Doğum Sonrasının Küçük Sırları
Doğurmak, tüm hamilelik boyunca en çok beklenen andır ve bu anın sonunda bebeğimizi kollarımıza almış oluruz! Yine de yeni anneye hiç kimse, önünde hayatının bir başka zor süreci olduğunu söylemez: doğum sonrası süreci.
Yeni doğan bebeğine alışmaya çalışan anne, aynı zamanda hem fiziksel hem de zihinsel bir dönüşüm içerisindedir.
Bu makalemizde, yeni annelerin doğum sonrası süreçte toparlanma çabalarına yardımcı olabilecek birkaç sırrı paylaşacağız.
Hamilelik sırasında…
Nöroloji ve biyoloji bilimi alanlarında yapılan çalışmalar, hamileliğin annelerin beyin yapılarını değiştirdiğini ortaya koydular. Anne beyni kendini, yeni oluşuma yavaş yavaş hazır bir hale dönüştürüyor.
Tam bu noktada size güzel bir haberimiz var: hamilelik bizi daha akıllı bireyler haline de getiriyor. Duyularımızı geliştirip duygusal zekamızı arttırırken aynı zamanda da birkaç işi ya da görevi aynı anda yapabilme yetimizi daha verimli kılıyor.
Yine de kadınların anne oldukları andaki duygusal halleri için iki ucu keskin bıçak tanımlamasını yapabiliriz. Yeni anne olmuş bir kadının hormonlarının normal hallerine geri dönmeleri gerekmektedir; bu süreci yaşayan yani, yeni hayatına adapte olmaya çalışan annelerin aynı anda hem gülüp hem ağlamaları, kısaca birbiriyle çelişen duyguları beraber hissetmeleri sıklıkla görülür.
Doğum sonrasının kadınlar üzerindeki etkileri nelerdir?
Doğum yapan kadınların %75’i “doğum sonrası depresyonu” diye adlandırılan rahatsızlıktan şikayetçidir. Doğum sonrası depresyonu genellikle hafif atlatılan bir depresyon türüdür ve pik noktası (etkisinin tavan yaptığı an) doğumdan sonraki dördüncü ya da beşinci güne denk gelir.
Bu dördüncü ve beşinci günler genellikle yeni doğum yapan annenin, gece gündüz herkesin kendisi ile ilgilendiği hastaneden eve döndüğü günle örtüşebilir. Ve o gün, hayatındaki bütün yeniliklerle ve daha önce deneyimlemediği sorumluluklarla ilgilenmesi gereken kişi kendisidir.
Ne mutlu ki, bu depresyon çoğunlukla birkaç gün içerisinde, her şey normalleştiğinde ve yeni anne kendine yeni bir düzen kurduğunda kendiliğinden kaybolur.
Bir kadın vücudu hamilelik boyunca çok zorluklarla karşılaşır ve yıpranır. Her şeyden önce, kadının vücudu küçük bir insan için ev görevini görür ve iç organları bu küçük sevimli “yaratığa” yer açabilmek için yer değiştirip kendilerini sıkıştırırlar.
Bu nedenle doğum sonrasında, yerleri değişen tüm bu iç organlar eski yerlerine dönme sürecini yaşarlar. Bu dönemde, iyileşmesi için zaman gereken bazı doğum yaraları da olabilir.
Doğum sonrası faydalı olabilecek bazı şifreler
Uyumak, vücudun toparlanması için anahtar eylemdir
Doğum sürecinde gösterilen tüm o çabadan sonra vücudun kendini toplaması adına yapılacak en doğru hareket bolca uyumaktır. Uyku, vücudun “iyileşme” sürecinde ana etkendir.
Donmuş sebzeler
Dondurulmuş bezelyeler iyileşme sürecimizde bize yardımcı olurlar. Doğumunda epizyotomi (doğum esnasında vajina ile anüs arasında yapılan kesi) uygulanan annelerin hissettikleri yanma duygusunu hafifletebilecek en uygun sebze, plastik bir torbaya konan dondurulmuş bezelyedir.
Saç kurutma makinesi
Banyoya her gittiğimizde, dikişlerimiz için sıcak su kabı kullanmalıyız. Dikişli bölgeler temiz ve kuru kalmalılar.
Ilık su ile temizlik yaptıktan sonra saç kurutma makinesini kullanarak tamamen kuruduğundan emin olun. Bu bölgede olabilecek ıslaklık ve nem düşmanımızdır.
Fiziksel dinlenme
Her ne kadar bir an önce normal düzeninize dönmek isteseniz de bir süper kahraman gibi davranmayın. İlk birkaç gün çok hızlı hareket etmemeli ve ağırlık kaldırmamalısınız.
Yanlış bir hareketiniz ya da kendinizi zorlamanız dikişlerinizin atmasına sebep olabilir ve iyileşme süreciniz uzayabilir.
Beslenme
Beslenme, doğumda çok kan kaybedilmesinden dolayı çok önemlidir.
Doğum sonrası, annelerimizin ve büyükannelerimizin iyileşip kendimize gelmemiz için yaptıkları o çorbalara geri dönüş için en ideal zamandır.
Hamilelik öncesi görüntünüze kavuşabilmeniz adına dikkat etmeniz gereken temel unsur dengeli ve sağlıklı beslenmedir.
Ev işlerini devredin
Yeni doğmuş bebeğimizle evimize döndüğümüzde, evde bebeğe sarılacak ve onu şımartacak insan yokluğu çekilmez.
Bunca insanın bulaşığını kim yıkayacaktır? Kirlileri çamaşır makinesine kim atacaktır? Peki ya ütü ve temizlik?
Bu noktada, bebeği görmeye gelenler arasında yardım etmeye gönüllü birileri mutlaka çıkar. Hastaneden yeni dönmüş bir anne olarak, insanların bu konularda size yardımcı olmalarına izin vermelisiniz. Yardımcı olan kişilerin evinizi sizin temizlediğiniz kadar iyi temizleyemeyeceklerini kabullenin. Artık hayatınızdaki en önemli şey bebeğinizdir. Her zaman önceliğiniz bebeğiniz ve kendiniz olmalıdır.
Ziyaret yok
Ziyaretçi mi? Teşekkür ederim, ben almayayım.
Bütün arkadaşlarınızın ve pek çok tanıdığınızın yeni doğmuş bebeğinizi görmek istemeleri normaldir.
Bununla birlikte, doğumdan sonraki ilk hafta bu ziyaretler için en iyi zaman sayılmazlar. Bu ilk haftada annenin iyileşmek, bebeğin ise beslenme, banyo yapma ve uyuma gibi alışık olmadığı yeni düzenlere alışmak için zamana ihtiyaçları olur.
Son küçük tavsiyemiz ise, size biraz garip gelecek olsa da, tüm bu zorlu süreç boyunca mümkün olduğunca eğlenmeniz olacaktır; çünkü zaman, hep olduğu gibi yine çok hızlı akacak ve şu günlerde yaşadığınız yorgunluk ileride daha da iyi bir anne olmanıza katkı sağlayacaktır.
Kucağınızda yeni doğmuş bebeğinizle geçireceğiniz anlar hayatınız boyunca unutmayacağınız hatıralara dönüşecektir.