Çocuklar Neden Çığlık Atar: Böyle Bir Durumda Nasıl Davranmalısınız?

Çocuklar çığlık attığında ebeveynlerin ne yapacaklarını bilmesi çok zor olabilir. Öte yandan, sizin de tepkiniz sayesinde çocuklar çığlık atmanın onları bir yere götürmeyeceğini anlar. Ayrıca, çocuğunuzun dikkatini aktivitelerle dağıtmak da etkilidir.
Çocuklar Neden Çığlık Atar: Böyle Bir Durumda Nasıl Davranmalısınız?

Son Güncelleme: 26 Mayıs, 2019

Sizin yardımınızla bu aşamayı atlatmak kolay olsa da çocuklarınız çevre tarafından kışkırtılırsa çığlık atma alışkanlıklarını sürdürebilirler. Çocuklar neden çığlık atar? İlgi çekmek için. Eğer bu duruma bir çözüm bulmak istiyorsanız bu makale size çok yardımcı olacak.

Çocuklar neden çığlık atar?

Şimdi size çocukların neden çığlık attığı, ses tonunu ayarlayamadığı ya da günün hangi zamanında çığlık attıkları ile ilgili birkaç yaygın sebepten söz edeceğiz.

İlginizi çekmek için

Çocuklar küçükken ses tonlarını kontrol etmeyi bilmezler. Ayrıca, belli anlarda hangi ses tonunun kullanılması gerektiğini de anlamazlar. Bu yüzden, çocuğunuzu heyecanlandıracak bir şey olduğunda size bunu göstermek için çığlık atabilirler. Bir konuşma aracılığıyla çocuğunuza toplum içinde kendini ifade etmek için nasıl bir tavır seçmesi gerektiğini ve bunun temel sebeplerini anlatın.

çocuklar neden çığlık atar

Bir şey elde etmek için

Çocuğunuzu bir konuda reddettiğinizde arkasından bir öfke nöbeti gelmesi normaldir. Hemen çığlıklar başlar ve buna ağlama ve dramatik nöbetler de eşlik eder. Bu nöbetler hem evin içinde hem de dışında olabilir. Genellikle 2 ila 4 yaşındaki çocuklarda yaygındır. Bu durumda, nöbetlere karşı sizin tepkiniz konuyu çözmek için önemli bir rol oynayacaktır

Taklit yapmak için

Çocuklar taklit yaparak  öğrenirler ve çığlık atarak kendini ifade etmeyi bir aile üyesinden öğrenmiş olabilirler. Onunla samimi bir ortamda sesini kontrol etmesi için birlikte çalışın.

Çocuğunuz çığlık atıyorsa nasıl davranmalısınız?

Eğer çocuğunuz bir öfke nöbeti geçirirse sağlam durun. Çocuğunuzun istediği şeye boyun eğmeyin. Bu sayede, çocuğunuz kendini ifade etmeyi öğrenecektir. Adım adım her zaman her istediğini elde edemeyeceğini anlayacaktır.

Onunla pazarlık etmeyi deneyin. Örneğin, size ev işlerinde yardım etmesi için ona tatlı bir şeyler teklif edin. Ona bazı işleri sadece kendisinin yapabileceğini söyleyin. Çocuğunuza bağırmayın, çünkü uzun vadede bu sorunu daha kötü hale getirmekten başka bir şey yapmayacaktır. Ona çığlık atmanın geçerli bir tepki olduğunu ya da en çok çığlık atanın kazanacağı gibi bir mesaj vermiş olursunuz.

Çocuğunuzun çığlık atmaması için ne yapmalısınız?

Amacınız çocuğunuzun çığlık atmanın ona bir şey kazandırmayacağını anlamasını sağlamaktır olmalıdır. Ya da çok fazla çığlık atarlarsa bunun seslerine zarar vereceğini bilmeleri gerekir.

yere oturmuş bağıran çocuk

Eğer çocuklarınız hala konuşmanızı anlamak için çok küçükse aşağıdaki tavsiyeleri uygulayın:

  • Onun temel ihtiyaçlarını karşılayın. Eğer siz ve çocuğunuz evden uzun süre boyunca uzak kalacaksanız çocuğunuzun öncesinde yemeğini yemiş, uyumuş ve tuvalete gitmiş olduğundan emin olursunuz. Böylece, o da huysuz olmaz ve öfke nöbeti geçirmez.
  • Onunla beraber çığlık atmak için vakit ayırın. Bu durumu bir çığlık yarışmasına döndürmek onunla baş etmek için çok iyi bir yoldur. Bu ayrıca, çocuğunuzun konuşurken çığlık atma ya da sesini yükseltme dürtülerini de sakinleştirir. Sonunda, ona artık daha yavaş konuşması gerektiğini söyleyin.
  • Onun eğlenmesini sağlamaya devam edin. Çocuğunuzu sizin yaptığınız aktivitelere katılmaya davet edin, böylece bir öfke nöbeti geçirmek için fırsat bulamayacaktır.
  • Onları iyi davranışları için tebrik edin. Çocuğunuza onun davranışlarından mutlu olduğunuzu söyleyin ve onu bu yüzden ödüllendirin. Tabii ki, bunu çocuğunuz öfke nöbeti geçirirken yapmayın, çünkü bu durumda istediklerini elde etmek için bunu kullanabilirler.

Çocuklar, öğrendikleri şeyleri kolayca unutabildiği için sabırlı olmak çok önemlidir. Bu yüzden, çocuğunuzun çığlık atmasını bırakmak için ısrarcı olmalısınız.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.