Kök Hücre Ve Göbek Bağı Saklamak
Öncelikle, bu yazının amacı sizleri göbek bağı saklamak veya hamileliğiniz esnasında genetik bir test uygulamanız konusunda ikna etmek değildir. Bunları yapmadıysanız da kendinizi kötü hissetmenize gerek yok.
Konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmak ve doğru kararı verebilmek için okumaya devam edin. Göbek bağı ve kök hücre saklama konusunda bilmeniz gereken her şeyi bu yazıda bulabilirsiniz.
Göbek bağı ve kök hücre saklamak nedir?
Kök hücreler, bir organizmada ilk oluşan hücrelerdir. Totipotent olarak da bilinen bu hücreler, farklılaşarak organizmadaki diğer hücre dizilerini oluştururlar. Dahası, bölünerek daha fazla kök hücre oluşumundan da sorumludurlar. Peki, nedir bu hücreleri bu kadar özel kılan?
Kök hücrelerin özellikleri
Kök hücrelerin birtakım özellikleri, onları günümüz araştırmalarının önemli bir odak noktası haline getirdi. Özellikle de gen terapisi ve insan gelişimi konularıyla alakalı araştırmalarda kök hücreler büyük önem taşır. Kök hücrelerin en önemli ve tanımlayıcı özelliklerini üç başlık altında toplayabiliriz:
- Kök hücreler, bölünme ve kendilerini yenileyebilme özellikleri sayesinde yavru hücreleri oluşturabilirler.
- Farklılaşarak ve olgunlaşarak nöronlar ve eritrositler gibi özelleşmiş hücreleri oluşturabilirler.
- Kök hücreler laboratuvar ortamında yetiştirilerek kök hücre dizilerini oluşturabilirler.
Kök hücreler, progenitor hücre olarak bilinen öncü hücreleri yetiştirmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu hücreler tek bir kök hücreden türerler ve farklılaşmaları mümkün değildir. Normal şartlar altında bu hücreler, doğuştan gelen herhangi bir bozukluk içermezler ve genellikle gen terapilerinde ve araştırmalarda kullanılırlar.
Progenitor hücre tipleri nelerdir?
Yaşamın mucizesi tek bir hücrenin içinde saklıdır. Yumurta ve sperm döllendikten sonra ortaya çıkan hücrede, bir organizmanın oluşumu için gerekli tüm bilgi bulunmaktadır. Döllenmeden 24 saat sonra, zigotu oluşturan hücreler bölünerek bir tam embriyoya dönüşecek güce sahiptirler. Bu sebeple de, bu hücreler totipotent olarak bilinirler.
Fakat döllenmenin 7. günü itibariyle, embriyonik gelişim süreci sayesinde kök hücreler farklılaşır, olgunlaşır ve birtakım özelliklerini kaybederler. Bu aşamada hücreler hala her hücre dizisini oluşturabilme gücüne sahip olsalar da bir embriyoyu tamamen oluşturamazlar.
Bunun sebebi, bu hücrelerdeki birtakım genlerin baskılanmasından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple, bu evredeki farklılaşmış kök hücrelere pluripotent veya embriyonik hücre adı verilmektedir.
Kök hücrelerin kaynağı nedir?
Araştırmaların sonuçlarına göre iki tip progenitor hücre kaynağı bulunmaktadır. İlki, erken aşamalardaki embriyolardan elde edilen embriyonik kök hücreleridir. Kök hücrelerin diğer kaynağı ise yetişkin bir organizmadır. Peki ya bu iki hücre tipi arasındaki farklılıklar nelerdir?
Embriyonik kök hücreler
Embriyonik kök hücreler döllenmeden sonraki 4. ve 7. gün arasında elde edilirler. Bu hücreler genellikle tüp bebek olarak bilinen in vitro fertilizasyon tekniği sonucu oluşan fazlalıklardan elde edilirler. Bu şekilde kök hücre elde etmek, sağlıklı ve yaşayabilir bir embriyoya zarar verdiği için çok tartışmalı bir konudur. Bazı durumlarda, embriyonik kök hücreler kürtajla alınmış embriyolardan veya karsinoma olarak bilinen cenine ait tümörlerden elde edilirler.
Embriyonik kök hücreler tedavi amacıyla sıklıkla kullanılırlar. Daha önce de bahsedildiği üzere, pluripotent olan bu hücreler bölünerek ve farklılaşarak her hücre tipini oluşturabilirler. Dokuların ve organların onarımını içeren tedavilerde bu hücre tipleri kullanılmaktadır.
