Bebek Nasıl Sütten Kesilir? Bu Zorlukla Nasıl Başa Çıkılır?
Bebeği sütten kesme, çoğunlukla annelerin karşı karşıya kaldıkları en önemli zorluklardan biridir. Çünkü bunu gerçekleştirmek için pek çok faktör rol oynamaktadır. Örneğin, diğer tüm sonuçlarının ötesinde, anneler ve çocuklarının çok uzun süre bir arada çok yakın bir bağ kurmuş olmaları, sütten kesmeyi hiç de istenmeyen bir süreç haline dönüştürmektedir.
Şüphesiz anne olmak, bebeğin ilk doğduğu andan itibaren hiç bitmeyen duygular, hisler ve sonsuz tecrübeler yaşamak anlamına gelmektedir. Bu tecrübeler arasında belki de en harika olanı bebeği emzirmektir. Bebeğin annesini emmesi, ikili arasında hayatının ilk aylarında oluşan en sevimli ve güzel bağlardan biridir. Elbette emzirme aynı zamanda, hiçbir annenin asla gözardı edemeyeceği şekilde bebeğin ana besin kaynağıdır.
Diğer taraftan erken sütten kesme denildiğinde, vücudu az süt üreten ve bu nedenle bebeğin yeterince doymadığı durumlar kastedilmektedir. Bu tür durumlarda bebeklere formül süt (devam sütü) verilmesi gerekmektedir. Bu ek besinler sayesinde bebeği sütten kesme süreci daha hızlı ve daha kolay bir biçimde gerçekleştirilebilir.
Yukarıda belirttiğimiz duruma ek olarak, bebeğin kendi isteğiyle sütten kesilmesi durumu ile de karşı karşıya kalınabilir. Bu tür durumlarda bebek, annesini emmeye ya da sık sık karnını doyurmaya hevesli olmaz ve çok çabuk bir biçimde karnı doyar. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda, bebek altı ayını tamamladıktan sonra ona formül süt ve diğer gıdalardan vermeye başlayabilirsiniz.
Sütten Kesmenin Zorluğu ve Bunu Aşmanın Yolları
Sütten kesme olayı, bilimsel olarak belirli bir zamanda gerçekleşmesi planlı olmayan bir süreçtir. Bu yüzden, özel durumlar bir kenarda olmak koşuluyla, sütten kesme kararının kişisel bir karar olduğunu bilmek gerekmektedir. Her ne kadar sütten kesme kendi isteğimizle gerçekleşen bir durum olsa da, çeşitli sebeplerden dolayı bu süreç oldukça zorlu bir hale dönüşebilmektedir.
Aşağıda sizler için, sütten kesme ve bu durum sonucunda kendinizi yıpratmamaya yönelik bazı öneriler sunulmuştur.
- Bebeğinizin çok ağlayıp az uyuyabileceği konusunda sizleri uyarmamız gerekmektedir. Çünkü aslında bebek gerçekten aç olduğundan değil, annesini emmeye alışkın olduğundan ve bunu sık sık gerçekleştirdiğinden dolayı bu tür sorunlar yaşayacaktır. Bu nedenle emzirmediğimiz için bebeğin aç kalacağı korkusuna kapılmayalım.
- Bebek yavaş yavaş annesinin alışkanlıklarına kendisini adapte edecektir. Bu bağlamda, eğer anne çalışan bir kadınsa, emzirme kısa süre içerisinde bebek için bir ana yemek değil, tamamlayıcı bir besin kaynağı haline dönüşecektir. Kendimizi bebekten bir miktar ayırmak, onun sürekli olarak annesinin memesini aramamasına alışması anlamına gelecektir.
- Anne sütünün yerine başka bir besin maddesi vermeye başlayın. Bebek ne zaman sizi emmek isterse ona başka bir şey verin. Bu sayede bebek kendisini aşamalı olarak yeni besine alıştıracaktır. Aynı zamanda böylelikle bebek diğer tat ve dokuları tanımaya başlayacak ve sonuç olarak bu besinleri de anne sütü kadar sevebilecektir.
- Duygularınızı tanımlamaya çalışın. Eğer kendinizi kırılgan hissediyor ve ona zarar verdiğinizi düşünüyorsanız, kendinizi cesaretlendirmek için çaba gösterin. Bebek bir ihtiyacı olduğunda ağlayacaktır. Bu tür durumlarda sizin kendinizi yanlış yönlendirerek olumsuz hissetmeniz uygun değildir. Aslında bebeğin oldukça sakin bir durumda olması, ancak durumu karmaşık hale getirenin siz olmanız olası bir durumdur.
- Eğer yaptığınız şeyden pişmanlık duyacağınızı düşünüyorsanız, bunun faydalarını aklınıza getirmeye çalışın. Biraz daha fazla rahat hareket edebilecek, biraz daha sık ve daha uzun periyotlarda dinlenebileceksiniz. Ayrıca vücudunuz doğum sonrası tamamen normale dönme sürecine girerken, bebeğiniz de daha bağımsız bir biçimde hareket etmeye başlayacaktır.
- Annenin bebeği sütten kesmeye karar verdiği ancak bebeğin bunu kabullenmediği durumlarda, anne ve bebeğin birlikte daha fazla vakit geçirmeleri ve çocuğun enerjisini diğer bazı aktivitelere odaklanarak harcaması tavsiye edilmektedir. Bu sayede anne ve çocuk arasındaki etkileşim ve bağ, arada göğüs faktörü olmadan da devam ettirilebilecektir. Annesini emmese de çocuk onu ve aralarındaki bağı hissedebilecektir.
- Eğer ihtiyaç duyuyorsanız yardım isteyin. Çocuk annesinin göğsüne eskisi kadar bağımlı olmamaya başladığında, ailenin diğer üyeleriyle başka birtakım aktiviteler yapmaya başlayacaktır.
- Unutmayın ki önünüze aşmanız gereken daha birçok engel çıkacaktır; çocuğun altını bezlemeyi bırakmak, anaokuluna başlaması, yeni yiyeceklerle tanışması gibi. Bu nedenle, bu sorunu da çok fazla büyütmeden üstesinden gelmeye çalışmanız ve uzun süre boyunca krizlerin sürekli olarak bir yenisiyle karşı karşıya kalacağınız fikrine alışmanız gerekmektedir.
- Hamilelik süresince ya da annenin hasta olması durumlarında, hem anne hem de bebeğin sağlığının korunması öncelik olacaktır. Bu tip bir durum, bebeği sütten kesmenizin şart olabileceği durumlar arasında bulunmaktadır.