Düşük Sonrası Yas Tutma Süreci
Düşük sonrası yas tutma sürecini atlatmak gerçekten zordur. Böyle ciddi bir komplikasyon, hem duygusal hem de zihinsel açıdan yıkıcı olabilir.
Hamilelik, güçlü bir beklenti yaratan ve kadınların güçlü duygular geliştirdiği bir süreçtir. Ancak düşük yapmak, doğmamış bebeği kaybetmeyi anlama ve kabullenme sürecini zorlaştırır. Yeni bir bebeğin gelişi, mutluluk ve neşe duygusu yayar. Ancak hemen sonraki boşluk hissi son derece üzücü ve perişan edicidir.
Bu kaybın beraberinde gelen boşluk hissi son derece yıkıcıdır ve kadınlar bu hissin üstesinden gelmek için doğru desteğe ihtiyaç duyar. Şüphesiz, bu bir kadının hayatında karşılaşabileceği en zor durumlardan bir tanesidir.
Düşüğün üstesinden gelmek zordur çünkü düşüğe sebep olabilecek belirli durumlar olsa da, bu kaybı önlemek her zaman mümkün değildir. Örneğin, diyabet hastası kadınlar periyodik olarak tahlil yaptırmalı ve komplikasyonların gelişmesini önlemek için kendilerine çok dikkat etmelidir.
Aynı zamanda, rahimdeki anatomik anomaliler de düşüğe sebep olabilmektedir. Şekil veya boyuttaki düzensizlikler, servikal duplikasyon veya kansızlık bu kategoriye girer. Aynı zamanda, genetik veya kromozom problemleri de, tıpkı tiroit problemleri gibi düşüğü tetikleyici faktörlerdir.
Düşük sonrası duygular
Yukarıda bahsettiğimiz sorunların bir sonucu olarak, düşük yapmak haftalarca süren hazırlık, neşe ve umut sürecini sona erdirir. Böyle bir durum karşısında kadınların boş, depresif ve aşırı üzgün hissetmesi normaldir.
Bir bebek haberiyle ortaya çıkan bütün umutlar ve hayaller aniden kaybolur. Onların yerine derin ve sürekli bir acı hissi gelir. Kadınlar doğmamış bebeklerinin kaybına ağlarken, en sık ortaya çıkan duygular aşağıdaki gibidir:
Suçluluk
Suçluluk duygusu, düşük sonrası çocuk kaybından kaynaklanan en yaygın duygulardan bir tanesidir. Hem kadınlar hem de partnerleri, genellikle olanlardan kendilerini sorumlu hissederler.
Hatta, genetik sorunlar gibi kendi kontrollerinde olmayan faktörler hakkında bile suçluluk duygusu hissedebilirler. Pek çok kadın, yeteri kadar dikkatli davranmadıklarını ve bebeklerine gelişmeleri için gerekli olanı veremediklerini düşünür.
Bu yas sürecini atlatırken yalnız kalmanıza izin vermeyin. Zamanla, olumsuz duygular azalır ve partnerinizle birlikte normal hayatınıza geri dönebilirsiniz.
Üzüntü
Son derece acı verici bir deneyim olduğu göz önüne alındığında, kadınların düşük sonrasında üzüntü yaşaması normaldir. Kadınlar genellikle mağlup, ıstıraplı ve üzgün hisseder. Bu anlaşılabilir bir durumdur.
Bu yüzden, yakın arkadaşların ve ailenin desteği çok önemlidir. Yakındakiler, kadının kronik ve derin bir depresyona girmediğinden emin olmalıdır. Her durumda, bir psikologtan yardım almak iyi olacaktır.
Anlaşmazlık
Bu süreçte her partnerin ihtiyaçları farklı olacaktır. Bu, cinsel hayat, iş hayatı, aile planları ve hatta günlük hayat da dahil olmak üzere pek çok alanı etkiler. Bu örnekler ışığında, iki tarafın da birbirine saygılı davranması önemlidir.
Yas sürecini hızlı atlatmaya veya hemen harekete geçmeye gerek yoktur. Örneğin, bebeğiniz için aldığınız eşyalardan hemen kurtulmak zorunda değilsiniz. İhtiyacınız olan zamanın geçmesini bekleyin ve bu süreçte birlikte savaşın.
İnkar
Düşük sonrası yas tutma süreci, çok streslidir ve duygusal, fiziksel ve psikolojik açıdan yorucudur. Bu, ebeveynin özellikle de kadınların günlük hayatlarına dönemeyeceklerini düşünmelerine yol açar.
İşe geri dönmek, eğlenceli aktivitelere katılmak, sosyal hayata dönmek ve yakın ilişkide bulunmak son derece zor olabilir. Unutmayın, en önemli şey dikkatli ve sabırlı olarak yaralarınızın iyileşmesine zaman tanımaktır.
Düşük sonrası yas süreciyle nasıl başa çıkılır?
İlk olarak, her bireyin eşsiz olduğunu belirtmek gerekir. Düşükten sonra herkes farklı deneyimler yaşar. Yine de, bu zor dönemle yüzleşirken göz önünde bulundurulması gereken bazı tavsiyeler vardır.
- İletişim: Kadınların duygularını hem partnerleriyle hem de yakın çevreleriyle paylaşması gerekir. Bu dönemde kadını dinlemek, desteklemek ve rahatlatmak önemlidir.
- İnce düşünmek: “Gençsin, tekrar hamile kalabilirsin” gibi yorumlar yapmak, kadının duymak istediği şeyler değildir. Kadınların yas sürecinde olduğunu unutmayarak, kayıpları karşısında saygılı olmak gerekir.
- Gerçekler: Düşük konusunda bazı tabular olduğu doğru olsa da, olanları gizlememek gerekir. Eğer ailede başka çocuklar da varsa, onlara kardeşlerinin başına ne geldiğini anlatmalısınız. Kelimelerinizi çocuğun yaşına uygun olarak seçin.
Kulağa klişe gelebilir ancak sabırlı olmak ve yaralarınıza iyileşmesi için zaman tanımak önemlidir. Yas sürecinde önemli kararlar almayın. Tutarlılık, bu deneyimi kabul etmek ve onun üstesinden gelmek, gücünüzü toplamak ve hayatınıza devam etmek için önceliğiniz olmalıdır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Aznar, J., & Cerdá, G. (2014). Aborto y salud mental de la mujer. Acta bioethica, 20(2), 189-195. https://scielo.conicyt.cl/scielo.php?pid=S1726-569X2014000200006&script=sci_arttext
- Lavín, C. G., & de Logroño, D. E. T. S. (1994). Consecuencias psicopatológicas del aborto en la mujer. Cuadernos de Bioética, 1, 2. http://aebioetica.org/revistas/1994/1-2/17-18/28.pdf