Bir Annenin Prematüre Bebeğine Dokunuşu Onun Acılarını Dindirebilir
Hiç kuşkusuz ki prematüre bebekler (erken doğmuş bebekler) için en iyi kuvöz annelerinin kollarıdır. Annelerinin kollarında olmaları onlara duyulan sevgiyi hissetmelerini ve üzerilerinde uygulanan tıbbi sürece karşı daha hoşgörülü olmalarını sağlar. Dünya Sağlık Örgütü hiçbir şeyin anne ve bebeği arasındaki tensel temasın yerini tutamayacağını belirtmektedir.
Doğrusunu söylemek gerekir ise bir anne dokunuşunun iyileştiremeyeceği hiçbir şey yoktur. Bu etkili dokunuş o ya da bu sebepten dolayı dünyaya erken gelmiş bebeklere güç verir ve onların yaşam mücadelesini destekler. Bu nedenle de bir annenin dokunuşunun bütün hastane prosedürlerinden daha modern ve çok yönlü olduğu kabul edilir.
Artık bilimin de rahatlık ile kanıtlayabildiği gibi anne kucağı prematüre bebekler için son derece faydalıdır. Yapılan birçok çalışma sonucunda araştırmacılar Kanguru Annelik (bebeğin göğse yatırılması) gibi tekniklerin çok faydalı oldukları sonucuna varmışlardır.
Bu tarz teknikler erken doğmuş bebeklerdeki ölüm oranını ve enfeksiyon oluşumunu azaltmakta, kuvöz sesinin neden olduğu stresi düşürmekte, fiziksel, entelektüel ve duygusal gelişimi arttırmaktadırlar. En önemlisi de göğse yatırılan bebekler annelerinin sıcaklığını ve tanıdık kokusunu duyumsamak ile kalmayıp aynı zamanda kalp atışlarını da duymaktadırlar.
Annesinin Dokunuşu Prematüre Bebeğin Ruhunu Okşar
Bir annenin dokunuşu prematüre bebeğinde ruhunun okşandığı hissini yaratır. Doktorlar da tedavi sırasında annelerinin sevgi dolu desteğini alan bebeklerin diğerlerine göre daha az yaygara kopardığını söylüyorlar. Bu anlamda şunu söyleyebiliriz ki etkili bir temas bebeklerin acıya tahammüllerini arttırmaktadır.
Bu nedenle her şeyi bir yana bırakıp bir şeyi kesin olarak söyleyebiliriz: Yeni doğmuş bir bebeğin anne ve babası ile kurduğu tensel temas bebeğin gelişimi için son derece sağlıklıdır. Birçok neonatalog (yeni doğan bebek gelişimini, hastalıklarını ve tedavilerini araştıran tıp görevlisi) ten tene kurulan temasın bebeğin vücut ısısını dengeleyip düzene sokarken annenin süt üretimini arttırdığını açıklamaktadır.
Üstelik aynı doktorlar ten temasının daha da fazla yararı olduğunu belirtiyorlar. Ten teması yeni doğan bebeklerin sinir sistemlerini korumalarına, kalp atışlarını düzenlemelerine ve daha iyi nefes almalarına yardımcı oluyor. Annelerinin teması ile bebekler zayıflıklarının ve kırılganlıklarının üstesinden gelebiliyorlar. Bu sayede de mutlu ve sağlıklı bir şekilde büyüme imkanına kavuşmuş oluyorlar.
Kanguru Anne tekniği ile büyütülme şansına sahip olan bebekler diğer bebeklere göre çok daha kısa sürelerde tedavilerini tamamlıyorlar. Hastanede bakılan bebeklerin neden oldukları stres ve kaygıların azalması bu bebeklerin babalarına da fayda sağlamış oluyor.
Anne Dokunuşunun Önemi Üzerine Yapılan Araştırmalar
Montreal’deki McGill Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu tarafından gerçekleştirilen ve BioMed Central Pediatrics dergisinin yayımladığı makale tüm dünyada şaşkınlık ile karşılandı. Ten tene temasın yeni doğan bebeklere yapılan test ve tedavilerdeki acıyı azalttığı kanıtlandı.
Bu sonuca, “Prematüre Bebek Acı Profili” diye adlandırılan ve yeni doğmuş bebeklerin testlere gösterdikleri tepkiyi ölçmekte kullanılan bir yöntem kullanılarak varıldı. Bebeklerin yüz ifadeleri, nabız ve kandaki oksijen seviyeleri bu yöntem ile analiz edildi. Yapılan araştırmaların sonucunda yeni doğmuş prematüre bebeklerin annelerinin dokunuşu sayesinde daha az acı çektikleri saptandı.
Anneleri ile ten temasındaki bebekler yapılan test sonucu hissettikleri acıyı bir buçuk dakikada yenebilirlerken kuvözde tutulan bebekler aynı test nedeniyle hissettikleri acıdan üç dakikada kurtulabildiler. Bir bakışta bu iki uygulama arasındaki zaman farkı az gözüküyor olsa da aslında konu hayata tutunmaya çalışan bir bebek olduğunda bu fark çok önemli bir etki yapıyor.
Yeni doğmuş bebeklerin katlanmaları gereken bir diğer test acı verici bir uygulama olan topuk delinmesidir. Bu test, alt bacaktan bazı hastalıkların teşhisini sağlayacak olan belli miktar bir kanın alınması ile yapılır ve bu test ne yazık ki yeni doğmuş bebeklerimize yapılan testlerin sonuncusu da değildir.
Hem doğa ana hem de –bu yazı konusunda olduğu gibi- bilim bizlere bir şeyler öğretmenin yolunu her zaman bulurlar. Anne olarak bizler doğal bir yeteneğe sahibiz. Bizler yavrularımızı iyileştirebilecek ve onların sorunlarına ilaç olabilecek şekilde yaratılmışız. Yazımızı oldukça popüler bir söz ile bitirebiliriz: “Sevgi her şeyin üstesinden gelir.”
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Lotto, C. R., & Linhares, M. B. M. (2018). Contacto” Piel a Piel” en la Prevención del Dolor en Bebés Prematuros: Revisión Sistematica de la Literatura. Trends in Psychology, 26(4), 1699-1713. https://www.scielo.br/scielo.php?pid=S2358-18832018000401699&script=sci_abstract&tlng=es
- Martínez-Martínez, T., & Damian-Ferman, N. (2014). Beneficios del contacto piel a piel precoz en la reanimación neonatal. Enfermería universitaria, 11(2), 61-66. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1665706314726661
- Brundi, M., González, M. A., Enríquez, D., & Larguía, A. M. (2006). Contacto piel a piel madre/hijo prematuro. Conocimientos y dificultades para su implementación. Revista del hospital materno infantil Ramón Sarda, 25(4), 159-166. https://www.redalyc.org/pdf/912/91225403.pdf