“Ay” – Bu Kısa Film Çocuklarımızı Dinlemenin Önemini Anlatıyor

“Ay”, bize çocuklarımızı dinlemenin önemini, her çocuğun değerli olduğunu ve yıldızlara giden yolu yapmaya yetenekli olduğunu anlamamızı sağlayacak, Pixar tarafından yapılmış mükemmel bir kısa filmdir.

Bu 5 dakikalık animasyon filmini evde küçük çocuğunuzla paylaşmakta tereddüt etmeyin. Bu kısa filmin en ilgi çekici kısmı, en baştan itibaren ana karakter olan küçük çocuğun gözlerini izliyor olmamız. Gözleri ay şeklinde ve ay gibi parlak, umutla ve kendi ailesine öğreteceği inanılmaz şeylerle dolu.

“Ay,” çok özel bir işi olan bir aile hakkında bir kısa film

Bir anne ya da baba olarak geçirdiğiniz zamanlarda, çocuklarınızı kendi deneyimleriniz aracılığıyla, onları çevreleyen her şeyden bir şeyler öğrenecek şekilde yönlendirdiğinizden eminiz. Onlara caddede karşıdan karşıya geçmeyi, doğaya saygı göstermeyi, tohum ekmeyi ve Dünya’nın Güneş yörüngesinde döndüğü gibi Ay’ın Dünya’nın etrafında nasıl döndüğünü öğretirsiniz.

Hiç çocuğunuzun size öğretebileceği şeyleri düşündünüz mü? Bazı insanlar, yetişkinlerin “her şeyi zaten bildiklerini” ve bir çocuğun zihninin ve beyninin ancak bilgiyi almaya hazır oldukları ve bilgi sağlama işini yapamayacakları konusunda yanlış fikirlere sahiptir. İşte bu büyük bir hata.

Bir sürü olasılıkla dolu olan özgür düşüncenin büyüsü ve esnekliği, çocukların bize her gün verebileceği bir şey olmasıdır.

“Ay”, bize bu küçük ayrıntıları gösteren olağanüstü bir kısa film.

Aile İşini Öğrenmek

Bu kısa film, çok özel geçişle başlıyor. Çocuğun ailesiyle tanışıyoruz: babası ve dedesi, her gün çok özel bir yere huzurlu bir tekne turu yaparlar. Bu olayda çocuk ona eşlik eder. Sonunda şu an gelir: çocuk aile işini öğrenmeli.

Hatta ona eski bir denizci şapkası bile veriyorlar, çünkü o da şimdi grubun bir parçasıdır. O her gün özel bir görevi gören o cesur adamların küçük seferinin bir parçasıdır; geceleri ayın üzerinde toplanan bütün yıldızları süpürmek.

Bir çocuğun bize öğretebileceği her şey

Bir noktada, baba ve dede işlerinde küçük bir sorun yaşarlar. O kadar büyük bir yıldız bulurlar ki onu ayın üzerinden nasıl kaldıracaklarını bilemezler. Kuşaklar boyunca kullandıkları süpürgeler ve diğer araçlar şimdi hiç işe yaramaz.

Kendi gezegenini keşfeden Küçük Prens gibidir ya da yeni fikirler bulan, birçok olasılıkla dolu ve özgür olan zihninde planlar çizen her çocuk gibi.

Dedesi ve babası, ufaklığın onları bu sorundan kurtarabileceğine güvenmezler. Nasıl yapabilir? Onlar bu konuda uzman ve bu ciddi görevi asırlardır sürdürüyorlar. Ama, çocuk, yetişkinleri şaşırtır ve bunu başarır.

• Çocuklar genellikle yetişkinlerden farklı şekilde düşünürler. Buna yanal düşünme denir: gerçekliği daha az katı bir şekilde, çok geniş ve yaratıcı bakış açılarıyla görürler, biz sadece kanıtlara göre konuşuyoruz.
• Yetişkinlerin deneyimleri vardır, ama gerçekliği çok daha geniş bir noktadan görebilme yeteneğine sahip ve birçok olasılıklarla dolu olan içimizdeki çocuğun büyüsünü kaybetmemeliyiz.
• Çocukların bize öğreteceği çok şey var, çünkü onlar yeni bir nesildir ve çocukluk, beceri eksikliği değildir; ebeveynlerin güvenip dinlemeleri gereken birçok olasılık içerir.

Biz onlar için doğru çevreyi yaratmaya çalışırken, çocuklar hayatı her zaman daha iyi bir dünya yaratmak için kullanacaklardır, ama her şeyden önemlisi, biz onların hayallerine, yeteneklerine ne olursa olsun saygı duymalı ve onları geliştirmeliyiz .

Her çocuk eşsiz ve benzersizdir. Hepsinin kendi gözlerinde kendi aylarını taşır ve bizim de onları dinlememiz ve onlara güvenmemiz gerekir, böylece onlar da hayatın her biri için gizlediği yıldızlara ulaşabilirler. Çocuğunuzla beraber bu Pixar kısa filmi “Ay”ın tadını çıkarmaktan çekinmeyin.