Fakat, günümüzde hedef hücreyi elde etmek amacıyla hücre farklılaşmasını sağlama süreci hala tam olarak çözüme kavuşturulamamıştır. Bu sebeple, bu tedavi yöntemi üzerine araştırmalar hala devam etmektedir.
Yetişkin kök hücreler
Çok az miktarlarda da olsa yetişkin kök hücreler vücuttaki hemen hemen her dokuda bulunurlar. Araştırmaların ve tedavilerin çoğu, kemik iliğinden progenitor hücre üretmek üstüne odaklanmaktadır.
Bu tip kök hücrelerin en temel sorunu olgunluk dereceleridir. Bu hücreler, bölünüp farklılaşarak her hücre tipine dönüşme özelliklerini kaybettiklerinden ötürü multipotent olarak bilinirler.
Fakat, Minnesota Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Profesörü ve Direktörü Doktor Catherine Verfaillie tarafından yürütülen son araştırmalara göre, bu konu hakkında birtakım yenilikler keşfedilmiştir. Bu araştırmaların sonucunda göre, bu multipotent hücreler yalnızca kan hücrelerini değil aynı zamanda beyin ve kalp hücrelerini de oluşturma gücüne sahiptirler.
Doktor Catherine Verfaille ve ekibi, laboratuvar ortamında mezenkimal kök hücrelerinden beyin hücrelerini elde etmeyi başardılar. Bu demek oluyor ki, yetişkin kök hücreler aslında göründüklerinden çok daha biçimlenebilir hücrelerdir.
Peki ya göbek bağından kök hücre elde etmek nedir?
Dr. Verfaille’ın çalışmaları ve benzeri pek çok araştırmanın sonucunda, göbek bağında bir takım özel progenitor hücre tipleri keşfedilmiştir. Yetişkin kök hücreler olsalar dahi, mezenkimal kök hücreler bir takım hücre tiplerine dönüşme özelliğine sahiptirler.
Kişinin kendi hücrelerinin tedavi amaçlı kullanılması, rejeneratif tıbbın kapılarını aralar. Hastalıklı hücreler, dokuların reddetme riskini ortadan kaldırarak sağlıklı hücrelerle değiştirilebilir.
Bu uygulama özellikle de lösemi hastaları için oldukça önemlidir. Fakat, bu uygulamadan maksimum tıbbi faydayı sağlayabilmek için araştırmalar hala devam ediyor.
Göbek bağı saklama seçenekleri nelerdir?
Göbek bağı saklamak için pek çok farklı seçenek mevcuttur. Örneğin, ebeveynler göbek bağındaki kanı ve plasentayı halka açık bir kordon kanı bankasına bağışlayarak saklayabilirler. Böylelikle, bağışlanan kök hücreler araştırmalarda ve gen terapilerinde kullanılabilirler.
Göbek bağının dondurularak saklanabildiği özel kordon kanı bankaları da bulunmaktadır. Bu yöntemle elde edilen kök hücreler gelecekte bazı genetik hastalıkların tedavisi için kullanılabilirler. Fakat, bu süreç yüksek maliyetlidir ve gelecekte nasıl kullanılabileceği tam olarak açığa kavuşmamıştır.
Öte yandan, uzmanlar otolog kullanımlar için kök hücre saklamanın kısıtlanması gerektiğini savunmaktadırlar. Lösemi hastaları kendi kök hücrelerini saklamak isteyebilirler ve bu hücrelerin kansere sebep olan genetik bozuklukları içerme ihtimali vardır. Tabi ki, kardeşler arası uyum ihtimali her zaman bulunmaktadır.
“Eskiden kaderimizin yıldızlarda yazılı olduğunu düşünürdük. Şimdi biliyoruz ki, kaderimizin büyük bir kısmı genlerimizde saklıdır.”
-J. Watson-
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Mayo Clinic (24 enero 2019). Células madre: qué son y qué hacen[artículo en web]. Recuperado de: www.mayoclinic.org
- Pérez de la Prada, M.T. (última consulta mayo 2019). Las células madre o progenitoras [artículo del libro La salud cardiovascular]. Recuperado de: www.fbbva.es
- Universidad de Minnesota (última consulta mayo 2019). Acerca de C.M. Verfaillie [artículo en web científica]. Recuperado de: www.michaeljfox.org
- Sutil, M (29 mayo 2017). En España no hay banco privado para guardar el cordón umbilical [artículo en revista digital]. Recuperado de: www.diariomedico.com