Doğal Ebeveynlik: Zorluklara Hazır Olmak
Doğal ebeveynlik yeni bir şey olmasa da son zamanlarda oldukça popüler hale geldi.
Bilinçli olarak bu ebeveynlik tekniğini kullanmayı seçen ebeveynler etrafındakiler tarafından sık sık eleştirilere maruz kalırlar.
Bunun sebebi, bizim gibi, batı toplumlarında verimlilik ve bağımsızlığın her şeyden daha önemli görülmesidir.
Çocuklarınızı bağlanma teorisine uygun olarak yetiştirmeyi seçmek bebeğinizin doğal (ve normal) ihtiyaçlarını karşılamak için kendi bağımsızlığınızdan feragat etmek anlamına gelir.
Doğal ebeveynliğin zorlukları
Sahip olduklarımızın ve görünüşümüzün mutluluktan daha önemli olduğu rekabetçi bir toplumda yaşıyoruz. Doğal ebeveynliği seçmek bu çarpık değer sisteminin dışına çıkmayı seçmektir.
Bu kararınızdan dolayı sizi tebrik ediyoruz, ama gelecekte karşılaşabileceğiniz bazı zorluklarla ilgili bazı uyarılarda bulunmak da istiyoruz:
Katı hastane protokolleri
Öncelikle, bebeğinizi doğurmayı planladığınız hastaneyle ilgili bazı araştırmalar yapın. Özellikle emzirme için sağladıkları olanakları onlara sorun.
Bebeğiniz doğar doğmaz sizin bebeğinizle ilgili isteklerinize saygı duymaları önemlidir.
Dahası, hastanenin bebeğinizle aynı odada uyumanıza izin vermesi gerekir. Hastane ekibi sizin izniniz olmadan bebeğinizi beslememelidir.
Başka bir deyişle, hastanenin bunlara sizin adınıza karar vermemesi gerekir.
Kısa doğum izinleri
Birçok anne çocuklarıyla birlikte evde kalmak için işlerini bırakıyor. Bununla birlikte, gün geçtikçe daha çok anne, ailelerinin maddi durumu için iş hayatına geri dönüyor.
Ne yazık ki, zamanımızı istediğimiz gibi ayarlamamıza izin vermeyen birçok engel bulunuyor.
Çocuğunuzu başkasının bakımına emanet etmek, vermesi çok zor bir karar. Ama bazen bundan başka bir seçeneğimiz olamayabiliyor.
Çocuğunuzun da, sizin gibi, ayrı kaldığınızı hissettiğini unutmayın. Eve döndüğünüzde ilk yaptığınız şey mutfağa ya da çamaşır yıkamaya koşmak olmasın. Bu zamanı çocuğunuzla ayrı geçirdiğiniz zamanı telafi etmek için ayırın.
Kendi becerilerinize güven kaybı
Çocuğunuzu nasıl yetiştirdiğinizle ilgili birçok olumsuz eleştiri almaya hazır olun: Yeterli sütün yok. Bebeğini çok fazla kucağına alıyorsun. Bebeğini şımarttığın için ağlıyor. Eğer bebeğinle beraber uyursan gelecekte asla bağımsız bir birey olamaz. Arkadaşlarınız, aileniz ve hatta yabancılar bile, size ne yapmanız gerektiğiyle ilgili görüşlerini söylemek isterler. Böyle zamanlarda, bu yorumlar kendinize ve aldığınız kararlara olan güveninizi kaybetmenize yol açabilir.
Ama bir düşünün! İnsanların hayatta kalmak için gerçekten bebek mamalarına, biberonlara, emziklere, oturaklara ve çocuk kafesine ihtiyacı var mı? Yoksa bu nesneler bebeklerin gerçekten ihtiyacı olan şeyin, yani annelerinin, yerini doldurmak için mi yapılmışlardır?
Eğer bu konuda zorluk yaşıyorsanız, bilgi edinin. İhtiyacınız olduğunda yardım isteyin. Annelik içgüdülerinize güvenin; büyük ihtimalle bu şekilde, bebeğinizin sorunlarına en iyi çözümü bulacaksınız.
Kendi şüpheleriniz ve güvensizlikleriniz
Annelik içgüdülerinize uyarak hareket ederek öz güveninizi sağlam tuttuğunuzda bile, hepimiz şüphe duymaya eğilimliyiz.
Sonuçta anne olmak kolay bir şey değil. Anne olmak çok büyük bir sorumluluk; bu yüzden yaptıklarınızın doğru olup olmadığından şüphelenmek normaldir.
Bu aynı şüpheler kendinizi değerlendirmenize ve belli alanlarda geliştirmenize yardımcı olacaktır.
“Kimse mükemmel değildir. Ebeveynlik, öğrenmenin hiç bitmediği bir okuldur.”
Çocuk yetiştirme yöntemlerinize karşı olumsuz toplumsal tepkiler
Siz çok iyi niyetli olsanız bile, dışarıdan gelen yorumlar oldukça bunaltıcı olabilir. Arkadaşlar ve akrabalar sık sık yeni anneleri bilgilere ve önerilere boğar ve bu annelerin özgüvenlerinin düşmesine sebep olur.
Bütün bu dış seslere aldırmayın. Çocuğunuzu tanımaya odaklanın ve onun verdiği işaretleri okumayı öğrenin.
İnsanlar çocuk yetiştirme yöntemlerinizin çocuğunuzu zayıf hale getireceğini söyleyebilir. Ama gerçek şu ki doğal ebeveynlik çocuğunuzun bağımsız bir birey olurken duygusal olarak güvende hissetmesini sağlar. Merak etmeyin, çocuğunuzu sağlıklı bir öz güvenle yetiştiriyorsunuz.
Çocukluğunuzdan kalan yaralar
Kendi çocukluğunuza bağlı olarak ebeveynlik, geçmişten gelen ve yüzleşmesi zor olan yaralarınızı tekrar deşebilir. Anne olmak, kendinizi keşfetmek ve içinizdeki çocuğu tanımak için size verilen ve nadir bulunan bir fırsattır.
Yaralarınızı iyileştirin, bağışlayın ve önünüze bakın. Çocuğunuzu saygıyla ve anlayışla yetiştirirseniz içinizdeki çocuğa da kabul edildiğini, saygı duyulduğunu ve anlaşıldığını hissettireceksiniz.
“Çocuğunuzu saygıyla ve şiddet uygulamadan yetiştirme yolunu seçerek, toplumumuzda çok ihtiyaç duyulan bir değişimi seçmiş olursunuz.”
Ebeveyn olmanın her gün bir şeyler öğrendiğiniz bir deneyim olduğunu ve herkesin hata yapabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
Doğal ebeveynlik sevgiyle ebeveynlik yapmaktır. Ve sevgiyle ve fedakarlıkla yapılan hiçbir şey yanlış olamaz.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Barudy, J., & Dantagnan, M. (2005). Los buenos tratos a la infancia: Parentalidad, apego y resiliencia. Editorial Gedisa.
- Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
- Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
- Mosquera D, Gonzalez, A (2009) Escala de Apego y Patrones Relacionales.
- Mosquera, D., & González, A. (2013). Del apego temprano a los síntomas del trastorno límite de personalidad. Revista Digital de Medicina Psicosomática y Psicoterapia, 3(3), 1-33. http://www.psicociencias.com/pdf_noticias/Apego_y_TLP.pdf
- Shaffer, D. R., & del Barrio Martínez, C. (2002). Desarrollo social y de la personalidad. Madrid: Thomson.