Bebeğin kahkaha atması ve gülümsemesi: duygusal gelişimde büyük atılım
Eğer bilmiyorsanız, bebeğinizin kahkaha atması ve gülümsemesi, duygusal gelişiminde büyük bir atılımdır. İlk gülümsemeden itibaren ele aldığımız bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için okumaya devam edin.
Bebeğin ilk gülümsemesi
Bebeklerde ilk ay, bazılarının sandığı gibi duygusallığın olmadığı bir aşama değildir. Bu dönemden itibaren, çocuk verimli bir bağlılık hisseder ve bu amaçla, genellikle annesi olan bir yetişkin için güçlü bir cazibe geliştirir.
Bebeğin başlıca duygusal refleksi olan ağlamaya ek olarak, yenidoğanın hissedebildiği başka duygular da vardır: mutluluk, rahatlama, tokluk… Sakin bir haldeyken sessiz kalarak, gözlemleyerek, dinleyerek ve dünyayı tanıyarak da bu duyguları hissedebilirler.
Yeni doğmuş bir bebek de gülümseyebilir, fakat görünenden farklı olarak, bu gülümseme memnuniyet ya da mutluluğunun göstergesi değildir, uyumaktayken genellikle merkezi sinir sisteminin faaliyeti nedeniyle ortaya çıkar.
Doğum sonrası ilk aydan itibaren gülümseme
Bebeğin uyanıkken, doğum sonrası ilk ya da ikinci ayda gülümsemesi, sosyal gülümseme olarak bilinir. Dünyayla etkileşiminin ve çeşitli uyaranlara yanıtının bir sonucudur.
Anne bebeğin mutlu olduğunu görüp bebeğe gülümsediğinde ve diğer yetişkinler bebeği gördüğünde, giydirdiğinde veya bebekle oynadıklarında gülümsediklerinde bebek bunu anlar. Yüzünüzde bir gülümsemeyle bebeğe cevap vermeyi kendinize alıştırın. Böylece, bebek de iyi hissettiğinde, onunla konuşulduğunda, istediği şey verildiğinde, sevdiği ve dikkatini çeken bir şey gördüğünde veya duyduğunda gülümser.
Bu noktada, bebek ağlamanın yanı sıra, gülümsediğinde de yetişkinlerin dikkatini çektiğini anlar.
Bazı çocuklar 4 veya 3 aylıkken, bazen biraz daha geç, ilk kahkahalarını atarlar. Fakat genellikle bu dönemde olur. Burada çocuk, her insan gibi, gerçekten komik olan ve güldüren bir şey tarafından uyarılır. Bu, hareket eden bir oyuncak bebek veya gıdıklanma olabilir.
Fakat 4. aydan sonra çocuk herkese gülmez veya kahkaha atmaz, sadece yakını olan insanlara veya kendisine aniden ilgi gösteren bir yabancıya gülümser veya kahkaha atar. İşte o zaman, gülümsemenin bağlılıkla alakalı olduğunu ve bebeğinizin sevgi gösterenlere gülümsediğini anlayacaksınız. Bu aşama değişken gülümseme olarak bilinir.
Bebeğin kahkaha atması ve gülümsemesi: duygusal gelişimde büyük atılım
Çocuk dünyayı tanırken, birlikte yaşadığı insanları taklit ederken ve uyaranlara cevap vermeyi öğrenirken, duygusal ve psikososyal gelişiminde bir atılım gerçekleştirir.
Bir yaşındaki çocuk, sevginin ve sosyal ilişkilerin gülümsemeyle daha da arttığını ve bir gülümsemenin sinirlilik veya yatıştırılması mümkün olmayan bir ağlama krizinden daha değerli olduğunu kavrar. Gülümsemesi ve sevinciyle maddi veya manevi olarak istediği şeyi nasıl elde edeceğini öğrenir.
Etrafındakilerin gülümsemesi de duygularını güçlendirir. Çevresindeki bir kişi gülümserse, kendini daha güvende hisseder. Örneğin, yanından bir köpek geçiyor ve çocuk korkuyor diyelim. Annesinin gülümsemesini görmek onu sakinleştirebilir ve güvende olduğunu gösterebilir.
2 yaşındaki bir çocuğun kahkahası artık sadece mutluluğunun bir yansıması ya da cevabı değildir: hedeflerine ulaşmak ve yetişkinleri istekleri karşısında pes ettirmek için güçlü bir araçtır. (Duygusal şantaj)
Bu noktada, etrafındakileri test eden ve başkalarının nasıl tepki gösterdiğini görmek için belirli davranışlar sergileyen bir afacan görebiliriz. Her yaramazlık yaptığında, bir gülümsemeyle cezadan sıyrılmanın kolaylaşacağını bilir.
Kahkaha aynı zamanda duygusal ve zihinsel gelişim için de bir uyarıcı olacaktır. Saçma durumlarla dalga geçecektir, başka bir çocuğun düştüğünü gördüğünde ya da kendisi düştüğünde annesinin çektiği videoyu izlerken eğlenecektir. Kahkaha ve gülümseme, büyümek, daha mutlu olmak ve insan olarak davranışlarını geliştirmek için etkili olacaktır. Daha arkadaş canlısı olmak, arkadaş edinmek ve mutlu hissetmek için kaçınılmazdır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Jeta, P. M. P. A. (1998). El desarrollo emocional infantil (0-6 años): Pautas de educación. In Ponencia presentada en el congreso de Madrid. España. http://www.waece.org/biblioteca/pdfs/d069.pdf
- Choca, F. (2007). VÍNCULO EN EL BEBÉ PREMATURO. Revista de APPIA-Octubre, (16), 56. https://www.bvspsi.org.uy/local/TextosCompletos/appia/079737212007001605.pdf
- Villanueva Suárez, C., & Sanz Rodríguez, L. J. (2009). Ansiedad de separación: delimitación conceptual, manifestaciones clínicas y estrategias de intervención. Pediatría Atención Primaria, 11(43), 457-469. http://scielo.isciii.es/scielo.php?script=sci_arttext&pid=s1139-76322009000400008
- Huerta, R. (2011). El juego simbólico. PULSO. Revista de Educación, (34), 227-230. https://revistas.cardenalcisneros.es/index.php/PULSO/article/view/122/98