Anneliğin Zorluklarının Pozitif Yönü

Anneliğin Zorluklarının Pozitif Yönü

Son Güncelleme: 18 Şubat, 2019

Annelik hayatın harika bir evresindeki güzel bir yeni roldür. Şüphesiz anneliğin pozitif tarafını görmenin zorlaştığı günler vardır. Yeterince uyku alamamak, sürekli yorgun olmak, çok az zaman ve yapacak çok fazla şey olması.

Fakat anneliğin bu “zorlukları” esnasında bile her zaman pozitif bir yön vardır. Çünkü bir çocuk sahibi olmak bizi en çok rahatsız eden şeylerin içinde bile kendini gösteren bir nimettir.

Önemli olan şey, annelikle ilgili her şeyi keşfederek onlara değer verebilmektir.

Bu Ben Anneyim makalesinde size bunu nasıl yapabileceğinizi göstereceğiz.

Hayatınızın geçmiş birkaç yılını, yanınızdaki o çılgın gençlerle düşünmeye çalışın. Büyük ihtimalle geçimsiz, yorucu, yoğun ve zor olduklarını hissedeceksiniz. Aynı zamanda eğlenceli ve farklılardı ve bu bir büyüme dönemiydi.

Geleceğinizi ve hayatınızın her gününü aydınlatan bu varlıkla mutlu değil misiniz?

Bir annenin sevgisi sabırlı ve affedicidir
diğerleri terk ederken,
Hiçbir zaman yüzüstü bırakmaz veya gücünü kaybetmez
kalbi kırılıyor olsa da…

– Helen Rice –

Anneliğin pozitif yönü

Annelikle sonsuz miktarda negatif şeyi özdeşleştiriyoruz, gündelik fedakarlıklar ve çabanın ardında bu bazen bunaltıcı olabilir. Bunların ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz fakat yine de en yoğun duygusal fırtınalara tahammül edebiliyorsunuz.

Herkesten daha iyi yapabileceğinizi de biliyorsunuz, bunun sebepleri de şunlar:

anneliğin pozitif yönleri
  • Karşılıksız sevgiyi deneyimleme. Kalbinizde hayatınızı sevmek için yeni bir yol keşfedersiniz. Limitleri olmayan bir sevgi. Sonsuz, saf ve gerçek, sizi dolduran bir sevgi ve bunu kontrol etmenin hiçbir yolu yoktur. Kalpler arasındaki en güçlü birlikteliktir ve deneyimleme olasılığı bulunan en yoğun ve özel bağdır.
  • Uçsuz bucaksız sabrınızı keşfetmek. Farkında bile olmadığınız bir kapasitedir. İçinizde bu erdemin varolduğunu bile bilmiyordunuz, fakat şimdi annelik sizi bunu mükemmelleştirmeye itiyor. Şu an bunun farkında olmasanız bile, çocuğunuzun gelişimini desteklemek için en küçük damlasını bile kullanacaksınız. Özellikle öfke nöbetleri geldiğinde, bu zamanlar sizin bu erdemi kullanarak çocuğunuzu duygusal olarak eğittiğiniz zamanlar olacak.
  • Öncelikleri yeniden tanımlamak. Tınraklarınız, kıyafetleriniz ve diğer feminen endişeler öncelik sıranızda değil artık. Artık çocuğunuzla ilgili olan her şeyi ön plana koyuyorsunuz. Mutlak hedefiniz onun mutluluğu. Kendimizden daha önemli şeyler olduğunu bu şekilde öğreniyoruz.
  • Bir gelecek kurmak. Eğer anneliği sorumluluk sahibi bir şekilde üstlenirseniz daha iyi bir geleceğe bakarsınız. Sadece çocuğunuz için değil, tüm insanlık için. Gözlerinizin tam önündeki mükemmeliyeti anlamaya başlarsınız, ki bu gittikçe daha da değerli olacak ve gelecekte daha çok şey ifade edecek.
  • Hayata dair yeni bir bakış açısı. Anne olduğunuzda gündelik hayatı farklı görmeye başlarsınız. Hayat anlam ifade eder. Bir kadının hayatındaki sıradışı bir an olan anneliğin her detayını yoğun bir şekilde algılayıp, her detayın keyfini çıkarırsınız. Gündelik hayatınızda neşeli ve şanslı hissedersiniz kendinizi.

