Çocuğumda Angioma Varsa Ne Yapmalıyım?

Angioma veya hemangjiyom cilt üzerinde yüzeysel veya derin olabilen kırmızımsı lezyonlardır. Genellikle cildin yüzeyinde kırmızı çıkıntılar gibi görünürler.

Genellikle yüz, kafa derisi veya sırt üzerinde bulunurlar. Bununla birlikte, angioma vücudun herhangi bir bölgesinde görünebilir. Bazı çocuklar bu durumla doğar ve nadir durumlarda yetişkinler de bu rahatsızlığı geliştirebilir.

Angioma, kesin rakamlar olmamasına rağmen, çocukların yüzde 8 ila 10’unu etkiler. Her durumda, bir çocuğun ilk yaşam yılında ortaya çıkan bu rahatsızlık sonraki yıllarda kendiliğinden kaybolur.

Teknik açıdan, angioma iyi huylu tümörlerdir. Uzmanlar, kalıtsal faktörler nedeniyle oluşan bir gelişimsel kusur olduğuna inanıyorlar. Bu tümörler anormal derecede yoğun bir kan damarı grubundan oluşur. Bunlar kılcal damarlar veya arterler olabilir.

Sıklıkla küçük kırmızı bir iz gibi görünmekle birlikte, çocuğun ilk yaşam yılında hızla büyüyebilir. Bazı angiomalar büyüdükçe kırmızı süngerimsi çıkıntılara dönüşürler. Angiomalar hiçbir zaman kötü huylu hale gelmez.

Bazı çalışmalar bu rahatsızlığın prematüre bebekler arasında daha yaygın olduğunu göstermiştir. Aynı şey, düşük ağırlıkta doğan bebekler için de geçerlidir.

Ayrıca kız bebeklerin bu rahatsızlığı geliştirme olasılığı erkeklerden daha yüksektir. Vakaların çoğunda sadece bir angioma söz konusuyken, bazı bebeklerde birden fazla görülebilir – özellikle çoklu doğumlarda geçerlidir.

Angioma türleri

Bu kırmızı cilt lekeleri yüzeysel veya derin olabilir. Çocuğunuzun bu durumdan zarar gördüğüne inanıyorsanız, doktorunuzla konuşmalısınız. Bir tıp uzmanı kesin bir tanı koyabilir ve ciddiyet seviyesini belirleyebilir.

Konuma ve evrimleşme şekline göre lekeler iki farklı kategoriye ayrılır:

• Vasküler tümörler. Bu tip angioma cildin yüzeyinden yükselir. Başlangıçta hızlı bir şekilde gelişirler, ancak daha sonra tedavi gerektirmeden zamanla yok olurlar. Başka bir deyişle, kendiliğinden kaybolurlar.
• Vasküler malformasyonlar. Bunlar ciltte düz lekeler gibi görünür. Zamanla kararır ve kendi başlarına kaybolmazlar. Neredeyse her zaman çocuğun yüzünde ortaya çıkar ve kılcal malformasyonlarla ilgilidir.

Tipik olarak, angiomalar birinci kategoriye girer. Bunların evrimi iki aşamadan oluşur: Proliferatif faz ve involütif faz.

Proliferatif faz, tümörün büyüdüğü periyottur. Bu büyüme hızlıdır ve bir bebeğin hayatının ilk 9 ayında gerçekleşir.

İnvolütif faz, lekenin kaybolduğu dönemdir. Araştırmaya göre, bu tümörler çocuğun yaşına göre farklı oranlarda kaybolur:

• 3 yaşında, çocukların % 30’unda artık angioma yoktur .
• Bunların % 50’si 5 yaşında kaybolur.
• 7 yaşındaki çocukların % 70’inde artık bu rahatsızlık yoktur
• 9 yaşındayken, lekelerin % 90’ı kaybolur.

Çocukluk çağı angiomalarının tedavisi

Vasküler tümörler, kendi başlarına kaybolma eğiliminde oldukları için herhangi bir tedaviye gerek yoktur. Genel olarak, bu tür lekeler çocuğunuzun sağlığı için herhangi bir tehdit oluşturmaz.

Doktorlar, çocuğunuzun durumunu gözlem altında tutarken, her şeyin normale dönmesi için zamana ihtiyaç olduğunu belirtir.

Bununla birlikte, bazı angioma vakaları tıbbi tedavi gerektirir:

• Tümör çok agresif ise ve / veya çocuğunuzu psikolojik olarak etkiliyorsa.
• Başka bir organda probleme yol açıyorsa. Örneğin, tümör göze yakın olduğunda.
• Çocuğun bezini bağladığınız bölgede yer alıyorsa, bu durum ülsere neden olabilir.

Tümör göze yakınsa, çocuğun görüşünde sorunlara neden olabilir. Ağız yakınındaki bir agioma ise yutma güçlüğünün yaygın bir nedenidir.

Yukarıda belirtildiği gibi bebek bezi bölgesinde yer alan angiomalar ülsere neden olabilir. Bu lezyonlar son derece acı verici ve yok edilmesi zordur.

Tedavi gerekirse doktorlar en sık glukokortikoidleri (steroid hormonları) uygular. Dozajlar yüksek olma eğilimindedir ve tedavi genellikle birkaç hafta sürer.

Glukokortikoidler uyku zorluğu ve gastrointestinal bozukluklar gibi yan etkilere sahip olduğundan, doktorlar yalnızca belirli vakalarda tedavi önermektedir.

Komplikasyonlar

Yüzeysel angiomalar tedavi edilmesi en kolay ve aynı zamanda en yaygın olan angiomalardır. Ancak yukarıda belirttiğimiz gibi, bazen daha derin olabilirler.

Aslında, cilt üzerinde basit bir nokta, cildin yüzeyinin altında daha büyük bir tümörün belirtisi olabilir. Bu durumda, doğru tanı almak ve ne yapacağınızı öğrenmek için bir uzmana danışmanız gerekir.

Daha derin vasküler-kılcal malformasyonların tedavisi genellikle lazer tedavisinden oluşur. Bu çok güvenli bir işlemdir ve genellikle ağrıya neden olmaz. Lazer tedavisinin bir diğer avantajı ise nadiren cilt üzerinde iz bırakmasıdır.

Vasküler tümörlerin sadece% 1’inin ciddi komplikasyonlara yol açtığını unutmayın. Bu oran, tipik angiomaların yan etkilerinden kaynaklanan ölümleri ifade eder.