Hamilelikte Oluşabilecek Sorunları Belirleyen Yenilikçi Teknikler
Tıp uzmanları yenilikçi tekniklerin yardımı ile hamilelikte oluşabilecek sorunları öngörüp engelleyebiliyor ve düzeltebiliyorlar.
Normal ilerleyen hamilelikler de dahil olmak üzere tüm hamilelik süreçleri, doğumun sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi adına tıbbi anlamda izlenmelidir.
Günümüzde hamileliğin doğum öncesi son durumunu saptayabilmek adına gerçekleştirilen rutin prosedürlerin birçoğu birkaç sene önce bilinmiyordu.
Bu günlerde ise, kromozomlar ile ilgili bir anomali olan down sendromu gibi birçok önemli sorunu bebek doğmadan belirlemede kullanılan sofistike metotlar mevcuttur.
Bebek bekleyen tüm anne adaylarının düzenli bir şekilde sağlık kontrolünden geçmeleri şarttır. Bunun ile birlikte, her kişinin hamileliğini kendi istediği şekilde yaşama hakkı da vardır.
Bazı müstakbel anneler doktor yardımı almadan doğal ve iyi sonuçlanan bir hamilelik geçirileceğine inanıyorlar.
Birçok hamileliğin herhangi bir tıbbi acil müdahaleye ihtiyaç duymadan devam ettiği ve neticelendiği de doğru bir bilgidir. Bununla birlikte, çocuğunuzun sağlığı açısından bilmenizin önemli olduğu birçok farklı sorunu belirlemede kullanılan doğum öncesi testlerin hızlı gelişimi devam etmektedir.
Olası hamilelik sorunlarını belirleyen doğum öncesi testler
Bu testler, uzmanların anne ya da bebekteki olası sorunları bulmak için kullandıkları sürekli gelişen prosedürlerdir.
Bu testler, bazı önemli teşhisleri yapabilmemize olanak sağlarlar. Problemin ne olduğunu tam olarak söyleyemedikleri durumlarda bile en azından hangi konuda araştırma yapmamız gerektiğini belirleyebilirler.
Tarama testlerinden geçerken korkmak için hiçbir sebep yoktur. Bu testler, ortada göz ile görülen ya da şüphelenilen herhangi bir problem yokken dahi rutin olarak yapılan testlerdir.
Böyle olmakla birlikte bu testler olası anomalileri çabuk bir şekilde belirleme konusunda son derece faydalıdırlar. Annedeki ya da fetüsteki sorunları belirlemekte kullanılırlarken aynı zamanda engelli doğacak bebeği de tespit ederler.
Doğum öncesi testleri, özellikle amniyotik sıvı ve polihidramniyoz seviyesinde artışlarla, anemi gibi patolojik durumlarla, doğuştan engelli olma durumlarını saptamada ve düşük yapma olasılığı olan hamilelikler ile mücadele etmekte son derece faydalı araçlardır.
Hamilelikte oluşabilecek sorunları belirleyen yenilikçi teknikler
Daha önce de belirttiğimiz gibi tarama testlerinin yapılması, hamileliğin normal seyrettiği durumlarda dahi tavsiye edilen bir uygulamadır. Bu testler, beklenmedik sorunları engellemede ve başa çıkmada son derece yararlıdırlar.
Hamileliğin her evresinde çeşitli riskler bulunur. Bazı müstakbel annelerin zamanı geldiğinde test yaptırmaktan korktukları da bilinir.
Aşağıda, bu testlerin hangi prosedürleri içerdiğinden kısaca bahsetmeden önce, kişilerin bu testleri yaptırmak ya da yaptırmamak konusundaki seçim haklarına saygı duyduğumuzu bir kere daha vurgulamak istiyoruz.
Ultrason:
Karnınızdaki bebeğinizin ilk görüntüsünü görmenizi sağlayan bu test aynı zamanda da birçok sorunu belirlemede kullanılan son derece yaygın bir prosedürdür.
Bu prosedür çiftlerin, bebeklerinin cinsiyetini öğrenmesine de olanak sağlar. Bebeğin kalbinde oluşabilecek bir sorun gibi çeşitli anomalileri ve kromozomlarda meydana gelebilecek değişimleri belirleme konusunda çok yararlıdırlar.
Fetüsteki olası bazı bozukluk ya da sorunların daha detaylı gözlemlenebilmesi adına ikinci seviye ultrason testleri yapılması tavsiye edilir. İkinci seviye ultrason testleri, tarama testlerinin belirlediği olası sorunları daha detaylı araştırmak adına uygulanırlar.
Ultrason testi, ses ötesi dalgalar vasıtası ile görüntü yaratan noninvazif (müdahalesiz) bir tekniktir.
Koryon villi analizi ya da CVS:
Hamileliğin birinci üç aylık döneminde yapılan rutin testlerde herhangi bir anomali tespit edildiğinde yapılan yenilikçi test tekniğidir. Bu teknik aynı zamanda yüksek riskli hamilelikleri belirlemede de kullanılır.
Test, aslında plasentadan alınan bir dokudan başka bir şey olmayan koryon villinin analiz edilmesidir.
Bu test için bir doku örneği alınmasının iki yolu vardır: rahim boynu ya da karın bölgesi. Seçilecek yol, hamileliğin seyrini takip eden doktor tarafından belirlenir.
Bu prosedürün bazı annelerin zaman zaman endişelenmesine sebep olan çeşitli riskleri mevcuttur.
Buna rağmen, fetüsü etkileyebilecek kistik fibroz (pankreastaki lif dejenerasyonu ve solunum yetmezliği), down sendromu, turner sendromu gibi tüm genetik ve kromozom ile ilgili sorunları belirlemede çok önemli bir testtir.
Kan testleri:
Kan testleri geçmişten günümüze çok uygulanan testler olsalar da günümüzdeki bazı yenilikçi teknikler annenin kan dolaşımındaki belirli tipteki proteinleri ölçmemize olanak sağlıyorlar. Bu ölçümler kromozom değişikliklerini ve genel sorunları teşhis etmemizi kolaylaştırıyorlar.
Bu prosedürün anahtar noktası plazma protein A seviyesini ve gonadotropin hormonunu ölçmeye olanak tanımasıdır. Bu elementler bazen bir bozukluk ile ilgili olabilirler.
Kan testleri erken teşhis amaçlı uygulanan basit ve noninvazif (müdahalesiz) prosedürlerdir.
Amniyosentez:
Amniyosentez (dölüt torbası delimi), genetik ve kromozom ile ilgili değişiklikleri belirlemede kullanılan bir prosedürdür. Özellikle nöral tüpü etkileyen konjenital (doğuştan) bozuklukları teşhis etme konusunda son derece faydalıdırlar.
Bu test, hamileliğin ilk üç aylık döneminde uygulanır ve küçük miktarda amniyotik sıvının özütünün alınmasından ibarettir. Alınan sıvı örneğindeki alfa fetoprotein ve asetilkolinesterat enzim seviyeleri ölçülür.
Alfa fetoprotein ve asetilkolinesterat enzim seviyelerinin ölçümü ile spina bfida (ayrık ya da açık omurga), gastroşisiz (karın duvarının doğuştan çatlak ya da yarık olması), anensefali (bebeğin beyninin ve kafatasının bir bölümünün ya da tamamının oluşmaması durumu) ve down sendromu (farklı derecelerde öğrenme güçlüğüne neden olan, vücutta fazladan bir kromozom olma durumu) gibi sağlık problemleri önceden saptanabilir.