Çocuklukta oluşan ruhsal yaralar

Çocuklukta oluşan ruhsal yaralar

Son Güncelleme: 09 Mart, 2018

Psikoloji araştırmalarına göre, büyüdüğümüzde hayatı nasıl algıladığımızı ve zorluklarla başa çıkmamızı etkileyen çocuklukta oluşan yaygın ruhsal yaralar vardır.

Genellikle, çocuklukta açılmış ruhsal yaralar yetişkinliğe geçildiğinde yeni yaşanmış gibi ortaya çıkar. Bu nedenle, çocuklarımızın duygusal dünyalarını yönetmelerine ve yaralarını aşmalarına yardımcı olmak çok önemlidir. Bu anlamda, her ebeveyn bunun bir ekip çalışması olduğunu unutmamalıdır.

Ebeveynler, çocuğun yalnızca insani gelişimine destek ve yardım sağlamamalı; aynı zamanda sevgiyle eğitmeyi bilmeli ve bu süreçte kendilerinin de yeniden öğrenecekleri ve tekrar göz önüne alacakları birçok şey olabileceğinin farkında olmalıdırlar.

Başka bir deyişle, konu ruhsal dünyanın üstesinden gelmek olduğunda, son sözü söyleyebilen bir kimse yoktur. Bu, büyümek, kontrollü değişiklikler yapmak ve birlikte daha iyi olmayı arzulamakla ilgilidir.

Hiçbir insan davranış, tepki, duyu ve düşünce hakkında doğuştan bilgili değildir. Bu nedenle, çocuğunuza karşı sabırlı olmalı, dengeli ve sağlıklı bir duygusal dünya kurmalarına yardımcı olmak için duygusal zekayı uygun bir şekilde kullanmalısınız.

En yaygın 7 ruhsal yara

Reddedilme korkusu

Bu korkunun asılsız olup olmadığı bir kenara bırakılacak olursa, reddedilme korkusu toplum tarafından reddedilme korkusuna ve bağlılık ölçüsünün tehdit edilmesine dayanmaktadır.

Reddedilmekten korkan ve bu korkuyla büyüyen çocuğun benlik saygısı düşüktür ve başkalarının kriterlerine uymak için kendi görüşlerinden vazgeçen bir kişi haline gelir.

Ayrılık kaygısı

Ebeveynlerinden ayrılma, çocukluğu boyunca yalnız ve terk edilmiş hissetme korkusu, her zaman sevgiden yoksun ve bu nedenle kendine güveni olmayan, itaatkar, tedirgin ve ürkek bir yetişkin olunmasına sebep olur.

Aşağılanma

Ebeveynleri ya da arkadaşları tarafından nitelikleri küçümsenen, alay edilen, eleştirilen veya reddedilen utangaç ve acı çeken insanlar için aile veya toplum içerisinde aşağılanmanın zalimlik ve acımasızlık açısından bir farkı yoktur.

diz çökmüş çocuk

Haksızlık

Yaptığı hatanın gerektirmediği bir hakaret veya kınamaya maruz kalmak, çocuğu herkes ve her şeyden şüphe duymaya ve güven kaybetmeye iter. Yetişkinlikte, çevresindeki kişileri aşırı derecede eleştirmeyi tercih eden, ters ve kötümser biri olabilir.

İhanet

Yetişkinler, çocuklara verdikleri sözleri yerine getirmediklerinde ve çocukların beklentileri karşılanmadığında, söz konusu çocuk şüpheli ve içine kapanık bir hale gelebilir. Şimdiyse, öncekilere ek olarak, iki tane daha yaygın olan ruhsal yaradan bahsedeceğiz. Bu yaralar hakkında insanlara her soru sorduğumuzda, bize hak verdiler. Siz de katılacaksınız.

