Bebeğin Ne Çok Karakteri Var!

Anne ve babaların büyük bir çoğunluğu büyüdüğünde bebeklerinin nasıl bir kişiliğe sahip olacağını merak ederler. Her bebek dünyaya geldiğinde kendine ait bir mizaç taşır. Erken yaşlardan itibaren karakterinin ve kişiliğinin nasıl olacağına dair bize çeşitli ipuçları verir.
Bebeğin Ne Çok Karakteri Var!

Son Güncelleme: 26 Ocak, 2021

Bazı insanlar bebeklerin dünyaya boş birer tuval gibi geldiklerini ve karakterlerinin basit öğrenilmiş davranışlar ile oluştuğunu düşünürler. Bu doğru değildir. Ne kadar ilginç görünse de her bebek kendi mizacı ve kişiliği ile dünyaya gelir. Bu özellikler her zaman için kontrolümüzde olmayan farklı faktörlerin de etkisiyle zaman içinde olgunlaşır ve bebeğin karakteri gelişir.

Her anne ve baba bunu bir noktada fark eder. Bebeğiniz henüz birkaç aylıktır ama buna rağmen kimi zaman bir yetişkinin karakterini gösterebilir. Bebeğimiz kime benzeyecek? Bu sorunun cevabını çok merak ederiz. Belki de genlerini büyükbabasından almıştır. Ya da hem annesi hem de babası gibi inatçı bir karaktere sahip olacaktır.

Bebeklerin erken yaşlardaki davranışlarının kime benzediğini bulmaya çalışmanın ötesinde bir konunun farkında olmak çok önemlidir. Dünyaya yeni gelmiş olan bebeğiniz eşsiz bir varlıktır. Bu yüzden onu kimseyle kıyaslamayalım. Ayrıca karakter yapısını kimden aldığını bilmeye çalışmanın da hiçbir faydası yoktur. En önemli nokta hassas ve sezgili olmak, çocuğun özelliklerini ve ihtiyaçlarını her gün anlayabilmektir.

 “Dünyaya iyi çocuklar vermenin en iyi yolu onları mutlu etmekten geçer.”

-Oscar Wilde-

Aslında anne ve babalardan şu cümleleri duymak hepimizi gerçekten çok üzer: “Çocukla başa çıkamıyorum. Henüz iki yaşında ama huyları katlanılacak gibi değil.” Çocuğun çıkardığı zorluklarla her gün çatışmak yerine yapılması gereken en uygun şey ufaklığın duygu dünyasını anlamaya çalışmak ve ona yol göstererek yeteneklerini ortaya çıkarması için yardımcı olmaktır.

Ebeveynlik sabırlı insanlar ve bilge kalpler için adeta bir sanattır. Eminiz ki siz de bu özellikleri taşıyorsunuz.

Türlü Türlü Karakteri Bulunan Bir Bebeğin Genellikle Farklı İhtiyaçları Bulunur

ağlayan bir bebek

Çok farklı karakteri bulunan ve değişik tavırlar sergileyen bir bebek genellikle her pediyatr ya da çocuk psikolojisi uzmanının bildiği şu yaygın özellikleri taşır:

  • Bunlar sürekli olarak talep eden bebeklerdir.
  • Rutinlere alışmaya yanaşmazlar ve herhangi bir sebepten dolayı hayal kırıklığına uğradıklarında aşırı tepki verirler. Örneğin burunlarından ve gözlerinden hiç durmadan yaşlar akarak ağlarlar.
  • Geceleri çok fazla uyanırlar.
  • Verdikleri reaksiyonlar da çok yoğundur. Ağlamaları, rahatsız olduklarını göstermeleri, mutlulukları, bir şey istediklerinde ısrarcı olmaları vb.

Bu tür kişiliğe sahip çocukların anne ve babalarından sürekli bir şeyler istemeleri yaygın olarak görülür. Bu bebekler ilgiye daha fazla ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle de onlar için yeterince zaman ve çaba harcamak gerekir.

Bebeklere yeterli derecede yakınlık gösterdiğimizde onlar da günbegün kendilerini daha güvende hissedecekler, korkularından sıyrılacaklar, sizden ayrılma kaygıları azalacak ve istedikleri bir şeyi elde edemediklerinde yaşadıkları hayal kırıklığını çabuk yeneceklerdir.

Çocuklarda Kişilik Gelişimi

kızgın bir çocuk

Öncelikle üç önemli noktayı birbirinden ayıralım: Bir çocuğun mizacı onun belirli bir uyarıcıya karşı davranışı anlamına gelmektedir. Öte yandan kişilik onun varoluş biçimi, karakteri ise o kişiliğin kendine özgü şekilde ifadesidir.

Bir bebeğin hayatının ilk aylarında bizlere gösterdiği davranışlar mizacı ile karakterinin bir karışımıdır. Aslında kişiliği halen oluşum aşamasındadır ancak daha o aşamadan itibaren onu tanımlayan kendisine özgü “temellere” sahiptir.

