Huzursuz Bacak Sendromu: Nedenleri ve Tedavisi

Huzursuz bacak sendromu nedir? Bu sendrom, çocukları olduğu kadar yetişkinleri de etkileyen ve alt eklemlerle ilgili olan bir rahatsızlıktır. Her ne kadar çok ciddi bir problem olmasa da, ortaya çıktığında doğru ve gerekli tedavinin uygulanması önemli bir ihtiyaçtır.
Huzursuz Bacak Sendromu: Nedenleri ve Tedavisi

Son Güncelleme: 19 Temmuz, 2019

Huzursuz bacak sendromu, vücudun dinlenme aşamasında bacaklarda rahatsızlığa neden olan ve nörolojik özelliğe sahip bir hastalıktır. Bu rahatsızlık aynı zamanda Willis-Ekbom hastalığı olarak da bilinmektedir. İnsanların yaklaşık olarak %3’ünün bu rahatsızlığı yaşadığı tahmin edilmektedir.

Huzursuz bacak sendromu nedeniyle yaşanan yoğun rahatsızlık, insanın yeterince dinlenmesini engelleyen önemli bir durumdur. Rahatsızlık verici bu durumun üstesinden gelebilmek için bir miktar hareket ve yürüyüş yapmak gerekmektedir.

Huzursuz Bacak Sendromunun Nedenleri ve Karakteristiği

Dinlenme sürecinde bacakları hareket ettirme ihtiyacı, huzursuz bacak sendromunun en temel belirtisi niteliğindedir. Her ne kadar 40 yaş ve üzerinde daha yaygın bir biçimde görülse de, bu rahatsızlığın her yaşta ortaya çıktığı bilinmektedir. Ayrıca bu rahatsızlığın cinsiyet ayrımı olmaksızın hem erkeklerde hem de kadınlarda görüldüğünün altını da çizmek gerekir.

Diğer taraftan, bazı kişilerin bu rahatsızlığa karşı duyarlılığı diğerlerine oranla daha yüksek düzeylerdedir. Huzursuz bacak sendromuna sahip kişilerin %20’sinde, bu sendromun anemi, hamileliğin son üç aylık döneminde olma ya da bazı ilaçlara karşı vücudun gösterdiği reaksiyon gibi nedenlerden kaynaklandığı görülmektedir.

Özel bir sebep olarak ise, dopamin (merkezi sinir sisteminde bulunan sempathomimetik etkiye sahip bir kimyasal madde) fonksiyonlarında meydana gelen değişimler ön plana çıkmaktadır. İnsanın sinir sisteminin bir parçası olan bu nörotransmitterin neden olabileceği olumsuz bir reaksiyon doğrudan motor becerilerini etkilemektedir. Tüm bunların ötesinde, dopaminin temel kaynağı olan demir seviyesinde yaşanabilecek bir düşüş bu tür olumsuzlukların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Huzursuz Bacak Sendromunun Belirtileri

Bacaklarda görülen bu ileri derecede rahatsızlık genellikle uzun süreli dinlenme periyotları sonrasında meydana gelmektedir. Bu sendrom, örnek olarak bir araba ya da uçak yolculuğu sonrasında veya sinemada bir buçuk saat süresince bir film izledikten sonra ortaya çıkabilmektedir.

Öncelikle bacakları, sanki içeride hava kabarcıkları varmış gibi bir karıncalanma hissi sarar. Bu durumda bacakları acil bir biçimde hareket ettirme ihtiyacı doğar. Hemen bacakları açıp germek, yürümek ya da çok daha basit bir biçimde sallamak bile bu bölgede oluşan gerginliği azaltacaktır.

Huzursuz bacak sendromu ağrısı

Huzursuz bacak sendromunun en belirgin özelliği, bu rahatsızlığın özellikle gece boyunca daha yoğun bir şekilde yaşanmasıdır. Bu sebepten dolayı, bu sendrom genellikle “uyku süresince uzuvların periyodik hareketleri” olarak adlandırılan ve temel olarak uykuda geçirilen spazm ve titreme hareketlerini kapsayan diğer bazı rahatsızlıklar ile bağlantılıdır.

