Çocuklara Teneffüs Cezası Vermek Uygun Mu?

Çocuklar okulda dinlenme arasına ya da diğer bir deyişle teneffüse çıkmama cezası ile karşı karşıya kaldıklarında, kendilerine ait ve hakları olan bir zaman diliminden mahrum kalmış olurlar. Peki bu tür bir cezalandırma yöntemi nasıl düzenlenmiş ya da kısıtlanmıştır?
Çocuklara Teneffüs Cezası Vermek Uygun Mu?

Son Güncelleme: 17 Ekim, 2019

Okulların birçoğunda, hatta neredeyse tamamında öğrencileri daha az dinlenme zamanı ya da kısıtlı teneffüsle cezalandırma yöntemi yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Peki bunun sebebi nedir? Okulda istenmeyen davranışlar sergilemek, ev ödevlerini yapmamak, öğretilen dersi kavrayamamak veya bilmemek, sınıfta ders esnasında konuşmak ya da defterini evde unutmak gibi pek çok durum bu cezaya yol açan nedenler arasında gösterilebilir.

Okullarda çocukların tuvalet ihtiyaçlarını gidermek istedikleri kısa teneffüsleri dahi bir ceza aracı olarak kullanan ve bu kısa zamanı kullanmalarını engelleyen öğretmenler bulunmaktadır. Dinlenmek tüm çocuklar için temel bir haktır ve aynı zamanda fiziksel ve ruhsal sağlık açısından bakıldığında da önemli bir ihtiyaç durumundadır. Ancak buna rağmen mola vermeme cezası halen yaygın olarak uygulanan bir ceza yöntemi olarak göze çarpmaktadır.

Bu yazımızda, çocukların neden dinlenme zamanlarının kısıtlanması ya da tamamen iptal edilmesi gibi bir yöntemle cezalandırılmamaları gerektiğini inceliyoruz.

Teneffüs: Temel Bir Çocuk Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 24. maddesinde şu ifade edilmektedir: “Herkesin dinlenme ve düzenli olarak tatil yapma hakkı bulunmaktadır.” Elbette bu kapsama çocuklar da dahildir. Ders çalışma saatleri süresince belirli aralıklarla dinlenme ve bu çalışma süresinin kabul edilebilir seviyelerde olması çocukların en doğal hakkıdır.

Yaşları 3 ile 12 arasında olan çocukların günlük “çalışma” süreleri yaklaşık olarak 5 saattir. Bu genel ortalamaya ek olarak bazı çocuklar yemeklerini okulda yer ve kimileri de derslerden sonra ekstra aktivitelere de kalırlar. Bu tür durumlarda ise çocukların günü 9 saate kadar uzayabilmektedir. Hiç şüphesiz ki böyle bir günün onlar için oldukça uzun olduğu bir gerçektir.

Dinlenme vermeme cezası

Bu uzun gün süresince, uygulamalar farklılık gösterse de, öğleden önce nispeten uzun (30 dakikaya kadar) bir dinlenme periyotu belirlenmiştir. Bu süre çocukların rahatlamaları ve oyun oynamaları için ihtiyaçları olan bir zaman dilimidir.

Bu konu, Çocuk Hakları Konvansiyonunun 31. maddesi ile şu şekilde belirlenmiştir: “Taraf ülkeler çocuğun dinlenme, teneffüs, oyun ve kendi yaşına göre eğlence aktivitelerini yapma hakkını tanır.”

Bu nedenle, teneffüse çıkarmama cezası öğretmenin ya da kurumun sahip olduğu gücü kötüye kullanması anlamına gelmektedir. Yani aslında öğretmenler okuldaki teneffüslerin birer sahibi değildirler. Bu dinlenme zamanları çocukların temel birer hakkıdır. Bu bağlamda, hiçbir eğitim kurumunun kendi içinde yapabileceği düzenlemeler, yasalarla ya da uluslararası konvansiyonlarla düzenlenmiş olan bu hakların üzerinde değildir.

