Çocuklar İçin Palyatif Bakım Nedir?

Palyatif bakım, yaşamı tehdit eden hastalığa sahip kişiler ve aileleri için uygulanan bakımdır. Bugünkü yazımızda çocuklar için palyatif bakıma dair bilmeniz gereken her şeyi öğreneceksiniz.

Çocuklar için palyatif bakım, yaşamını tehdit eden bir hastalığa sahip olan ve yüksek miktarda ilgi ve bakıma ihtiyaç duyan çocuklar için uygulanır. Bu bakımın amacı, çocuğun rahatsızlığını azaltmak ve hayat kalitesini olabildiğince yükseltmektir. Bu da çocuğun hem fiziksel hem de duygusal ihtiyaçlarını dikkate almak demektir.

Bir çocuğun yaşamı tehlike altındaysa, ebeveynlerin hastalığın farklı aşamaları, çocuğun ihtiyaçları ve alınacak aksiyonlar hakkında gerekli bilgiye sahip olması çok önemlidir. Bu yüzden, güvenilir bir psikologdan yardım almak çok iyi olacaktır. Bu sayede, hem hastalar hem de ailelerine günlük olarak destek sağlanmış olur.

Palyatif bakımın özellikleri nelerdir?

Palyatif bakımın temel ögeleri; semptomları kontrol altında tutmak, etkili iletişim kurmak, psiko-duygusal destek ve ailenin de yardım almasını içerir. Palyatif bakıma ait diğer özellikler de şöyledir:

1. Şefkat.
2. Saygı.
3. Empati.
4. Dayanışma.
5. Sürekli ilgi.
6. Esneklik ve uyum sağlama.
7. Sürekli tıbbi gözlem.

Palyatif bakım, bu özelliklerle birlikte kişiye özel bir bakım sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bakımın amacı, çocuğu olabildiğince rahat ettirmek ve iyi hissettirmektir.

Duygusal açıdan da çocuğun sevildiğini ve değer gördüğünü hissetmesi gereklidir. Aynı zamanda, ailesinin birlik olduğunu görmesi de çok önemlidir.   

Palyatif bakım: faydaları

• Ağrı ve diğer semptomları hafifletir.
• Aileye, hastalıkla başa çıkmak için gereken desteği sağlar.
• Hayatı sevmeyi ve ölümü doğal bir süreç olarak kabul etmeyi kolaylaştırır.
• Hastaların psikososyal ve manevi faktörlerle iç içe olmasına yardımcı olur.
• Ölümün gecikmesine ya da erken gerçekleşmesine sebep olmaz vaktinde gerçekleşmesine izin verir.
• Bazı bakım merkezlerinde çocukların mümkün olduğu kadart aktif yaşamasını sağlayan sistemler mevcuttur.

Bakım verenler aile ve çocuklara nasıl destek olurlar?

Palyatif bakımın başarılı olması için bakım merkezi çalışanlarının aile ve hasta ile doğrudan iletişim kurabilmesi çok önemlidir. Saygı, düşüncelilik, güven ve samimiyetin olduğu bir ortam oluşması gereklidir. 

Ayrıca, amaçların ve çocuğun hastalığının aşamasının net bir şekilde anlaşıldığından emin olunması gereklidir. Özellikle hastanın başta olmak üzere, herkesin istekleri göz önünde bulundurulmalıdır.

Farklı aşamalara göre özelleştirilmiş palyatif bakım

18 aylıktan küçük olan hastalar, hastalık kavramını anlama kapasitesine sahip değildir. Bu yüzden, onlar bu durumu fiziksel acı ve ağrı olarak görürler. Bu gibi bir durumda uzmanlar, semptomlarla başa çıkmaya odaklıdır. Aile üyelerinin de çocukla sürekli olarak beraber olması gereklidir .

18 aylık ve 5 yaş arası çocuklarda geçmiş zaman algısı vardır fakat gelecek algısı yoktur. Bu yüzden, ölümü geri dönüşü olan bir yere gitmek ya da uyanılacak bir uyku gibi anlayabilirler.

5 yaşındaki çocuklar, hastalıkla gelen izolasyondan dolayı sorun yaşarlar. Bu duruma aile üyelerinden ayrı kalmanın yanında arkadaşlar ve sevilen yerlerden uzak kalmak da dahildir. Bunun sonucu olarak da güvensiz hissederler ve hastalığı onlara sürekli zarar veren bir düşman olarak görürler.

10 yaşından sonra ve ergenlik dönemindeki çocuklar ölümün geri dönülemezliğinin daha çok farkındadır. Hastalıktan dolayı oluşan izolasyon ve kişisel sınırlardan dolayı hastalığı öfke ile karşılayabilirler.

Pediyatrik palyatif bakım, ameliyat ve olası tedavileri, çocuğun içinde bulunduğu aşamaya göre uyarlar. Bu durum çocuğun karşı karşıya kalacağı değişimler için de geçerlidir.

Bakım verenlerin nazik ve incelikli olması çok önemlidir fakat bu gerçekleri reddetmek ya da gerçeklerden kaçmak anlamına gelmemelidir. Durumu anlamak ve idrak etmek, bu önemli sürecin temel bir parçasıdır.

Bu durumda aile üyelerine de zor bir görev düşmektedir. Ailelerin çocuklarına palyatif bakımın ölümle yüzleşmekte onlara yardım edebileceğini en iyi şekilde göstermeleri gerekir.

Doktorlar ve psikologlar, bu yolda ihtiyacımız olacak araçları bize sağlamaktadır. Ayrıca, bir kayıp durumunda da sevdiklerini kaybeden ailelere yas sürecinde destek sunmaktalardır.