Sevgi eksikliği

Bu, en acı veren ruhsal yaralardan biridir. Sevgiden mahrum bırakılan kimse mutsuz olmaya mahkumdur. Şefkatin besin, temizlik ya da bir hastalığın gerektirdiği dikkat kadar gerekli olduğu bilinmektedir, çünkü beyin, vücudun geri kalanında olduğu gibi uyarılmalı ve ihtiyaç duyduğu her şeyi sağlanmalıdır.

Çocuklar, sevgiden yoksun olduklarında, her türlü hastalığa yakalanmaya karşı daha savunmasız olurlar, fiziksel gelişimlerinde gecikme yaşarlar, davranış problemleri yaşarlar, stres sorunları olur ve ilişki kurmakta güçlük çekerler.

Çocuklukta sevgi eksikliği, yetişkinliğe kadar uzanan duygusal yaralardan biridir ve empati yeteneği olmayan, soğuk, duyarsız ve sevgiyi hissetmekte güçlük çeken yetişkinler oluşturur.

yaralı kalp grafiği

Duygusal Terk Edilme

Çocuklukta duygusal terk, genetik bir hastalık gibi yetişkinliğe erişmeyi istemeyeceğiniz bir başka ruhsal yaralanmadır. Çocukken, ebeveynlerinin yakınlığından mahrum bırakılan yetişkinler, boş ve belirsiz hisseder.

Duygusal terk, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte olmaya ayıracak vakitleri olmadığı ya da çocuklarına karşı yakınlık hissetmedikleri için fiziksek ve ruhsal olarak uzak kalmaları durumunda ortaya çıkan bir olaydır.

Bu ruhsal yarayla büyüyen her birey, bu kötü muameleden doğan karmaşık bir duygusal yoksunlukla mücadele eder. Depresyona ve kronik üzüntüye yol açan bir darbe olması mümkündür.

Çocuğumda ruhsal yaralara sebep olmaktan nasıl kaçınabilirim?

Çocuğunuzda ruhsal yaralara sebep olmaktan kaçınmanız için size önerilerimiz:

  • Mümkün olduğunca çok derse şahsen katılarak eğitiminize daha fazla zaman ayırın ve bunu üçüncü şahıslara devretmeyin.
  • İlgilendiğiniz konuları, görüşlerini tartışın ve şüphelerini çözün.
  • Çocuğunuzu asla diğerleriyle karşılaştırmayın. Çocuğunuzun diğer çocuklar gibi davranmasını ve sınavlarda daha başarılı olmasını istiyorsanız, örneğin, araştırma ve inceleme yapmaları için onları teşvik edebilirsiniz.
  • Korkularına müdahale edin, korkularını küçümsemeyin.
  • Çocuğunuzun niteliklerini ödüllendirin, övün, sergileyin ve başarılarını alkışlayın. Böylece, çocuğunuzun benlik saygısını artıracaksınız.
  • Zaman ayırın ve her halükarda, diğerlerinin yanı sıra, ebeveynlerin ölümü, ebeveynlerin boşanması, çekingenlik, gerçek soyunu öğrenme (evlat edinme) gibi konularda uzman yardımı alın.

Bunlar, her ailenin özellikleriyle bağdaşan bazı ipuçları, fakat, bir çocukta ruhsal yaralanmaya sebep olmamak ailenin elinde ve kontrolündedir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Pérez, V. R., & Martínez, L. M. R. (2015). Apego, miedo, estrategias de afrontamiento y relaciones intrafamiliares en niños. Psicología y salud, 25(1), 91-101. http://psicologiaysalud.uv.mx/index.php/psicysalud/article/view/1342
  • Stamateas, B. (2012). Heridas emocionales: sanar el pasado para un mañana mejor. B De Books.
  • Valiente, R. M., Sandín, B., & Chorot, P. (2002). Miedos comunes en niños y adolescentes: Relación con la sensibilidad a la ansiedad, el rasgo de ansiedad, la afectividad negativa y la depresión. Revista de psicopatología y Psicología clínica, 7(1), 61-70. http://revistas.uned.es/index.php/RPPC/article/view/3922

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.