Çocuğum Neden Hala Konuşmuyor?
Çocuğunuz iki yaşına gelmiş ve hala konuşmuyor olabilir. Kreşteki çocukların büyük bir bölümü ya da yakın çevrenizdeki diğer çocuklar çoktan konuşmaya başlamıştır ve siz kendi çocuğunuzun konuşmamasının normal olmadığını düşünmeye başlarsınız. Bu konuda endişelenmeniz son derece doğaldır. Ancak pek çok çocuğun normalden daha geç konuştuğunu bilmeniz gerekir. Aşağıda çocuklarda konuşma gelişiminin normalde nasıl olduğunu ve çocuğun konuşmaması ile ilgili olarak hangi aşamadan sonra gerçekten endişe etmeniz gerektiğine değiniyoruz.
Her Çocuğun Kendine Göre Bir Gelişim Ritmi Vardır
Eğer etrafınıza biraz daha dikkatli bakarsanız, her çocuğun farklı zamanlarda yürümeye başladığını fark edersiniz. Benzer şekilde bazı çocuklar diğerlerine göre daha önce emeklemeye başlarlar. İşte aynı durum konuşma konusunda da geçerlidir. Çünkü her çocuğun konuşma anlamında kendine göre bir ritmi ve gelişim hızı bulunmaktadır. Gelişimin her aşamasında olduğu gibi her çocuk dil açısından da kendine özgü bir gelişim süreci gösterir.
Bir bebek ilk kelimelerini 10 ila 13 aylık olduğunda söylemeye başlar. Genellikle ihtiyaçları ya da yakın çevresiyle ilgili temel kelimeleri telaffuz ederek konuşmaya başlar. Örnek olarak çocukların büyük bir bölümü, konuşmaya başladıkları ilk dönemlerde anne, baba, su, ekmek, kedi gibi temel ve basit kelimeleri söylerler.
Normal olarak 18 aylık olduklarında hem erkek hem de kız çocukları 50 ila 100 civarında kelimeyi telaffuz etmeye başlarlar. İki yaşına geldiklerinde ise 400 ila 600 kelimeyle konuşmaya başlamış olurlar. Ancak bu noktada size yukarıdaki önemli hatırlatmayı yapmamız gerekir. Her çocuğun kendine ait bir gelişim ritmi vardır ve kimisi daha erken konuşurken bazı çocuklar daha geç konuşabilirler.
Küçük Bir Gecikme: Çocuğum Neden Hala Konuşmuyor?
Eğer bir çocuk iki yaşına geldiğinde iki kelimeden oluşan cümleler kuramıyorsa, genellikle böyle bir çocuğun konuşma becerisinin yavaş ilerlediği söylenir. Normal şartlarda bu çok da büyük olmayan ve zaman içinde çözülecek bir problemdir. Ancak daha fazla bilgi almak ve tavsiyelerini dinlemek için konuyu çocuk doktorunuza açabilirsiniz.
18 aylık olduğunda çocuğun iletişim kurmak ve kendini ifade etmek için sözcükler yerine işaret ve jestleri kullanmayı tercih edip etmediğini ayırt edebiliriz. Örnek olarak, çocuk eşyaların isimlerini söylemek yerine onları parmağıyla işaret eder. Kimi zaman bu sadece bir rahatlık ve konfor algısından kaynaklanmaktadır. Çünkü çocuk yakın çevresinde istediği ya da ihtiyaç duyduğu her şeyi sadece basit bir jest ya da hareket ile elde edebileceğini bilir. Ancak yine de konuyu doktorunuza söylemeniz faydalı olacaktır.
Bunların dışında çocuk bu yaşlara gelmiş olmasına rağmen kendiliğinden cümleler kurmuyor ve sadece etrafında duyduğu sözcükleri taklit ediyorsa yine bir problem olabilir demektir. Diğer bir sorun ise çocuğun basit komutları anlamaması durumudur.
Eğer 3 yaşına gelmiş olan çocuğunuzun dil organizasyonu tam olarak oturmadıysa konuyla ilgili olarak çocuk doktorunuza mutlaka danışmak gerekir. Bu durum, çocuğun tek başına sesleri ya da ses gruplarını telaffuz etmesine rağmen bunları kelimelere dönüştürme konusunda zorluklar yaşaması olarak açıklanabilir.
Çocuğunuz hala konuşmuyor ve yukarıda sıraladığımız semptomları gösteriyorsa zaman kaybetmeden çocuk doktorunuza başvurmanız gerekir. Ancak endişe etmeyin. Konuşmaya geç başlayan çocukların büyük bir bölümü arayı hızlı bir şekilde kapatır ve dil gelişimi konusunda ilerleyen yıllarda herhangi bir sorun yaşamazlar.
Konuşmaya Teşvik Edin
Bu konuda çocuğun normal bir gelişim göstermediğinden endişe ediyorsak, anne ve babalar olarak evde dil gelişimini teşvik etmek için çaba sarf edebiliriz. Örnek olarak, çocukların telaffuz etmedikleri sözcükleri her gün tekrar edebilir ya da yaşlarına uygun hikayeler okuyarak kelimeleri fark etmelerini sağlayabiliriz.
Dil gelişimlerini desteklemek için deneyebileceğiniz diğer bir teknik çocuklarla birlikte yaptığınız her türlü aktivitede onlarla sevgi dolu bir biçimde konuşmaktır. Örneğin, bezlerini değiştirirken, yemek yedirirken, parka giderken ya da onlarla oynarken bu tür konuşmalar yapabilirsiniz. Ayrıca çocuğa ne yaptığınızı da açıklayabilirsiniz: “Bak, şimdi sana bir sebze çorbası pişireceğim” ya da “Şimdi elbiselerini giydirip seni kreşe götüreceğim.”
Resimli ya da resimlere göre ses çıkaran kitaplar ya da kelime öğreten uygulamalar da oldukça faydalıdır. En iyisi de onlarla birlikte her gün hikaye okumanızdır. Bu sayede çocukların resim ya da çizimlerle ilgili kelimelere karşı merakları uyanacaktır.
Ancak eğer çocuğunuzun dil edinimi konusunda herhangi bir gelişme sağlamadığını fark ederseniz, bir uzmana gitmeniz gerekecektir. Çocuğun duyma sorunu olabilir, konuşma bozukluğu yaşıyor olabilir ya da başka bir sağlık problemi bulunabilir. Etraflarını dikkatli bir biçimde gözlemleyen ancak seslere reaksiyon göstermeyen bebeklerde duyma kaybı olabileceğini dikkate almak gerekir.