Sharenting: Çocukların Sosyal Medyaya Aşırı Maruz Kalması
Çocuğunuzun fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor musunuz? Peki ya bu fotoğraflara kimlerin erişebildiğini ve ne amaçlarla kullanılabileceklerini biliyor musunuz? Sharenting kavramının ne olduğu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız yazımızı okumaya devam edin.
Sharenting kavramı özellikle de son zamanlarda hızla artış gösteren ve çocukların ebeveynleri tarafından sosyal medyaya aşırı maruz bırakılması durumudur. Hayatlarımızı bu platformlarda paylaşırken çocuklarımızın fotoğraflarını sergileme konusunda da kendimizi neredeyse zorunlu hissediyoruz.
Peki bu kadar önemli olan ne? Çocuklar kanunlarla koruma altındadırlar ve onları sosyal medyaya aşırı derecede maruz bırakmak bir takım problemlere yol açabilir.
Paylaştığımız fotoğrafları kimlerin görebileceğini veya ne amaçlarla kullanılabileceklerini malesef kontrol edemeyiz. Onların fotoğraflarını sosyal medya platformlarında paylaşırken onları nasıl tehlikeli bir duruma soktuğumuz hakkında pek fikrimiz yok. Özellikle de bu paylaşımları onların izni olmadan yapıyorken.
Sharenting nedir?
2000’li yılların başlarında sosyal medyada büyük gelişmeler görüldü. Bu platform bize tüm dünya ile anında iletişim kurma olanağı sağladı. Sharenting kavramı da bu şekilde ortaya çıktı.
Sharenting kavramı adını ingilizcede paylaşmak anlamına gelen “share” kelimesinin ve ebeveynlik anlamına gelen “parenting” kelimesinin birleşiminden alır.
Küçük çocukların günlük hayattan özel denebilecek anlarını paylaşmak çok sık karşılaşılan bir durum. Elbette onların fotoğraflarını aile ve yakınlarla paylaşmak çok olağan bir durumdur. Fakat, sosyal medya gerçekliği bu duruma farklı bir boyut kazandırdı.
Çocukların fotoğraflarını facebook, instagram ve twitter gibi platformlarda paylaşmak yalnızca aile ve yakınlara değil kötü niyetli sayılabilecek kişilere de bu fotoğraflara erişme imkanı tanır.
Sharenting’in doğurabileceği sonuçlar
Sosyal medya platformlarında çocukların fotoğraflarını paylaşmak korkulacak bir durum değildir fakat ebeveynlerin olası tehlikeleri ve bunların doğurabileceği sonuçları bilmelerinde fayda var.
Yetişkinler olarak unutmamalıyız ki internet ortamında bir takım tehlikelerle karşılaşmak mümkün. Çocuklar bu tehlikeleri anlayacak veya fark edecek olgunlukta olmamakla birlikte her kitleden izleyicilerle dolu bir platformda bu tehlikelerin yol açabileceği sonuçlarla yüzleşmeye karşı da hazırlıksızlardır.
Çocuklara karşı zorbalık ve cinsel istismar vakaları her geçen gün artmaktadır ve bu noktada ailelerin endişelenmeleri gerekir.
“Çocuklarımız olan bitenin farkında değilken onlar hakkında detaylar içeren paylaşımlarda bulunarak onları sosyal medyanın tehlikelerine karşı eğitmek mümkün değildir.”
İşte sharenting kavramının kısa ve uzun vadede çocuklar üzerinde yol açabileceği bazı sonuçlar.
- Çocukların kötü niyetli olabilecek kişilerle karşı karşıya gelmeleri. Ne yazık ki böyle insanlar var ve çocukların iyiliği için bu ve benzeri bir duruma ortam yaratmamak gerekir.
- Çocuklar büyüdüklerinde onların izni olmadan paylaştığınız bazı fotoğraflar için mahçup hissedebilirler. Siz komik veya sevimli bulsanız bile birileri bazı şeylerin tüm dünya ile paylaşılmasını istemeyebilirler.
- Çocuklarınızı sosyal medya hakkında eğitmeniz pek doğru ve mümkün olmayabilir. Daha küçük yaşta onları sosyal medyaya bu kadar maruz bırakırken onlara ne öğretebileceğinizi bir düşünün.
Sharenting’e karşı bazı tavsiyeler
İşte size çocuğunuz ile alakalı detayları çok fazla sosyal medya platformlarında paylaşmamanıza yardımcı olabilecek bir takım tavsiyeler.
- Çocuğunuzun günlük hayat rutinleri ile alakalı içerikleri paylaşmaktan kaçının. Çocuğunuzun nerede yaşadığı veya okul dışı aktiviteler için nerelere gittiği gibi bilgileri sosyal medya platformlarında paylaşmayın.
- Çocuğunuzun çıplak veya az kıyafetli fotoğraflarını paylaşmayın. Bazı ebeveynler çocuklarının banyo yaparkenki veya havuz kenarındaki mayolu ve bikinili fotoğraflarını açıkça paylaşırlar. Fakat bu tür fotoğrafların ne amaçlarla kullanılabileceklerini hayal bile edemezsiniz.
- Paylaştığınız fotoğraflarda çocuğunuzun gündelik kıyafetleri giyiyor olmasına dikkat edin. Çocuğunuzun okul üniforması gibi kıyafetlerle fotoğraflarını paylaştığınızda hangi okula gittiğinin belirlenmesi hiç de zor değildir.
- Ailenizle alakalı ev adresi, telefon numarası, araba plakası gibi hassas bilgileri içeren paylaşımlarda bulunmayın.
Kötü bir şeyin gerçekleştiğini hayal etmek zordur fakat en değerli varlığınız olan çocuğunuz söz konusu olduğunda hiçbir şeyi riske atmaya değmez. Sosyal medya platformlarını kullanabilir ve bundan keyif alabilirsiniz. Ancak önceliğiniz tehlikelerden uzak durmak ve çocuğunuzun güvenliğini sağlamak olmalıdır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Brosch, A. (2016). When the child is born into the Internet: Sharenting as a growing trend among parents on Facebook. New Educational Review, 43 (1), 225-235. https://depot.ceon.pl/bitstream/handle/123456789/9226/16.%20When%20the%20child%20is%20born%20into%20the%20Internet.pdf?sequence=1&isAllowed=y
- Steinberg, S. B. (2017). Sharenting : Children ’ s Privacy in the Age of Social Media. Association of American Law Schools. https://scholarship.law.ufl.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1796&context=facultypub
- Archivos Argentinos de Pediatría. (2017). Sharenting… ¿la vida de los niños debe ser compartida en las redes sociales? https://doi.org/10.5546/aap.2017.412