Sana Kendine Değer Vermeyi Öğreteceğim, Yavrum

Sana Kendine Değer Vermeyi Öğreteceğim, Yavrum

Son Güncelleme: 16 Mayıs, 2018

Sana kendine değer vermeyi öğreteceğim, yavrum. Sana, dünyalar kadar değerli olduğunu göstereceğim. Büyük hayaller kurabilirsin çünkü her zorlukla başa çıkabilecek ve yıldızlara ulaşabilecek kadar özgür bir aklın ve büyük bir gücün var. Sana alçak gönüllülüğü öğreteceğim ama aynı zamanda kendine saygı duymayı da.

Bu mesajı ve fikri; anneler, babalar ve eğitimciler olarak her zaman aklımızda tutmalıyız. Öte yandan, Wayne Dyerın kitabı  “Sizin Hatalı Alanlarınız” da açıkladığı gibi, kişi kendisini yeterince severse, başka birinin onu onaylamaması bu kişiyi rahatsız etmez. Bu, yetişkinler olarak, bizlerin zaten bildiği bir şeydir. Ama bu, ne yazık ki çocuklar için geçerli değildir.

“Öz-sevgi, kendi varlığı için sorumluluk alacak kadar cesur olan bir insan için gelişim sağlar.” – Victor Frankl

Çocuk yetiştirmek, birçok şeyi reddetmeyi ve eleştiri yapmayı da içerir – çoğu zaman bunları çocuğumuza bir “hayat dersi” verdiğini düşündüğümüz için yaparız – ki bunlar hem kısa hem uzun vadede öz güven düşüklüğüne yol açabilir.  Çünkü çocuk, büyüdüğünde de herkesin dediği ya da yaptığı şeylere bağımlı hale gelecektir.

Bizim düşüncemizden bağımsız olarak, her çocuğun erken yaşlarda edinmesi gereken bu güçlü ve sağlıklı öz güveni teşvik etmek o kadar kolay olmayabilir. Bunun çok basit bir sebebi vardır: eğer anne ve baba kendilerine değer vermezse, bu zayıflıklarını ve güvensizliklerini çocuklarına da aktaracaklardır. 

Bugün, “Ben Anneyim”de size, dikkate almanız gereken birkaç noktadan bahsedeceğiz.

Sana kendine değer vermeyi öğreteceğim, Sana gücümü geçirebilmek için kendime de çok iyi bakacağım

Aya Bakan Çocuk

Sitemizde size defalarca söylediğimize emin olduğumuz bir şeyi tekrar söyleyeceğiz; kendi iyiliğinize, akıl sağlığınıza ve kişisel gelişiminize mutlaka yatırım yapmalısınız. Eğer siz mutluysanız, çevrenize de mutluluk verirsiniz. Eğer bir insana nasıl mutluluk vereceğinizi biliyorsanız, dünyaya güçlü kadın ve erkekler kazandıracağınıza emin olun. 

Yerine getirmemiz gereken bu görev ve sarf edeceğimiz efora değecektir. Bu yüzden, aşağıdaki fikirleri dikkate almanızı öneriyoruz.

Sana, oyunlar aracılığıyla kendine değer vermeyi öğreteceğim.

Sembolik oyunlar, çocuğumuza değerleri ve hayatla doğru başa çıkma mekanizmalarını öğretmek için harika birer stratejidir.

Basit ama etkili bir yöntem, bebekler, doldurulmuş hayvanlar ya da klasik lego figürleri aracılığıyla bunu yapmaktır.

  • Hikayeleri yeniden canlandırabilirsiniz: “Carlos’ un sınıf arkadaşları ona çirkin ve aptal diyor” “Sen ona yardım etmek için ne diyebilirsin?””Ve eğer sen Carlos olsan… ne düşünürdün? Buna nasıl tepki verirdin? Sadece başka bir çocuk öyle dedi diye onun gerçekten çirkin ve aptal olduğunu düşünüyor musun?”

Pozitif teşvik yöntemini kullanın

Çocuklarımıza nasıl disiplin vereceğimizi bilmek bir sanattır ve ne yazık ki bu yeteneğe her anne ve baba sahip değildir. Şu tipik davranış yolunu seçip bu tür sözler söylememeliyiz:  “yine bir şey mi kırdın, sen dünyadaki en kötü çocuksun,” “bu sınavda başarısız oldun, çünkü sen matematikte hiç iyi değilsin, ama abin senden daha çalışkan.”

  • Pozitif teşvik, çocuğunuza neyi yanlış yaptığını gösterip, gelecekte bunu nasıl düzeltebileceğini öğretmek demektir.
  • Pozitif teşvik esnasında, asla karşılaştırma yapmamalıyız.
  • Aynı zamanda, çocuğun daha kendinden emin hissetmesini sağlamaya çalışmalıyız: “Hata yaptığının farkındayım ama annen sana güveniyor ve bir sonraki sefer daha iyi yapacağını biliyor.”

İnandırıcı olmayan fazla abartı iltifatlardan kaçının

Fil Anne

Aklımızda bulundurmamız gereken bir başka şeyse, pozitif olan belli kelimeler deyişler ve sıfatların kendine güven sağlamaya çalışırken bazı durumlarda faydalı olmayabileceğidir.

“Sen dünyanın en yakışıklı çocuğusun” ya da “dünyadaki en zeki çocuk sensin” gibi deyişler ya da çocuğun bir çizimini gördüğümüzde yapacağımız bu tarz bir övgü ve “bu güzel olmuş” demek onlar için faydalı olmayabilir.

Pozitif teşvik, çocuğa, aslında özgüvenli olması, dürüst, mantıklı, ölçülü ve her şeyden önemlisi içten olması gerektiğini gösterir.

  • Bu nedenle, iltifatı kişiselleştirmeniz çok önemlidir: “sen sorumluluk sahibi bir çocuksun ve seni olduğun halinle çok seviyorum; aklına koyduğun her şeyi başarabileceğini biliyorum; çünkü bazen hatalar yapsan da sıkı çalışmayı biliyorsun ve ben her zaman senin için burada olacağım.”
  • Eleştirilerinizde objektif olun ve çocuklarınızın onlardan faydalanmasını sağlayın: “Bu resmi beğendim, ama bence şu renk daha iyi olabilirdi, sence de öyle değil mi?”

“Bir şeyi yapamayacağını düşünen insanlar, gerekli yeteneklere sahipse bile onu başaramayacaktır” –Indira Ghandi

Sana, özgür olma ve sorumluluk alma yoluyla kendine değer vermeyi öğreteceğim.

İyi bir öz güven sağlamak için, çocuğun sorumluluk alması ve özgür olmayı öğrenmesi gereklidir. Bu şekilde, çocuğunuzun başarılarından ve yeteneklerinden dolayı gurur duyacaktır.

Yine de, onun otonomisi, her zaman yeteneklerine ve bazı sorumlulukları üstlenmede başarısını bize nasıl gösterdiğine bağlıdır.

Çocuğumuz bize, doğru zaman geldiğinde bunu gösterecektir; bu yüzden, ebeveynler olarak hem atik yardımcılar olmamız ve hem de onun köklerini güçlendirirken aynı zamanda ona uçması için kanatlar verecek bilge koruyucular olmamız gerekir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
  • Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
  • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
  • Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
  • Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.