Kök hücrelerin saklanması nedir?

Kök hücreler, göbek bağı kanının içinde bulunan hücrelerdir. Oldukça özel olan bu hücreler, kan oluşumunu destekleyen canlandırıcı özelliklere sahiptir. Bilimsel adı “hematopoetik progenitör hücreler” olan bu hücreler alyuvar ve akyuvar gibi kan hücrelerinin oluşmasında etkilidir.
Kök hücrelerin saklanması nedir?

Son Güncelleme: 23 Ağustos, 2018

Bu hücrelerin saklanması, ilerde görülebilecek sağlık durumları için büyük genetik değere sahip bir içeriğin garanti altına alınma prosedürüdür. Yani, doğumda alınan bu kök hücreler, tıbbi amaçlarla saklanır. Bebeğin genetiğine benzer bir içeriğe sahip oldukları için, ileride görülebilecek sağlık tehditlerine karşı büyük bir değer taşımaktadırlar.

Doğum sonrasında göbek kordonu atıldığı için, bu hücrelerin elde edilebileceği tek gün olan doğum anından önce bir sağlık değerlendirmesi gereken bir prosedürdür. Gelişmiş prosedürler yardımı ile, göbek bağındaki kanın çıkarılması ve ebeveynlerin kararı üzerine gelişmiş yöntemlerle saklanması mümkündür.

Bebeğin diğer aile üyeleri ile uyumuna bağlı olarak, bu hücreler aynı kanı taşıyan aile üyelerinin sağlık prosedürlerinde de kullanılabilir. Aynı şekilde, tıbbi yardıma muhtaç diğer uyumlu bireylere bağışlanması da mümkündür.

kök hücre

Kök hücreler neden saklanmalı?

Doğumda kök hücrelerin saklanması, doğası gereği birçok tartışmaya neden olmuştur. Bu yapay manipülasyon büyük oranda kabul görse de, bir kısım tarafından reddedilmektedir.

Her iki durumda da, ebeveynlerin kararına bağlı olacak olan bu prosedür, sağlıklı bir hayat için uygulanabilir. Bu kararın büyük bir özenle değerlendirilmesi gerekir. Ancak, bu konuyu tam olarak anlayamayanlar için böyle bir kararın alınma zorunluluğu mevcut değildir.

Bu seçeneği değerlendirmeyi planlayan veya bilgi almak isteyen ebeveynler için, yazının devamında kök hücrelerin elde edilmesi ve saklanması konusundaki bazı avantajları açıklayacağız.

parmak
  • Bu hücrelerin sahip olduğu oldukça değerli bir özellik, yeni hücrelerin üretilmesini ve mevcut olanların yenilenmesini sağlamasıdır. Kemik iliğine benzeyen içeriği, neredeyse sayısız kez kullanım imkanı sunar. Benzer şekilde, yenilenen hücreler bağışıklık sistemini ve hatta kemik iliğinin kendisini güçlendirme ve canlandırma olanağı tanır.
  • Bu prosedürler sistemi bozan hastalıkların görülmesi, ya da radyoterapi, kemoterapi ya da kazalara bağlı toksikolojik kazaların yaşanmasıyla gerçekleştirilebilir. Yeni araştırmalar sonucunda, kök hücrelerin, pankreas, kalp, karaciğer, beyin vs. gibi organların hücrelerini de canlandırdığı ortaya çıkmıştır.
  • Bu hücreler, çocuk ile tamamen uyumlu olduğu için, gelecekte vücudun reddetme riski olamadan kullanılabilirler. Bu bağlamda, pek çok hastalık için sayısız tedavi imkanı da sunarlar.
  • Bu hücrelerin saklanması ebeveynlerin en başından vermesi gereken önemli bir karardır. Çünkü, çocuklarının ileriki yaşları için bir sağlık yatırımı haline gelir. Her durumda, ailelerin almak zorunda olmadıkları ve hatta reddedebilecekleri bir karardır.

Kök hücrelerle tedavi edilebilen temel hastalıklar

Kök hücre implantı farklı sağlık durumlarına sahip birçok hastada başarılı olmuştur. Ayrıca, yapılan birçok araştırma osteoporoz, lökemi, anemi, lenfoma ve daha birçok hastalığın tedavisinde etkili olduğunu kanıtlamıştır.

Benzer şekilde, kalıtsal immünolojik ve hematolojik hastalıkların tedavisinde de etkili olmuştur. Bu prosedür ile tedavi edilmesi mümkün olan diğer hastalıklar ise,

  • Göğüs, yumurtalık, testis, akciğer ve cilt kanseri
  • Miyokardiyal enfarksiyon
  • Parkinson hastalığı
  • Primer beyin tümörleri
  • AIDS
  • Alzheimer
  • Diyabet
  • Römatoid artirit

Ayrıca, bu prosedür yeni doku oluşumu ve genetik terapi konusunda da etkilidir. Şu an için sadece önceki vakalar üzerinden konuşabiliyor olsak da, mevcut araştırmalar, henüz araştırılmayan hastalıkların tedavisi konusunda umut vadeder nitelikte.

Benzer şekilde, vücudun reddetme riskini de taşıyan, bir donörden yüksek ücretler karşılığında hücre implantına gerek kalmaması konusunda da bir güvence sağlıyor.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Alberich, X. (2009). Conservación y aplicaciones terapéuticas de las células madre de cordón umbilical. Matronas profesión, 10(1), 14-16. https://www.federacion-matronas.org/wp-content/uploads/2018/01/vol10n1pag14-16.pdf
  • Arvelo, F., Cotte, C., & Sojo, F. (2014). Células madre y cáncer. Investigación Clínica, 55(4), 371-391.
  • Guerrero, J. A. L. (2003). Células Madre: la madre de todas las células. Editorial Hélice.
  • Jouve, N. (2015). Las células madre: alquimia celular para una nueva medicina. Digital Reasons editorial.
  • Planas Ribo, J., & Coronel Gagliardi, R. (2011). Obtención y criopreservación de células madre del tejido graso mediante liposucción. Cirugía Plástica Ibero-Latinoamericana, 37(4), 319-324. http://scielo.isciii.es/pdf/cpil/v37n4/original2.pdf

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.