Huzursuz Bacak Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?

Klinik geçmişe bağlı olarak doktorlar bu hastalığın tipik belirtileri ile bağlantılı rutin bazı sorular sorar. Bu protokol, Huzursuz Bacak Sendromu Uluslararası Çalışma Grubu tarafından oluşturulmuş ve uygulamaya konulmuştur.

Eğer hastalıkla ilgili belirtiler yukarıda belirtilenlerden biri ile uyumluysa, rahatsızlıkla ilgili özel birtakım çalışmalar yürütülür. Bir taraftan bütüncül bir fiziksel analiz yapılırken, diğer taraftan da nörolojik ve kan değerlendirme testleri gerçekleştirilir.

Kan testiyle hastanın ferritin ve demir seviyeleri belirlenir. Bunun sonucunda, uyku süresince yaşanan aktiviteyi belirlemek için gece polisomnografi testi uygulanır. Bu teste ek olarak hareketsizleştirme ya da sabitleştirme (immobilizasyon) testi de gerçekleştirilir. Bu sayede hastanın uyku kalitesinin genel bir fotoğrafı çekilmiş olur.

Ayrıca doktorun çevresel sinirler ve bacak altı bölgesindeki olası sakatlanma durumlarının da önüne geçmesi gerekmektedir. Bu durum da elektromiyografi (EMG) ve sinir iletim çalışmaları ile yapılmaktadır.

Analiz Edilmesi Gereken Detaylar

Klinik tarihçeden yardım almak için ailenin herhangi bir bireyinde huzursuz bacak sendromu olup olmadığı gibi çeşitli verilerin bilinmesi gerekmektedir. Bu rahatsızlığı tam olarak tanımlayarak kontrol altına alabilmek için aileden gelen genetik kalıtım önemli bir faktördür.

Son olarak, doktorun teşhis koyabilmesi için hastanın dopaminerjik ilaç tedavisine karşı gösterdiği reaksiyon seviyesini bilmesi gerekmektedir. Ayrıca hastalığın stabil bir görünümde mi olduğu, yoksa bir tür değişim geçirerek evrilip evrilmediği de değerlendirilmesi gereken bir konudur.

Huzursuz Bacak Sendromunun Tedavisi

Uygun tedavi yöntemi için her vakaya özel olarak belirlenecek olan teşhis verileri kullanılmaktadır. Örnek olarak, kandaki demir seviyesi yeterli derecede olmayan huzursuz bacak sendromuna sahip bir hasta büyük olasılıkla sadece ağızdan ya da damardan demir takviyesine ihtiyaç duyacaktır.

Huzursuz bacak sendromu ağrısı

Genel olarak belirtmek gerekirse, bu rahatsızlığın doğal yöntemler kullanarak ya da ilaçlı tedavisi mümkündür. İlaçlı tedavide, hastalığın etkilerini azaltmak amacıyla dopamin seviyesini yükselten ilaçlar kullanılmaktadır.

Rahatsızlığın giderilmesi için demir ve kalsiyum takviyelerinin kullanılması yaygın bir yöntemdir. Kas gevşetici maddeler, tedavi için kullanılan diğer yöntemler arasında bulunmaktadır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken konu, bu tür ilaçların hamilelik sürecinde kullanılmasının sakıncalı olduğudur.

Doğal ya da evde uygulayabileceğiniz tedavi yöntemleri bağlamındaysa masaj yaptırabilir , günlük egzersizler yapabilir ya da ilgili bölgeye soğuk kompres uygulayabilirsiniz. Yoga ya da pilates gibi egzersizler rahatsızlığın etkilerinin azaltılması açısından oldukça faydalıdır. Beslenme konusunda ise özellikle kafein, alkol ve sigara tüketiminden uzak durulması gerekmektedir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.