  • Bu temelleri olabilecek en iyi şekilde yönlendirmek anne ve babalar olarak bizim en öncelikli görevlerimiz arasında yer almaktadır. Bebeğin karakteri sahip olduğu yetenekler, davranışsal eğilimleri, reaksiyonları, korkuları ve kaygılarıyla ilgili önemli ipuçları verecektir.
  • Aylar ve yıllar geçtikçe bu özellikler yavaş yavaş pekişmeye başlayacaktır. Ancak eğer iki yaşına gelmiş olan çocuğumuz içine kapanık bir kişiliğe sahipse onu bir daha asla dışa dönük bir insan haline dönüştüremeyeceğimizi aklımızda tutmamız gerekir.

Anne ve babalar olarak bize düşen görev çocuklarımızın özgüvenlerinin gelişimi için onları desteklemek, kişiliklerinin güvenli bir biçimde oluşması için onları teşvik etmek ve yeterli düzeyde duygusal zekaya sahip olmaları için gerekli zemini hazırlamaktır. Çocuğun kişiliği kendine aittir. Bizim görevimiz ise sahip olduğu karakterlere göre onu mutlu, saygılı ve bağımsız bir insan olarak yetiştirmektir.

Bebeğim Kişiliği ve Karakteri Hakkında Ne Tür İpuçları Verir?

dünya ve bebek

Aşağıda ufaklıkların sürekli talep eden mi yoksa daha istikrarlı ve durağan bir kişiliğe mi sahip oldukları konusunda aşağı yukarı bir fikir veren ipuçlarını sıralıyoruz.

Aktivite Düzeyi

Yaygaracı ve detaycı olması bir bebeğin hiperaktif olacağı anlamına gelmez. Çok fazla hareket eden, etrafında gördüğü her şeye dokunmak isteyen ve gece yatağına yattığında uyuması normalden çok daha fazla zaman alan bebekler vardır.

Çoğu kez bebeklerin bu tür davranışları doğal meraklarından ya da hızlı gelişimlerinden kaynaklanmaktadır.

Düzenlilik

Rutinlere, zaman planlamasına ve her gün tekrarlanan şeylere bir türlü alışamayan düzensiz bebekler vardır.

Bu tür çocuklar tuvalet alışkanlığı gibi özellikleri kazanmak için normalden daha fazla zamana ihtiyaç duyarlar. O nedenle sizin de bu gruba giren çocuklara karşı daha sabırlı olmanız gerekir.

Uyum Yeteneği ve Bebeğin Karakteri

Bu özellik bebeğin karakteri hakkında çok önemli ipuçları verir. Bazı bebekler değişikliklere, evden ayrılmaya, diğer insanlarla bir arada olmaya, yeni bir yiyeceğe vs. kolayca uyum sağlayamazlar.

Yeniliklere karşı toleransın bulunmaması çocuğun en zorlu karakterlerden birine sahip olacağı anlamına gelir.

Dikkat Çekme İsteği

Bebeklerin dünyası genellikle ikiye ayrılır: İyi uyuyan, iyi beslenen ve yeterli derecede uyum sağlayan bebekler ile neredeyse hemen her saniye dikkatimizin üzerlerinde olmasını isteyenler.

Sürekli isteyen bebekler bu ikinci gruba girerler ve genellikle zor çocuklardır. Ancak yine de şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın: Bebeklerin sürekli bir şeyler istemesi ya da çok fazla karaktere sahip olmaları herhangi bir problemleri ya da hastalıkları bulunduğu anlamına gelmez.

Çünkü onlar bize normalden daha fazla ihtiyaç duyan ve kendilerini güvende hissetmek için bizim daha yakın olmamızı isteyen bebeklerdir. Eğer onların yanında olur, yaşantılarının ilk beş yılında onlara nasıl yeterli derecede duygusal yanıt vereceğimizi bilirsek, bu ufaklıklar dünyayı tanımak için yanıp tutuşan, yetenekli, farkında ve sürekli öğrenmeyi isteyen çocuklar olacaklardır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Albores-Gallo, L., Márquez-Caraveo, M. E., & Estañol, B. (2003). ¿ Qué es el temperamento? El retorno de un concepto ancestral. Salud mental26(3), 16-26. https://www.medigraphic.com/pdfs/salmen/sam-2003/sam033c.pdf
  • Thomas, A., & Chess, S. (1986). The New York longitudinal study: From infancy to early adult life. The study of temperament: Changes, continuities, and challenges, 39-52. https://books.google.es/books?hl=es&lr=&id=IHX85v7Q0p4C&oi=fnd&pg=PA39&dq=New+York+Longitudinal+Study&ots=0WkQoU5N-3&sig=ShlGWoup5x8GM3aY_nIgcyDz38s#v=onepage&q=New%20York%20Longitudinal%20Study&f=false

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.