Kadınlar Neden Regl Döneminde Daha Duygusal Hissederler?

Menstrüal döngü her kadını aynı ölçüde etkilemez. Bazı kadınlar için regl dönemi diğer günlerden pek de farklılık göstermese de bazıları için bu dönem oldukça yoğun geçer. Yazıyı okumaya devam edin ve regl dönemi hakkında bilmeniz gerekenleri öğrenin. 

Regl dönemi olarak da bilinden menstrüal döngü ergenlik çağında başlar ve yaklaşık 40 yaşına kadar devam eder. Bu dönemlerde kadın üreme hormonları seviyeleri çok iniş çıkışlı olur. Bu sebeple de bu dönemlerde duygusal ve ağlamaklı hissetmeniz de çok normaldir. İşte bu yazıda sizlere regl döneminde böyle hissetmenizin sebeplerinden bahsedeceğiz.

Her kadın regl döneminde yaşanan değişikliklerden aynı ölçüde etkilenmez. Bazı kadınlar bu dönemdeki hormonal değişimlere bağlı olarak fazla duygusallaşabilirler. Okullarda ise genç kızlara regl dönemindeki hormonal ve duygusal değişimler ile alakalı yeterli bilgi verilmemektedir.

Hormonal ve duygusal değişimler ile alakalı yeterli bilgi verilmediği gibi adet döngüsü düzensizliği, polikistik over, endometriozis ve premenstrüal sendromdan da yeteri kadar bahsedilmez. Oysa ki, bu ve benzeri problemler regl döneminde duygusal ve ağlamaklı hissedilmesinin sebepleri olabilirler.

Bazı kadınlar adet döngüleri düzenli olsa dahi ani duygu değişimleri yaşayabilirler.

Menstrüal döngünün evreleri

Menstrüal döngü üç evreden oluşmaktadır. Bunlar; folikül evresi, ovulasyon evresi ve korpus luteum evresi olarak bilinirler. Menstrüal döngünün ilk günü, kanamanın görüldüğü ilk gün ile başlar. Regl kanamalarının süresi genellikle 5 ile 7 gün arasında değişir. Fakat bazı durumlarda kanamaların 12 güne kadar sürmeleri de mümkündür.

İlk evre olan folikül evresinde beyin, diğer evrelere göre daha fazla miktarda FSH olarak bilinen folikül uyarıcı hormon salgılar. Bu, tüm menstrüal döngünün başlangıcını oluşturur. Folikül uyarıcı hormon, yumurtalık olarak bilinen ovaryumdaki yumurtaların olgunlaşmasını sağlar. Sonrasında bu yumurtalar, östrojen hormonu salgılayarak rahim duvarının olası hamilelik ihtimaline karşı kalınlaşmasını sağlarlar.

Sonrasında, ovulasyon dönemi başlar. Östrojen hormonu seviyesindeki artış ile birlikte LH olarak bilinen lüteinleştirici hormon üretimi artar. Bu hormon, en olgun yumurtaların seçilerek ovaryumdan rahme salınmasında görevlidir ve bu olay yaklaşık olarak menstrüal döngünün ortalarına denk gelmektedir.

Ovaryumdan salınan yumurtalar, fallopi tüplerinden geçerek rahme ulaşırlar. Yumurtanın aktif kalma süresi yaklaşık olarak 24 saattir. Bu süreçte yumurta, kendisine ulaşan spermlerden en kalitelisini seçerek döllenir. Spermlerin ulaşmaması halinde döllenme gerçekleşmez.

Menstrüal döngünün üçüncü evresi ise korpus luteum evresidir ve döngünün yaklaşık olarak son 12 gününe denk gelir. Ovaryumdaki ovum olarak bilinen en olgun folikül döllenme aşamasından sonra yüksek miktarda progesteron üreterek rahme gönderir. Yüksek östrojen seviyesi ise kadınların regl döneminde ağlamaklı ve duygusal hissetmelerinin sebeplerinden biridir.

Bu dönemde, vücut ödem toplayarak şişer, göğüsler hassaslaşır ve ani duygu değişimleri görülür. Çoğu zaman döllenme gerçekleşmez. Östrojen ve progesteron hormonlarının seviyelerindeki düşüşle birlikte rahim kasları kasılır.

Yumurta döllenmediğinden ve vücut için gerekli olmadığından ötürü, vücut menstrüal kanama yoluyla onu dışarı atar.

Regl döneminde neden duygusal ve ağlamaklı hissedilir?

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere doğurganlığın yüksek olduğu yumurtlama evresinde kadınların hormon seviyelerinde sürekli değişimler görülür.

Korpus luteum evresinde ise ani duygu değişimleri ile gelen aşırı mutlululuk ve asabiyet görülebilir. Folikül evresinde ise kadınlar yorgun ve hassas hissederler ve karın ağrıları yaşayabilirler.

Bir gün diğerine göre tedirgin, mutsuz ve keyifsiz hissetmek ise her 4 kadından 3’ünde görülen ortak bir belirtidir. Bu değişimlerin hepsi, östrojen ve beyin aktivitesi arasındaki ilişki ile doğrudan alakalıdır. İşte regl döneminde kadınların duygusal ve ağlamaklı hissetmelerinin sebebi bu kadar basit.

Östrojen ve progesteron hormonları ile beyin aktivitesi arasında bir ilişki bulunmaktadır. Premenstrüal dönemde görülen hormon seviyelerindeki değişim beyindeki dengeleri de değiştirebilir.

Sonuç olarak, kadınlar normale göre daha farklı bir ruh halinde hissedebilirler ve stres seviyesinde artış görülebilir. Özellikle de depresiflik, üzüntü ve ağlamak sık sık yaşanan belirtilerdir. Buna ek olarak, endometriozis ve polikistik over olarak bilinen ve ciddi sayılabilecek rahatsızlıklar, bu dönemde derin bunalım hissedilmesine yol açabilirler.

Kanama

Kanamanın başlamasıyla birlikte bu belirtiler ortadan kalkar. Östrojen hormonunun seviyesindeki artış daha iyi hissedilmesini sağlayan endorfinlerin salınımını arttırır. Hatta çoğu kadın için bu his bir ilham kaynağı olabilir.

Artık bu dönemde neden ağlamaklı ve duygusal hissettiğinizi öğrendiğinize göre daha az endişelenebilirsiniz. Bu hislerin çoğu, premenstrüal dönemden ötürü kanamadan önce görülür. Eğer bu dönemi normal rutininizi engelleyecek kadar yoğun yaşıyorsanız bir uzmana danışmanızda fayda var.

Bu duygu yoğunluğundan daha az etkilenmeniz sağlıklı bir beslenme programına uymanızla mümkün olabilir. Yoga ve meditasyon gibi aktiviteler de yardımcı olacaklardır.