Gençlerin Kasıtlı Olarak Kendine Zarar Vermesi: Bilmeniz Gerekenler

Ergenlik gibi karmaşık bir süreçte, gençler sağlıklarını riske atan bazı davranışlara yönelebilir. Kendilerini kasıtlı olarak yaralamaları buna bir örnek olarak gösterilebilir. Peki, bu konu hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?
Gençlerin Kasıtlı Olarak Kendine Zarar Vermesi: Bilmeniz Gerekenler

Son Güncelleme: 15 Eylül, 2019

Çocuğunuzun vücudunda yaralar, çizikler veya yanıklar olduğunu fark ederseniz, dikkatli olmanız gerekir. Kasıtlı olarak kendine zarar vermek, gençlerin sessiz bir yardım çağrısıdır.

Teknik olarak, bu davranış intihara meyilli olmayan yaralamalar olarak bilinir. Yakın zamana kadar, Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabında bu davranış bir mental bozukluğun semptomu olarak düşünülüyordu.

Bununla birlikte, günümüzde kendi kendine zarar verme davranışı, mental hastalıklardan ayrı bir şekilde tedavi ediliyor. Kendisine kasıtlı olarak zarar veren gençlerin sayısı, endişe verici düzeyde artmaktadır. Son 30 yılda, bu davranışı benimseyen gençlerin sayısı dünya çapında dört kat arttı.

Gençlerde kendilerine kasıtlı olarak zarar verme alışkanlığı,  genellikle 12-16 yaş aralığında başlar. Aynı şekilde, bu gençlerin %63’ü 17 yaşına kadar kendilerine zarar vermeye devam ediyorlar. Bu da, pek çok sayıdaki gencin bu davranışın pençesinde olduğunu açıkça gösteriyor.

Kızlar genellikle çizikler ve kesikler gibi kanın görülebileceği yaraları tercih ederken, erkekler yanıklar ve morlukları tercih ediyor. Tuhaf bir şekilde, kadınlar bu davranışa daha yatkın olsa da, bu davranışı benimseyen erkeklerin oranı da hızla artmaktadır.

Madrid Üniversitesi Klinik Psikoloji Bölümünde yapılan bir araştırmaya göre, Avrupa’da yaşayan gençlerin %22’si, hayatlarında en az bir kere kendilerine intihar amaçlı olmayan hasarlar vermişlerdir.

Buna ek olarak, araştırmacılar bu gençlerin %8’inin  kendilerine tekrar eden bir biçimde zarar verdiğini ortaya koydular.

Gençler neden kasıtlı olarak kendilerine zarar verir?

çocuklarda depresyon

Açık konuşmak gerekirse, kişinin kendisine kasıtlı zarar vermesi ilaç kullanımı gibidir. Bir çeşit ağrı kesici gibi olan bu davranış, pek çok ilaçtan daha etkilidir. Gençler, kendilerine kasıtlı olarak zarar vererek duygularını düzenleyebilir.

Bazen korku, öfke ve üzüntü sürekli olarak devam eder ve gençler bu duyguların üstesinden nasıl geleceğini bilemez. Bu nedenle, fiziksel acı onlara duygusal acıyı unutturur. Gerginliği ve olumsuz duyguları azalttığı göz önünde bulundurulduğunda, bu kaçamak bir davranıştır.

Bu eylemlerin dürtüsel olmadığını belirtmek önemlidir. Gençler bunları planlar, yalnız kalmayı bekler ve bıçak, sigara, çakmak veya keskin nesneler kullanarak kendilerine zarar verir.

Diğer bağımlılıklarda da olduğu gibi, gençler kendilerine zarar verdikten sonra kısa bir süreliğine sahte rahatlama gözlemler. Bu, hızlı etki eden bir ilaç almak gibidir. Ancak burada sorun teşkil eden durum, birkaç dakika sonra anksiyetenin suçluluk ve utanç hissi ile birlikte geri gelmesidir.

Bu gençlerin kendilerini öldürmek gibi bir amacı olmasa da, kendilerine verdikleri zarar gelecekte intihar etme risklerini artırabilir. Söz konusu kendisine zarar veren gençler olduğunda, ebeveyn müdahelesi kesinlikle gereklidir.

Bunun bir çözümü var mıdır?

Gençlerin kendilerine zarar vermesi, kesinlikle psikolojik tedavi gerektiren bir bozukluktur. Gençler, kendilerine verdikleri zararın sorunlarını çözmeyeceğinin, aksine daha fazla soruna yol açacağının bilincinde olmalıdır.

Uzmanlar ve ebeveynler sorunun kökenine inmelidir. Pek çok terapist, duygusal kontrol tekniklerine odaklanır. Fiziksel egzersiz, soğuk duş ve çocukların bağırmasına veya yastıkları yumruklamasına izin vermek bu tekniklere örnek olarak gösterilebilir.

ergenlikte depresyon

Uluslararası Yaralanma Araştırma Derneği gibi kuruluşlar, terapi, rehberlik ve kaynaklar bakımından hem ailelere hem de hastalara yardımcı olmaktadır.

Kasıtlı olarak kendine zarar verme eyleminin aslında dikkat çekme çabası olduğunu anlamak önemlidir. Çocuğa bunu neden yaptığını sormak onun daha gergin olmasına neden olabilir. Gençlerin ihtiyacı olan, anlayışlı olmak ve empati kurmaktır.

“Avrupada yaşayan gençlerin %22’si, hayatlarında en az bir kere kendilerine intihar amaçlı olmayan hasarlar vermişlerdir. Buna ek olarak, araştırmacılar bu gençlerin %8’inin  kendilerine tekrar eden bir biçimde zarar verdiğini belirtmişlerdir.”

Pek çok takipçisi olan bir trend

“Kesme” isminde bir zarar verme trendi günümüzde oldukça popüler hale geldi. İnternette bunu nasıl yapabileceğinize dair bilgiler bulmak dahi mümkün. İnstagramda, vücudundaki kesiklerle gurur duyan gençlerin fotoğraflarını ve videolarını görmek oldukça kolay.

Pek çok genç, eğlence için vücudunda kesikler oluşturuyor. Bu eylemlerin amacı adrenalin yaratmak ve sosyal medya sayfalarında bu eylemin ismini etiketleyerek etkileşim kazanmak.

Bununla birlikte, hiçbir uyarıyı göz ardı etmemek gerekiyor. Pek çok vakada, kendine zarar verme davranışı kişilik bozukluğunun bir göstergesi değildir. Bununla birlikte, bu davranış özgüven eksikliğini, duygusal zeka düşüklüğünü ve sağlıklı ilişkiler kurmada yaşanan zorluğu gösterir.

Ergenlikte kendine kasıtlı olarak zarar verme eyleminin etkisi o kadar büyük oldu ki,  Sharp Objects (Keskin Nesneler) isimli bir televizyon programı açık bir şekilde bu konuyla mücadele etmeye çalışıyor. Profesyonel müdahelenin yanı sıra, bu program da çocuğunuza yardımcı olmaya ve çözüm bulmaya yardımcı oluyor.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.