Çocuklar İçin Teneffüsün Faydaları

Ders aralarında verilen teneffüs, çocukların zihinsel, fiziksel, duygusal ve sosyal anlamda gelişimleri açısından çok sayıda fayda sağlar. Serbest bir biçimde değerlendirebilecekleri bu oyun ve eğlence vakti, onların sağlıklı bir biçimde büyümeleri için özel bir öneme sahiptir. Bu kısa boş vakit aslında çocukların sosyal yeteneklerinin gelişmesi, paylaşmayı öğrenmeleri, iletişim kurmaları ve sorunlarını çözmeleri açısından son derece faydalıdır. Aynı zamanda bu kısa zaman diliminde birikmiş stresi boşaltmak ve bir anlamda rahatlamak için eşsiz bir fırsat bulmuş olurlar.

Sadece akademik açıdan bakıldığında da teneffüs periyotları oldukça önemlidir. Kendilerine öğretilenleri daha iyi kavrayıp anlayabilmeleri için çocukların bu uzun öğrenme periyotlarında kısa molalara ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu durum özellikle matematik ve yabancı dil derslerinde daha da fazla önem kazanmaktadır.

Teneffüs aynı zamanda çocukların hem enerjilerini geri toplamaları hem de fiziksel aktiviteler yapmaları için bir gerekliliktir. Bu zaman diliminin etkin kullanımı çocukların derslerde gösterdikleri performansın artmasına ve ayrıca olumlu davranışlar sergilemelerine de yardımcı olur. Bunlara ek olarak, çocukların kendilerine ayırabilecekleri bu boş zamanın, yoğun geçen ders sürecinden bir miktar kopmalarını sağlayacağı gibi dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi davranışsal ya da öğrenme sorunları yaşayanlar için özellikle faydası dokunacak bir araç olduğunun da altını çizmek gerekir.

İp atlayan çocuklar

Teneffüs Kısıtlaması Neden Bir Ceza Yöntemi Olarak Uygulanmamalıdır?

Dinlenme, çocukların gelişimi için son derece temel bir ihtiyaçtır. Bu bağlamda, çocukların okulda edinmeleri gereken sosyal etkileşimin önemli bir parçasını bu dinlenme zamanları ya da teneffüsler oluşturur. Akademik ihtiyaçlardan bir miktar uzaklaşarak dinlenmek her çocuk için önemli bir gereksinimdir. Bu süreçte çocukların rahatlama, yaratıcılıklarını geliştirme, ortak bazı oyunlara ya da diğer aktivitelere katılma ve genel anlamda fiziksel aktivitelerde bulunma şansı yakaladıklarının altını çizmek gerekir.

Çocuklar için oyun oynamak, yasaklanması ya da göz ardı edilmesi mümkün olmayan gerekli bir aktivitedir. Bu nedenle okulların, teneffüs zamanlarını kısıtlama ya da tamamen yasaklama yöntemiyle çocukları cezalandırması kabul edilemez. Bunun yerine, çocukların davranış biçimlerini olumlu yönde değiştirecek daha farklı yöntemler belirlenmelidir.

Konuyla ilgili olarak anne ve babaların da çocuklarının bu hakkının korunması ve teneffüs periyotlarının birer ceza aracı olarak kullanılmaması için okullarla gerekli görüşmeleri yapmaları önemlidir. Okulların, eğitsel ve zorlayıcı olmayan önlemler alarak çocuklardaki olası davranışsal sorunları düzeltmeye çalışmaları doğru bir yöntem olacaktır. Bu nedenle, çocukları dinlenme haklarından mahrum etmeyecek tarzda farklı türlerdeki çözümler üretmeleri önemli bir gereksinimdir.

Ayrıca teneffüs süreleri ile cezalandırılan çocuklar, haksız durumlarla karşılaştıklarında bunları, kendi fikirlerini ifade edemeden kabullenmek zorunda kalabilecekleri gibi bir fikre kapılırlar. Bu bağlamda çocuklar, kendi ihtiyaçlarının ve isteklerinin herhangi bir değeri olmadığını ve adil olmadığını düşündükleri bir şeyi değiştirmek için ellerinden hiçbir şeyin gelmeyeceğini düşünmeye başlayacaklardır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.