Çocuğunuza vücut dili ile sevginizi göstermenin 7 yolu
Onun hayatının tatlı çocukluk döneminde çocuğunuzun duygusal farkındalığını artırmanız; onun kendini güvende hissetmesi ve oldukça sevildiğini bilmesi için önemlidir. Bunun bir yolu da vücut dili kullanmak konusunda deneyimli olmaktan geçer.
Fakat aslında farklı şekillerde de çocuğunuza onu sevdiğinizi belli edebilirsiniz. Kelimelerin ötesine geçmeniz gerek çünkü her zaman doğru konuşan bir dil var zaten: çocuğunuza karşı kullandığınız vücut dili.
Ben Anneyim’de bizler siz anne adaylarına ve annelere vücut dili kullanarak çocuğumuzla iletişime geçebilmenin 7 kullanışlı yolundan bahsetmek istiyoruz:
Çocuğunuzun gözünün içine bakın
“Gözler ruhun aynasıdır” ve “Bir resim bin kelimeye eş değerdir” sözlerini duymuşsunuzdur. Kelimeler insanları kandırmayı başarsa da görüntü asla yanıltmaz deriz.
Bu sebepten ötürü çocuğunuza onu sevdiğinizi göstermenin bir yolu da onu karşınıza alıp gözlerinin içine bakmaktan geçer. Bu çocuğunuza güven verecektir.
Sizin yumuşaklığınız, adanmışlığınız, bağlılığınız, sevginiz, saygınız ve anlayışınız sizin gözlerinizin içinden onun ruhuna işlemeli. Çocuğunuz ufaklıktan itibaren sizin bakışlarınız üzerinden duyguları okumayı öğrenir.
Çocuğunuzu öpüp okşayın
Çocuğunuzu öpüp okşamanız ve ona sevgi göstermeniz çocuğa onu ne kadar çok ya da ne kadar az sevdiğinizi gösterir. Diğer bir canlıya karşı herhangi bir duygu besleyemeyen insan o insanı öpüp okşamak da istemez.
Öpüp okşamak ruhu canlandırır. Annesi tarafından öpüp okşanmaya alışmış ve bundan keyif alan bir çocuk mutlu bir çocuktur. Bu tip bir etkileşimi çocuk da taklit ederek öğrenir ve karşılığında ebeveynleri öpüp okşayarak kendi sevgisini gösterir.
Sessizce de olsa oğlunuzu öpüp okşayarak onun yanında olmanızın ne kadar tatlı bir şey olduğunu ve onu sevgiyle beslemek konusunda ne kadar azimli olduğunuzu gösterirsiniz.
Kucaklayıp sarılın ona
Kucaklamak veya sarılmak güven, samimiyet ve kardeşlik değerlerini belirtir. Sarılmak vücut dili kullanmanın önemli örneklerinden biridir ve birisiyle birlikteyken iyi hissettiğimizde ya da o insanı gördüğümüz için mutlu olduğumuzda bu sevgiyi göstermek için ona sarılabiliriz.
- Bu yüzden çocuğunuz kreşten ya da spordan geldiğinde ona sarılmayı ihmal etmeyin…
- Çocuğunuza her sabah o uyandığında ya da kapıdan onu uğurlarken sarılın.
- Sıkıca sarılıp çocuğunuzu kucaklamak ona ve size sevdiğiniz insanla yakın tensel bir temas kurmanın önemini öğretecek.
Çocuğunuza göz kırpın
Eğer çocuğunuza onu sevdiğinizi göstermek istiyorsanız arada bir uygun an ve koşulda çocuğunuza göz kırpın. Göz kırpmak şöyle anlamlar içerir:
- Yaptığın şeyi onaylıyorum.
- Seni sen olduğun ve kendin gibi davrandığın için seviyorum.
- Senin uydurduğun şakalarda senin takım arkadaşınım.
Çocuğunuza gülümseyin
İnsanlar güldüğünde ya da kahkaha attığında mutlu olduklarını gösterirler. Gülümsemek gören insanların ruhunu canlandırırken aşırı stresli ya da duygusal anlamda kötü noktadaki insanlara iyi gelir.
Ufaklığınıza gülümsemeniz hem sizin yokluğunu çektiğiniz boşluğu doldurduğu için onu sevdiğinizi belli eder h em de sizin duygularınızı pozitife çekip hayata pozitif, iyimser ve neşeli yaklaşmanın önemini bir kez daha hatırlatır.
Eğer çocuğunuzu mutlu etmek ve onu sevdiğinizi belli etmek istiyorsanız ona gülümsemeyi ihmal etmeyin. Siz güldüğünüzde tüm dünya da sizinle birlikte güler.
Çocuğunuza hak ettiği ilgiyi gösterin
Çocuğunuza göstereceğiniz ilgi beraberinde birçok şeyi getirir. Korktuğunda ya da bir konuda yardım gerektiğinde onun her an yanında olmalısınız. Onunla konuşurken her zaman gözünün içine bakın ve size yaptığı şeyi göstermek istediğinde onunla ilgilenin.
Onun ihtiyaçlarını karşılarken ona vakit ayırarak onu dinlediğinizi gösterin. Her gün birkaç saatinizi onunla beraber oyun oynamaya ya da beraber yapmayı sevdiğiniz bir etkinlikle geçirin. Onun okul dışı aktivitelerinde de yanında olun.
Okuldan gelen görev ve sorumluluklarında yardım edin ve en önemlisi de onu eğitin. Çocuğunuza gösterdiğiniz ilgi onun gözünde sizin onu ne kadar sevdiğinizi kanıtlayacak.
Çocuğunuz tavsiyeye ve yol gösterilmeye ihtiyaç duyduğunda onun yanında olmalısınız. Onu besleyin, ona bakın ve onda yeni değer yargılarının oluşmasında aktif rol üstlenin. Bu sayede çocuklarınızı gerçek dünyaya alıştıracaksınız.
Tabii eğlenmek de lazım, ona oyuncaklar alın. Büyük engeller ve başarısızlıklarla yüzleştiklerinde onlara cesur olmalarını öğretin. Çocuklarınız ağlamak istediğinde sizin omuzlarınızda ağlasın ve onun her ihtiyacı için orada olmayı ihmal etmeyin.
İyice düşünüp tasarlanmış sihirli kelimelere gerek yok. Çocuğunuza aşılamak istediğiniz tüm değerleri vücut dili kullanarak da aşılayabilirsiniz. Siz davranın ve harekete geçin; bırakın çocuğunuz konuşsun.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
- Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
- Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
- Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
- Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.