Yenidoğan Refleksleri: Bilmeniz Gerekenler

Bebeğinizin reflekslerini gözden kaçırmayın. Bu yeni doğan refleksleri doğuştan itibaren otomatik olarak görülür ve sadece birkaç hafta sürer!

Bebeğinizin doğumdan sonraki ilk birkaç haftalık fiziksel aktivitesinin çoğu otomatik reflekslerden oluşur. Örneğin, parmağınızı onların ağzına sokarsanız, emmeye başlarlar.

Parlak bir ışık karşısında, gözlerini sıkıca kapatırlar. Bunlar, yenidoğan refleksleri olarak bilinen otomatik yanıtlardır. Bazıları aylarca sürebilirken, bazıları birkaç hafta içinde kaybolur.

Bebeğinizin yenidoğan refleksleri

Şimdi bebeğinizin yenidoğan refleksleri hakkında daha fazla bilgi vereceğiz. Böylece bebeğinizin neden bu reflekslere sahip olduğunu ve her bir refleksin ne anlama geldiğini anlamış olacaksınız. Bu şekilde bebeğinizi daha iyi anlayabilirsiniz.

Arama refleksleri

Bazı durumlarda, bu refleksler zamanla gönüllü yanıtlar haline gelir. Örneğin, bebeğiniz bir “arama” refleksiyle doğar; yanaklarına dokunursanız başını çevirir.

Bu, bebeğinizin emmek için annesinin meme ucunu bulmasına yardımcı olan bir reflekstir. İlk başta, sadece bir yandan diğer yana bakar ancak zaman geçtikçe, beslenme pozisyonuna geçmek için başını hareket ettirebilir.

Emme refleksleri

Emme, bir bebeğin daha doğumdan önce sahip olduğu başka bir hayatta kalma refleksidir. Belki de ultrasonlarda, bebeğinizin parmaklarını ağzına soktuğu bu refleksi görmüş olabilirsiniz. Doğumdan sonra, bebeğin ağzına bir emzik veya biberon emziği verdiğinizde, bebek otomatik olarak emmeye başlar.

Bu hareket aslında iki aşamada gerçekleşir:

• Bebek, dudaklarını meme başı etrafına yerleştirir ve meme ucunu dili ile ağız çatısı arasına sıkıştırır.
• Ardından, dilin meme başından meme ucuna doğru hareket ettiği emme hareketi gelir.

Bu ritmik emme hareketlerini nefes alma ve yutma ile koordine etmek, yeni doğan bir bebek için nispeten karmaşık bir iştir. Bu nedenle, otomatik olmasına rağmen, tüm bebekler doğumdan itibaren bu konuda ustalaşmaz.

Ancak pratik sayesinde refleks, her bebeğin iyi kontrol ettiği bir beceri haline gelir. Bebeğiniz de rahatlamak için bu hareketleri kullanmaya başlar. Emzik verdiğinizde veya kendi başparmağını emdiklerinde de bebekler kendilerini rahat hissedebilirler.

Moro refleksi, yenidoğan reflekslerinden biri

Doğumdan sonraki ilk birkaç hafta devam eden reflekslerden bir diğeri Moro refleksidir. Bebeğin başı aniden pozisyon değiştirirse veya yüksek ses ya da ani bir şey onu korkutursa, bebek bacaklarını ve boynunu uzatarak tepki verir.

Bebeğin yüzü genellikle korku dolu görünür ve kollarını hızla sallamaya başlar. Ayrıca yüksek sesle de ağlayabilir. Bebekten bebeğe şiddeti değişiklik gösterebilen Moro refleksi, ilk ayda zirve yapar ve iki ay sonra kaybolur. Hatta bu refleks siz farkında bile olmadan neredeyse tamamen ortadan kalkacaktır.

Baskı refleksi

Bebeğinizin avucunu okşadığınızda bir başka refleks daha görürsünüz. Hemen parmağınızı avuçlarıyla tutar. Veya ayak tabanını okşadığınızda, parmaklarını hafifçe kıvırıp ayağını uzatır. 

Doğumdan sonraki ilk birkaç günde, bebeğinizin tutma kuvveti o kadar güçlüdür ki gerçekten çok ağır nesneleri tutabilirmiş gibi görünür. Ancak henüz bunu yapmaya hazır değildir, o yüzden bebeğin eline ağır nesneler vermeyi denemeyin. Bebeğinizin bu refleks üzerinde hiçbir kontrolü yoktur ve nesneyi aniden elinden bırakabilir.

“Çit Refleksi” veya boyun refleksleri

En ilginç otomatik tepkilerden biri, “çit refleksi” olarak da bilinen asimetrik tonik boyun refleksidir. Bebeğinizin başı bir tarafa döndüğünde, diğer taraftaki kolunun büküldüğünü fark edebilirsiniz.

Ancak, bebeğinizde bu refleksi görmezseniz şaşırmayın. Bu çok önemli değildir ve eğer bebeğiniz üzgünse veya ağlıyorsa, bunu yapmayabilir. Beş ila yedi ay arasında bu refleks kaybolur ancak bebeğiniz bu hareketi yapmaya devam etse bile fark edilmeyebilir.

Yeni doğmuş bir çocuğun otomatik yürüme refleksleri

Bebeklerde bir diğer özel refleks ise yürüme refleksidir. Bebek kendi vücut ağırlığını kaldıramaz ancak kollarının altından ve başından tutarsanız ve ayaklarının düz bir yüzeye değmesine izin verirseniz, sanki bir ayağını diğerinin önüne koyarak yürüyormuş gibi davranır.

Bu refleks iki ay sonra kaybolur. Ancak daha sonra, bir yaş civarında bebeği gerçekten yürümeye sevk edecek bir davranış biçimi olarak geri döner. Kısacası, bebeklerin tamamen çaresiz olduğunu düşünseniz de aslında birkaç koruyucu refleksleri vardır. Örneğin, bir nesne doğrudan bebeğinize doğru gelirse, korunma amaçlı başlarını çevirirler.

Elbette, bebekler gelişmek, büyümek, beslenmek vb. için kesinlikle ebeveynlerine bağımlıdır. Bununla birlikte bu refleksler, bebeklerin emme ve beslenme gibi hayatta kalma ile ilgili belirli refleksleri yerine getirmelerine yardımcı olur.