Doğum Yapmakla İlgili Kimsenin Anlatmadığı 7 Şey

Doğum yapmak hamileliğin en şaşırtıcı ve korkulan kısmıdır ve her kadın tarafından farklı bir şekilde tecrübe edilir. Bu yüzden çok özel bir andır. Adeta tanımadığınız biriyle ilk kez buluşmaya gitmek gibidir ve bu buluşmanın ardından dünyaya gelmek üzere olan o kişiye aşık olursunuz. Çok gerekli ve kimi zaman korkulu olan çocuk doğumu hâlâ büyük ölçüde gizemini korumaktadır.

Doğumun sezaryen olması, suda ya da yatağınızda veya hastanede  yapılmasının bir önemi yoktur. Gerçek şu ki bebeğinizi ilk kez görmek bir ebeveynin yaşamı boyunca tecrübe edebileceği en güzel ve duygusal şeydir.

Doğum yapmak unutulmaz ve çok özel bir andır. Ama doğum yapmak hakkında bilmediğiniz ve sizi şaşırtabilecek bazı şeyler var.  

Tarihler doğru değildir.

Bazen tarih tahminleri doğru çıkar ama genelde bu çok nadiren olur. Kadınlar olarak, hamileliğimizin sonsuza dek sürmeyeceğini ve bize söylenen tarihte sonlanacağını bilmek isteriz ama her zaman böyle olmaz ve kimi durumlarda hamilelik beklenenden uzun sürebilir.

Kadınların yalnızca %5 ‘i söylenen tarihte doğum yapmaktadır. Dolayısıyla, çocuğunuz bu tarihten önce ya da sonra doğarsa endişelenmeyin. Önemli olan, sağlıklı olmalarıdır! 

Epidural anestezi her zaman işe yaramaz.

Dünyadaki bütün hamile kadınlar, epidural anestezinin mucize olmadığını ve her zaman işe yaramadığını bilmelidir. Epidural, kadınların doğum sırsında bedenlerinin aşağı kısmında acı duymamalarına yardımcı olur. Sırt kısmına yapılan bir iğneyle enjekte edilir.

Ama epidural iğne, hiç bir şey hissetmeyeceğiniz anlamına gelmez. Bazı kadınlar bacaklarında uyuşukluk ya da başka bir his duyar. Bazılarının midesi ağrır ve bazıları ise iğneden hiç etkilenmez ya da gerektiği şekilde etkilenmez. Emin değilseniz, daima doktorunuza danışmanız gerek.

Epidural anestezi olduğunuzda bir şey yiyip içemezsiniz.

Hastaneye gitmeden önce yemek yemeniz ve sonra epidural iğneyi olmanız iyi bir fikirdir. Çünkü doğum yapmak enerji gerektirir. Ama epidural iğne etkisindeyken bir şey yiyip içemezsiniz çünkü bu, kendinizi güçsüz hissetmenize neden olur.

Doğum sırasında bağırsak hareketi yaşayabilirsiniz.

Kasılmalar sırasında bağırsak hareketi yaşayan ne ilk ne de son kadın olacaksınız. Bu biraz nahoş bir durum ama kadınların düşündüğünden çok daha yaygındır. Eğer bu durumu yaşarsanız, utanmayın, hemşireler bu duruma alışkındır.

Doğum, bebeğin dünyaya gelmesiyle sonlanmaz.

Bebeğiniz çıktığında muhtemelen son bir kez daha iterek bebeğinizi korumuş olan plasentayı dışarı çıkarmaya çalışacaksınız. Ama endişelenmeyin çünkü bu genelde çok hızlı gerçekleşir ve yaşanan acı, kasılmaların yanında çok hafif kalır.

Bebeğiniz beyaz bir maddeyle kaplı olarak doğacak.

Bebeğiniz doğduğunda ciltleri beyaz, yapışkan ve peynir gibi bir maddeyle kaplı olarak doğacaktır. Bu maddeye vernix caseosa adı verilir ve rahim içinde bebeğin cildini korur. Ama bebeğinizi yıkadıktan sonra kendiliğinden düşer ve bebeğiniz bunu fark etmez. O zaman bebeğin cildinin ne kadar yumuşak ve nazik olduğunu görürsünüz.

Bebeğinizin kafası şekil değiştirecek.

Vajinal doğum yaptıysanız bebeğinizin kafasındaki kemikler doğum kanalından çıkışı kolaylaştırmak için bastırılmış olacaktır. Ama endişelenmeyin çünkü yavaş yavaş yuvarlak bir şekil alacak. Birkaç gün için koni şeklinde gibi gözükebilir ama bu geçici bir durumdur.

Bunlar doğum yapmakla ilgili kimsenin anlatmadığı yedi konudur, ve hepsi o büyük an geldiğinde hazırlıklı olmanız için çok önemli bilgiler.