmalıdır.

Kumon yöntemini uygulamak söz konusu olduğunda, ebeveynler de çok temel bir rol oynar. Onların görevleri de şu şekildedir:

  1. Çocuklarının evde yaptıkları ödevleri kontrol etmek. Bu çok zaman alacak bir şey değildir. Ev ödevini beraber yapılan bir aktiviteye dönüştürerek çocuklarınızın ödevlerini bitirmekle ilgili daha motive olmalarını sağlayabilirsiniz.
  2. Çocuklarını sürekli olarak motive etmek. Ders çalışmak, çoğu çocuk için eğlenceli bir aktivite değildir. (Kumon yönteminde de söylendiği gibi) öğrenme okul dışı bir aktivite olarak sunulduğunda da bu geçerlidir. Bu yüzden, çocuğunuzun her gün gösterdiği çabayı gözlemleyin ve buna devam etmesi için onu cesaretlendirin.

Çocuklar Kumon yöntemini nerelerde uygulayabilir?

Dünyanın birçok yerinde Kumon merkezleri vardır. Bunlardan bazıları, yöntemin ders dışı bir aktivite olarak uygulandığı bazı okullarda bulunmaktadır. Diğerleri ise sadece Kumon yöntemini geliştirmek için açılmış bağımsız eğitim merkezlerindedir.

Eğer siz de çocuğunuzun akademik performansını geliştirmek istiyorsanız, Kumon yöntemini mutlaka denenemenizi öneririz. Bu kesinlikle çok iyi bir alternatif olacak.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Orcos, L., Hernández-Carrera, R. M., Espigares, M. J., & Magreñán, Á. A. (2019). The Kumon method: Its importance in the improvement on the teaching and learning of mathematics from the first levels of early childhood and primary education. Mathematics, 7(1), 109. https://www.mdpi.com/2227-7390/7/1/109
  • Ukai, N. (1994). The Kumon approach to teaching and learning. Journal of Japanese Studies, 20(1), 87-113. https://www.jstor.org/stable/132785
  • Harefa, Y., & Siregar, M. S. I. (2017). A Study of Kumon Method in Teaching English At Kumon Learning Centre Setiabudi Medan. http://repositori.usu.ac.id/handle/123456789/7501

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.