Kendimi Yalnız Hissettiğimde, Kendime Senin Her Şeyin Olduğumu Hatırlatıyorum
Tabii ki bazen kendimi yalnız hissettiğim çok doğru. Ancak gerçek şu ki, yalnızlık çektiğim o anlardan çok güzel bir kaçış yolum var. O da sensin, gözbebeğim.
Sadece senin düşüncen bile beni her türlü duygu durumundan çıkarmaya yetiyor. Gündelik hayatın verdiği rahatsızlıklardan kurtarıyorsun beni her gün.
Beni duygusal ızdıraplarımdan kurtaran ve yaralanan ruhumu her zaman rahatlatan sensin. Yalnız hissettiğimde tek yapmam gereken seni düşünmek.
Seni düşünmek bana can veriyor, neşe saçıyor ve kalbimi mutlulukla dolup taşırıyor. Senin her şeyin olduğumu bilmek beni çok hoşnut ediyor.
Bir güç doğdu seninle ve bu güç daha önce var olabileceğini bilemediğim müthiş bir yoğunlukla büyüyor. Ve bu, bana kendimi akılalmaz derecede cesur hissettiriyor.
Ancak şunu itiraf etmeliyim ki, aynı senin her şeyin olduğumu hissetmen gibi, ben de senin benim yaşam sebebim olduğunu hissediyorum. En güzel gülümsemeleri çalabilecek kişisin sen, beni gururla ve hayranlıkla dolduransın.
Sadece seni düşünmek bile tatmin duygusuyla dolduruyor içimi, senin varlığın yüceltiyor beni.
Yalnız hissettiğimde, aklıma seni getiriyorum
Bazen yalnız hissedebiliyorum, hatta yalnızlıkla ciddi savaşlar verdiğim de oluyor. Bazen karşılaştığım bu gibi duygularla yüzleşebilmemin sırrı benim hayatımı değiştiren kişiyi düşünmek aslında.
Bu yüzden benim için en etkili taktik aklıma seni getirmek.
Bu stratejinin temeli, aslında, senin hayatın için ne kadar değerli olabileceğimi kendime hatırlatmak.
Eğer bir gün hayatından çıkarsam, bana duyacağın hasreti düşünmek. Farkında olmadan, senin rol modelin olmuş olmam.
Öğretmenin olarak, hayatına yön verirken sana rehberlik ediyorum, takip etmen gereken hayat yolunu gösteriyorum sana. Ancak şunu da biliyorum ki, seni büyütmek demek seni özgür kılmak demek, birey olmana izin vermek ve sana bağımsızlığını sunmak demek.
Bu yüzden en küçük yaşlarından itibaren sana kendi yolunu bulabilmeni sağlayacak bir harita sunmaya çalıştım.
Yalnız hissettiğimde, paylaştığımız bütün o güzel anıları kendime hatırlatmayı seçiyorum. O ışıl ışıl ve tatlı anlarımızın düşüncesi yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmasını sağlıyor.
Sonsuza dek aklımda yer edecek tüm o anıları zihnimde tekrar tekrar yeniden yaşıyorum.
Varlığın, yokluğunda bile bana eşlik ediyor
Senin varlığın ve ruhun her anımda bana eşlik ediyor. Yokluğunda bile, zihnim her an seni yanında taşıyor.
Sana olan sevgim, sen yanımda olmasan bile zihnimde kopyalarını yaratarak yaşatıyor seni. Seni düşlerime hep bağlı tutan da işte bu.
Yüzümde güzel bir gülümseme belirdiği an, senin varlığının zihnimde belireceğini anlıyorum. Senin güzel kokunu hissettiğimde her zamankinden çok daha canlı olduğumuzu anlıyorum.
Senin tatlı ve narin sesini duyuyorum zihnimde, senin o masum gülüşünü duyuyorum. Zihnimde tekrarladığım bu duyular her gün kalkıp yol almaya benim için en büyük sebep.
Binlerce keyifli anıyla doluyor zihnim. Ne kadar büyüdüğünü ve geliştiğini hatırlıyorum.
Tüm başarıların ve tüm zaferlerin sıraya diziliyor aklımda. Sana olan hayranlığım her geçen gün artıyor ve kalbimin her gün daha büyük bir coşkuyla atmasına sebep oluyor.
İşte o zaman kendimi daha net görebiliyorum. Benim yerim her zaman senin yanın olacak. İyi günde kötü günde her zaman paylaştığımız kırılamaz ve koşulsuz şartsız var olacak bir bağımız var bizim.
Senin her zaman yanında olacak, sana tüm ilgimi vereceğim. Kendine güvenerek büyümende yardımcı olacağım.
Belki çok da yalnız değilimdir diye düşünmeye başlıyorum. Sen, hayatımı son demine kadar yaşamam için en güzel sebepsin.
Derdime en iyi gelen dermansın. Hayat dediğimiz bu yolda yürümeye devam edebilmek için bana ihtiyaç duyan, onun her şeyi olduğumu bildiğim küçük bebeğimsin.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
- Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
- Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
- Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
- Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.