Hayatınızın Aşkı 9 Ay İçinde Gelecek

Çocuğunuza karşı hissettiğiniz duyguların, daha önce yaşadığınız herhangi bir şeyden tamamen farklı olduğunu duymuşsunuzdur.

Hamileliğinizin başlangıcında, hayatınızın aşkını beklemek ve hazırlanmak için dokuz ayınız var.

Dünyanız ebediyen değişecek ve hayal bile edemeyeceğiniz duyguları deneyimleyeceksiniz.

Bebeğinizin dünyaya geldiği an, artık başka hiçbir şeyin önemli olmadığını anlayacaksınız.

Tam o anda, bebeğinizin gözlerine her baktığınızda sonsuz bir mutluluk hissedeceksiniz. Onun varlığı ve görünüşü size huzur, saflık ve koşulsuz sevgi sunacak.

Çocuğunuz hemen hayatınızın aşkı hâline gelir, çünkü ikiniz arasındaki bağlantı eşsizdir.

Ona hayat verdiniz. Dünyaya atılmadan önce büyümesi için bir yer sundunuz. Size anlatamasa da bebeğiniz bunu biliyor. Bu yüzden sizi sonsuza kadar yakınında tutmak istiyor.

Emzirmek, cilt teması ve sesinizi duymak, karnınızda aylardır duyduğu ses, bu eşsiz bağı daha da güçlendirecektir. Yol boyunca şüpheleriniz ve korkularınız olabilir ama bu tamamen normaldir.

Zamanla bebeğinizin dünyaya gelişinin, yaşamın size verebileceği en güzel armağan olduğunu anlayacaksınız. Bu en güzel fedakarlıktır, gerçekleştirebileceğiniz en saf sevgi eylemidir.

Güvensizlik ve endişe

Hamileliğin ilk üç aylık dönemi anneler için biraz travmatik olabilir. Hem hormonal hem de fiziksel düzeyde birçok değişiklik meydana gelir. Daha sonra, fiziksel rahatsızlıklar, bulantı ve yorgunluk, gelecekteki annelikten kaynaklanan güvensizliği artıracaktır.

Endişelenmenize gerek yok. Düşünmeniz gereken ilk şey, bunun doğal bir süreç olduğu ve vücudunuzun bu büyük değişime hazırlandığıdır.

İlk çocuğunuzu dünyaya getirecekseniz ve bu sorumluluğun üstesinden gelemeyeceğinizi düşünüyorsanız, korkmayın. Bu zorlu durumla ilk karşılaşan siz değilsiniz.

Birçok kadın sizinle aynı konumdaydı ve problemsiz bir şekilde bu süreci aştı. Annelik içgüdünüz size rehberlik edecek.

Ayrıca hayatınızın aşkını bekleyen tek kişi olmadığınızı da unutmayın. Çevrenizde ihtiyacınız olan her şeye yardımcı olabilecek birçok insan var.

Arkadaşlarınız, eşiniz ve tabii ki, büyükanne ve büyükbabalar bu sürecin bir parçasıdır ve size her şekilde yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklardır.

Bir annenin beyni hamilelik nedeniyle değişir

Bilimsel araştırmalara göre bir annenin beyninin hamilelik sırasında değiştiğini biliyor muydunuz? Bu gerçek, anne-çocuk bağlantısının reddedilemez bir kanıtıdır. Bu değişikliklerin tek amacı her şeyden önce bebeği korumaktır.

Bu hormonal değişikliklerin bir sonucu olarak, anne için şunlar mümkün olacaktır:

• Karnındaki çocuğun duygularına karşı daha fazla empati hissetmek
• Tehditleri daha büyük bir hassasiyetle algılamak
• Bebek için risk oluşturabilecek tuhaf belirtilere dikkat etmek

Tabii bunun bir açıklaması var. Hamilelik döneminde, beynimizde bilginin işlenmesinden sorumlu olan gri madde miktarı azalır. Bu durum, annenin yeni görevleri için daha verimli hale gelmesinden kaynaklanmaktadır.

Bu nedenle, bu aşamada sizin için en önemli olan şeye kaynak ayırabileceksiniz: hayatınızın aşkıyla ilgilenmeye.

Hayatınızın aşkını büyütmeye hazırlanmak

Annelik genellikle bir kişinin güçlü ve zayıf yanlarını ortaya çıkarır. Küçüğünüzle güçlü ve sarsılmaz bir bağ kurabilmek için bu ilişkiyi sevgi ve şefkate dayalı olarak kurmanız esastır.

Çok geniş bir kavram gibi görünse de küçük eylemlerle bunu uygulamak mümkündür. Örneğin; hayal kırıklıklarınızı, korku ve güvensizliklerinizi çocuğunuzla olan bağa yansıtmanın olumlu olmadığını her zaman aklınızda bulundurmalısınız.

Tam tersine, çocuğunuzu rahat bırakın ve ona hayallerini sürdürmek için ihtiyacı olan araçları ve cesareti sunun. Çocuğunuzun çabaladığını görmek, uzun vadede sizin rüyalarınızı da gerçekleştirecek.

Bir başka önemli nokta ise sevgi ve şefkat sunmaktır. İletişim kurmak, çocuğunuzun saçını okşamak, ona sarılmak ve elbette anlayış göstermek asla küçümsememeniz gereken jestlerdir. Hem bebekliklerinde hem de çocukluk dönemi boyunca çocuğunuzun yanında olmalısınız.

Ebeveynlerinin desteği ile büyüyen çocuklar daha güçlü ve duygusal olarak daha istikrarlıdır.

Bunun nedeni, korunmama durumunun yarattığı stresin, beynin kaynaklarını tüketip kişinin öz güven ve saygısına ciddi anlamda saldırıda bulunmasıdır. Lütfen, çocuğunuza bu şekilde zarar vermeyin.

Hayatınızın aşkı yolda. Tıpkı sizin onu beklediğiniz gibi o da sizi bekliyor. Gelişi için her şeyi mükemmel yapmaya uğraşmayın, çünkü bu neredeyse imkansız bir çaba olacaktır.

Sadece ebeveynlerinin sevgisini hissedip onlarla temas kurduğunda mutlu günler geçirecek. Siz de öyle.