İlk Çocuk: Ailenizin Neşe ve Mutluluk Kaynağı

İlk çocuğunuzun dünyaya gelişi şüphesiz herkesin hayatındaki en güzel anlardan biridir.

İlk çocuk, çiftler için paha biçilemez bir dönüm noktasıdır. Ancak aileye yeni birinin katılması hem yeni ebeveynler hem de ailenin geneli için beklenmedik birçok şeyi beraberinde getirir.

Alışkanlıklar değişir, rutinler bozulur, bu küçük mucize daha anne karnındayken bile herkesin hayatının başrol oyuncusu olur. Benanneyim.com ailesi olarak sizi ilk çocuğunuzun doğumuna uzanan bu büyülü yolculuğu paylaşmaya davet ediyoruz.

Makalemiz henüz bu hissi tatmamış kadınlar için öğretici bir hikaye olacak, bu hissi bilen annelerin zihninde o  inanılmaz anları bir kez daha canlandıracaktır.

Bir bebek gelir bütün aile değişir

İlk çocuk dünyaya gelmeden önce anne adayları hepimizin bildiği semptomları yaşamaya başlar : M ide bulantısı, kusma, karın ağrısı, yorgunluk… Babalar ise mutluluk ve korku arasında gidip gelirler.

Anneanneler, babaanneler ve dedelerse sanki çocuk bekleyenler kendileriymişçesine bütün sorumluluğu üstlenmeye çalışır dururlar.

Kardeşler, amcalar, yeğenler… Herkesin kafasından bu yeni bireyin nasıl biri olacağına ve evi onun için nasıl hazırlayacaklarına dair bir fikri vardır.

Üstelik komşular ve yakın arkadaşların da genelde bu konuda diğerlerinden aşağı kalır yanı yoktur. Yastığın altına makas ve bıçak koyarak bebeğin cinsiyetini tahmin etmeye çalışan yaşlı teyzeler de cabası.

Herkesin kültür ve inançları ilk bebeğinizi kucağınıza almadan önceki hazırlık sürecine farklı şekilde etki eder. Kimileri ne tarafa yatırmanız gerektiğini söyler, kimileri de mide bulantısını önlemek için kaçınmanız gereken yiyecekleri sıralar durur…

Ebeveynlerin arkadaşları hamile annenin yeni kıyafetleri hakkında yorumlar yapar: Bunun modası geçti, likralı kıyafetler hamileler için zararlıdır, elbiseler hamile kadınlar için rahattır veya elbiseler hamile kadınlar için daha kötüdür diye söylenip dururlar…

Daha önce çocuk sahibi olan arkadaşlar yeni doğan bebeklerin ilk aylarının ne kadar zor geçtiğinden bahseder. Çocuksuz arkadaşlarsa acaba hamileliği daha hazır olduğunuz bir zamana mı erteleseydik diyerek düşüncelerini dile getirirler.

Doğum yaklaştıkça işler çoğalır

Doğuma kadar hazırlıklarla ve her kafadan çıkan tavsiyelerle geçen zaman hem karışık hem de eğlencelidir. Ama doğumdan hemen önceki haftalar diğer zamanlara kıyasla çok daha yoğun geçer.

Bebeğin gelmesine çok az kalmasına rağmen ismi bile daha hazır değildir! Büyükanneler büyükbabalar ya kendi isimlerini isterler ya da erkekse Ahmet, kızsa Ayşe diyerek geleneksel isimler önerirler.

Ailenin genç üyeleri ise daha modern isimlerde ısrarcı olurlar… Bu konuda bir tek ebeveynlerin bir fikri olmaz. Üstelik daha beşik de seçmemişlerdir! Doğuma gitmeden doğum çantasını da hazırlamamışlardır!

Çok az aile çocukları doğmadan her şeyi tam anlamıyla hazır edebilir. Ailenin en yeni üyesinin ihtiyaçları bütün ailenin önceliğidir ancak doğum telaşı bütün yakınların kafasını bulandırır.

Bebek arabası, küvet, çarşaflar, bebek bezi, havlu, kıyafet, tulum, biberon, emzik, çorap… ihtiyaçlar saymakla bitmez. Bu hazırlıkların hepsi yaklaşık kırk hafta süren hamilelik boyunca yapılır.

İlk bebeğin gelişi

İlk bebeğinizin doğduğu gün o kadar inanılmazdır ki bu günü hayatınız boyunca unutamazsınız.

Her ne kadar annenin o gün boyunca doğum veya sezeryandan kaynaklanan bir sürü acıya katlanması gerekse de bebeğini gördüğü o ilk an bütün bu acıları bir çırpıda unutturur. İşte o anda hayat boyu sürecek bir aşk hikayesi başlar.

Buna benzer bir his bütün aileyi kaplar. Bebeğin adının ne olduğu ya da en çok kime benzediği fark etmez, bu yeni üye mutlulukların en güzeliyle ailenin bağrına basılır.