Fedakarlığın diğer yüzü

Birçok anne şu anda büyük ihtimalle annelikteki uykusuz geceleri, öfke nöbetlerini ve hiperaktifliğini düşünüyordur. Dahası da var. Fakat şüphesiz ki burada yatan avantajları kaçırıyorsunuz. O avantajları görmek için aşağıdakileri okuyun!

  • Daha az uyku, sizinle daha fazla vakit. Çocuğunuzu sakinleştirip teselli etmeye çalışarak geçen uzun geceler. Belki ağlama seansları arasında bir anlığına sabrınızı kaybetmek. Yorgun, bitkin ve harap olmuş. Sakinleyin ve pozitif düşünün: Sadece çok sevdiği kucakta olmak isteyen ve sizin de kucaklamayı çok sevdiğiniz çocuğunuzla daha fazla zaman geçirmek.
  • Daha az yalnız geçirilen vakit ve en keyifli insanla daha fazla zaman geçirmek. Belki o kötü günlerde çocuğunuzun ayak altında olması sizi rahatsız etmeye başlayabilir. Fakat bana inanın, bu bir daha asla yalnız olmayacağınızın kanıtıdır. Hatta daha da iyisi, şu anda sahip olabileceğiniz en iyi ziyaretçiye sahipsiniz. Şu anda arkanızda hiç kimseye benzemeyen, koşulsuz ve sabit bir hayranınız var.
  • Yaygara ve öfke nöbetleri mi? Çocuğunuzu pohpohlamak için en iyi bahane. Her şeyin kontrolden çıkmış gibi göründüğü o kritik anlar çocukluk anıları oluşturmak için ideal anlardır. Bu anları daha güçlü bağlar kurmak, iletişimi güçlendirmek ve duygusal zeka oluşturmak için bir imkan olarak kullanın. Her şeyden öte, bu şansı çocuğunuza sarılmak ve onu öpmek için kullanın.
  • Bir saniye bile yerinde durmuyor! Sağlıklı bir çocuk! Gürültülü, tez canlı ve isyankar bir çocuğunuz olduğunu düşündüğünüzde kendinizi şanslı görün. Eğer mutluluğu ve keyfini bu şekilde ifade edemiyor olsalardı bunun kökeninde bir problem olurdu. Bu, olayların pozitif yönünü görmekle alakalıdır.

Annelik, Harika bir Yer

parmak tutan bebek eli

Kuşkusuz annelik inanılmaz bir ruhsal, fiziksel ve manevi güç gerektirebilir. Ufaklıklarımız söz konusu olduğunda yapabileceğimiz şeylerin kapasitesi inanılmazdır. Bunun sebebi de bu ufaklıkların bizim ilham ve motivasyon kaynağımız olmasıdır.

Yıllar içerisinde zihninize yerleşen sosyal ön yargılar olmaksızın yaşamanın nasıl olduğunu tekrar fark edeceksiniz.

Şarkı söylemek, resim yapmak, koşmak, şekerleme yemek, yağmurda dans etmek ve hamurla oynamak keyif almaktan vazgeçmeyeceğiniz aktiviteler olacaktır.

Ufaklığınızla birlikte hayatın zengin olan ve nadir bulunan basit kısımlarının değerini görün. Değerin maddi bir şekilde ölçülemediğini öğreneceksiniz.

Sevgi dolu bir bakış, sabahları çocuğunuzun gülümsemesi ve bir çocuğun derin, yeri doldurulamaz saflığıyla içten bir “seni seviyorum”u altından daha değerlidir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
  • Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
  • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
  • Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
  • Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.