Hamilelik Esnasında Babaların Endişeli Olmaları Normal midir?
Arkadaşlarımızın, hamilelikte bebeği taşıyan taraf anne olduğu halde babanın kendini hasta ve halsiz hissettiğini söylediklerini sık sık duymuşuzdur. Bu durumun biraz komik olmasını bir tarafa bırakırsak, babalardaki bu endişeli ve stresli olma durumu aslında oldukça yaygın görülen bir durumdur.
Hatta bazı babalar, aş eren tarafın asıl kendileri olduğunu ve hamilelik ile ilgili reflü gibi çok sayıda problem yaşadıklarını iddia ederler.
Bu durum normal midir?
Bu durum normaldir. Bununla birlikte, babaların yaşadığı bu stres ve endişe durumu ilgisizlik duygusu ile bağlantılı olabilir. Bu ruh halleri onların, karnındaki bebeği ile bebek bekleyen tarafın sadece anne değil, aynı zamanda kendileri de olduğunu gösterme yollarıdır.
Ve bu his ve düşünceleri tamamen doğrudur. Baba da bebek bekliyordur. Her ne kadar onun vücudu eşi gibi değişikliklere uğramasa da onun da hayatı değişmiştir.
Hamilelik onun da kararıdır; hamileliği eşi ile birlikte planlamıştır. Hamilelik öncesinde planlar, projeler, sorular ve cevaplar ile geçen, çiftin dünyaya bir çocuk getirmeye hazır olması amaçlı yaşanılan bir zaman dilimi vardır.
Aslında, bebek sahibi olmanın sadece bir plandan başka bir şey olmadığı bu hazırlık döneminde her iki müstakbel ebeveyn de aktif olarak çalışır ve iş bölümü yapıp hazırlanırlar.
Ama, hamile kalındığı andan itibaren çevrenin ilgisinin çok büyük bir bölümü tek başına kadına yönlenir. Kimse baba için endişelenmez. Ama o da aynı anne gibi çocuk bekliyordur.
Ve ikisinden tek bir et (vücut) ortaya çıkacak.
-Mark 10:8, İncil
Yukarıdaki bu ünlü alıntı, bu durumu anlayabilmemiz için bize yardımcı olabilir. Bir çift bir araya geldiğinde tek vücut oluşturur. Bu, birinin mutluluğu ya da acısını diğerinin de hissettiği anlamına gelir.
Bu durum, babaların hissettiği endişenin nedenlerinden biridir ve hamile eşlerinin göstermesi gereken belirtileri neden kendilerinin gösterdiğini açıklar.
Babalardaki bu endişe durumunun yol açabileceği sonuçlar
- Bezen,babalar bebeklerini bir rakip gibi görmeye başlayabilirler. Eğer siz de bu tarz duygularla mücadele etmekteyseniz, ihtiyacı olduğu her an bebeğinizin yanında olmaya çalışın. Bu yaklaşımınız hem bebek ile aranızdaki bağı kuvvetlendirecek hem de istenmeyen duyguları sizden uzak tutmaya yarayacaktır.
- Terk edilme korkusu yaşayan biriyseniz, bebeğin doğumu bu tip eski korkularınızı canlandırabilir. Eşiniz ile yıllardır beraber olduğunuz, beraber vakit geçirdiğiniz ve her şeyi paylaştığınız halde, her ne kadar istemiş ve üzerine planlar yapmış da olsanız, bebeğin dünyaya gelişi sizi duygusal bir kriz ortamına sürükleyebilir.
- Babalık ile ilgili endişeli olabilir, kafanızda bir “Kusursuz Baba” profiline göre yaşıyor olabilirsiniz. Bu konuyu kafanıza takmayın, çocuğunuz büyüdükçe bu endişelerden kurtulacaksınız.
- Bilinçli olmayan bir şekilde eşinizin (ya da partnerinizin) vücudunun gerçekleştirebildiği bu mucizeye özeniyor olabilirsiniz. Sonuçta kendinizi dışlanmış hissediyor olabilirsiniz.
Ne yapmalı
- Eşiniz ya da partneriniz ile konuşun ve ona ne hissettiğinizi anlatın.
- Rahatlamaya çalışın. Eşinizin doğurma zamanı yaklaştıkça artacak, iştahınızı kaçıracak, mide bulantılarına sebep olup canınızı acıtacak o endişeli ruh halinin sizi ele geçirmesine izin vermeyin.
- Eşinize, çift olarak bir şeyler yapmayı önerin. Beraber yürüyüşe çıkabilir, sinemaya gidebilir ya da romantik bir akşam yemeği planlayabilirsiniz.
- İstenmeyen duyguların üstesinden gelmenin en iyi yolu katılımcı olmanızdır. Eşinize, karşılaştığı her yeni deneyimde eşlik edin. Onunla birlikte kliniğe, rutin doğum kontrollerine gidin ya da ultrasonuna katılın. Bebeğinizin anne karnındaki gelişimini gözlemlemek, kalp atışlarını dinlemek, hareketlerini görüp iyi olup olmadıklarını kontrol etmek her ikinizin de hakkı.
Hamilelik, ikinizin beraber, bir çift olarak yaşayacağınız bir dönemdir. Her iki müstakbel ebeveyn de kendi tarzlarında dünyaya gelecek olan bebeğe hazırlanırlar. Eşiniz çocuğunuzu karnında taşırken siz de ona her aşamada eşlik edecek ve onu hayatlarınıza beraberce dahil edeceksiniz.
Bebeğinizin ihtiyacı olacağı şeyleri beraber almalı ve odasını beraber hazır hale getirmelisiniz. Doğum öncesi derslerine beraber katılmalısınız. Sonuçta, her ikiniz de aynı korkuları, endişeyi ve heyecanı paylaşıyorsunuz.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Maldonado-Durán, M., & Lecannelier, F. (2008). El padre en la etapa perinatal. Perinatología y Reproducción Humana, 22(2), 145-154. https://www.medigraphic.com/cgi-bin/new/resumenI.cgi?IDARTICULO=21219