Kadınlar Arasında En Yaygın Doğurganlık Problemleri
Doğurganlık problemleri 6 çiftten en az birini etkiliyor. Tüm kısırlık vakalarının % 50’sinin kadınlarla ilgili olduğu tahmin ediliyor. Bu vakalardan sadece üçte birinde yüzde yüz kısırlık söz konusudur.
Doktorlar kısırlıktan söz etmek için bir çiftin bir yıldan uzun süredir çocuk sahibi olmayı deniyor ama başaramıyor olmasını dikkate alır. Bu durumda uzman doktor, her iki partnerde bir dizi klinik test uygulayacaktır. Böylece sorunun kaynağı belirlenecektir.
Kısırlığa katkıda bulunan faktörlerin çoğu tedavi edilebilir. Kısırlık vakalarının yaklaşık % 65’i çözülebilir sorunlardır. Günümüzde, doğurganlık tedavileri için verimlilik seviyesi oldukça yüksek.
Kadınlarda doğurganlık problemleri ve teşhisi
Kadınlarda doğurganlık sorunlarının doğru teşhisini yapabilmek için doktorun tam bir fizik muayene yürütmesi gerekir. Bu, kadının klinik geçmişinin küçük bir değerlendirmesini içerir. Ayrıca daha detaylı sonuçlar için testler ve çalışmalar yapılacaktır.
Kadınlarda kısırlığın teşhisi için temel araçlar şunlardır:
- Kan ve idrar testi. Bu testler hormonal problemlerin, tiroid problemlerinin ve enfeksiyonların varlığını tespit eder.
- Servikal mukus örneği. Bu muayene, doktorun yumurtlamanın gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemesini sağlar.
- Laparoskopi. Bu, tıp uzmanlarının olası engelleri veya yara dokularını gözlemlemelerini sağlayan bir çalışmadır.
- Laparoskopi rahimde olası anomalileri tespit eden bir röntgen türüdür. Görüntüler rahimde veya yumurtalıklarda sorun olup olmadığını belirler.
- Sonohisterografi. Bu çalışma kontrastlı bir ultrasondan oluşmakta ve rahimdeki sorunların tespit edilmesini sağlamaktadır.
- Pelvik muayene ve meme muayenesi. Doktorlar ayrıca hastanın durumunu değerlendirmek için klinik pelvik ve meme muayeneleri yapar
Kadınlarda doğurganlık sorunlarının ana nedenleri: yumurtlama zorluğu, endometriozis, düşük kaliteli ovüller, polikistik over sendromu ve Fallop tüplerinde tıkanma.
Yumurtlama ile ilgili sorunlar
Bu doğurganlık problemleri, yumurtalıklar veya yumurtalar tamamen olgunlaşamadığında ortaya çıkar. Ayrıca yumurtalıkların yumurtaları doğru şekilde salamaması da söz konusu olabilir. Bu kadınlarda kısırlığın en yaygın nedenlerinden biridir.
En sık görülen semptomlar nadir menstrüasyon veya menstrüasyonun tamamen kesilmesidir. Çok hafif kanama veya aşırı kanama ile menstrüasyon sırasında hiç rahatsızlık hissedilmemesi de semptomlardır. Kadınların% 30 ila 40’ı tedavi ile bu sorunun üstesinden gelebilir.
“Kısırlığa neden olan faktörlerin çoğu tedavi edilebilir.”
Endometriozis
Bu durum uterus duvarlarında bulunan doku uterusun dışına çıktığında oluşur.
Çoğu durumda, herhangi bir semptomu tetiklemeden gerçekleşir. Semptomlar ortaya çıkarsa, menstrüasyon ve cinsel ilişki sırasında genellikle şiddetli ağrı söz konusu olacaktır. Diğer semptomlar arasında çok fazla veya sıra dışı miktarda kanama ile pelvik ağrı bulunur.
Bu sorunu düzeltmenin ana yöntemi ameliyattır. Endometriozisli kadınların% 30 kadarı tedaviden sonra gebe kalabilir.
Düşük kaliteli ovüller
Bu, özellikle yaşı daha büyük kadınları etkileyen doğurganlık sorunlarından biridir. 35 yaşından sonra, yumurtalıkların miktarı ve kalitesi gözle görülür şekilde azalır. Yumurtalıklar, düşük kaliteli yumurtalar üretir. Bu da gebe kalmayı zorlaştırır.
Bu sorunun tedavisi için doğurganlık ilacı kullanılır. Bu tür bir tedavi uygulanan kadınların hamile kalma şansı oldukça yüksektir. Kadınların % 55’i hamile kalmaktadır.
Polikistik over sendromu
Bu sorun, yumurtalıkların küçük kökleri tamamen olgunlaşmadığında ortaya çıkar. Bu, ovüllerin salınması söz konusu olduğunda zorluğa neden olur. Ana belirti çok düzensiz adet dönemleridir. Diğer belirtiler arasında aşırı kıllanma ve akne bulunur.
Yaşam tarzı değişikliklerinden cerrahiye kadar bu sorunun birkaç çözümü var. Kilo vermeyi başaran obez kadınların çoğu, düzenli olarak yumurtlamayı başarır. Ameliyatların başarı oranı ise % 50’ye varıyor.
Fallop tüplerinde tıkanma
Fallop tüpleri cinsel yolla bulaşan hastalıklar, enflamatuar pelvik hastalık ve sterilizasyon hastalıkları nedeniyle tıkanabilir. Bir engel varsa, ovül döllenemez veya rahme ulaşamaz. Bu sorunun ana çözümü cerrahidir. Sonuç, kadının yaşına ve sağlığına bağlıdır.
Kadınlarda doğurganlık problemlerinin yaklaşık % 30’u bilinmeyen bir kökene sahiptir. Bu gibi durumlarda, hiçbir belirti yoktur. Bununla birlikte, birçok kadın yaşam biçiminde değişiklikler yaparak bu sorunun üstesinden gelmeyi başarır.