Bebekler Gülmeyi Nasıl Öğrenir

Bebekler Gülmeyi Nasıl Öğrenir

Son Güncelleme: 04 Eylül, 2018

Çocuğunun ilk güldüğü anı görmek her anne baba için heyecan verici bir andır fakat bu bize onların dünyayı algılayış şekli ile alakalı neyi ifade eder?

Başta, bebekler gülmeyi ve tebessüm etmeyi taklit yoluyla öğrenirler. Başka bir deyişle başka bir kişinin yüzündeki gülümsemeyi görüp aynısını yapmaya çalışırlar. Bebekler büyüdükçe gıdıklayarak, yüzünü ekşiterek ve komik sesler çıkararak eğlenceli olmaya çalışırlar.

Yaklaşık bir yaşına geldiklerinde, hecelenmiş sözcüklerle konuşmak hoşlarına gider. Şüphesiz ki bu durum dili daha kolay öğrenmelerine yardımcı olur.

Sizle ve çevredekilerle iletişim kurmaya yardımcı olacak kelimeleri keşfederler. Bu çocuklukta da gelişmeye devam eden bir süreçtir.

Bebeğin gülümsemesi dış dünya ile iletişim kurmasına yardımcı olur.

Bazı uzmanlara göre çocuklar gülmeyi ve kahkaha atmayı çok hızlı öğrenir ve bu iletişim kurmanın bir şeklidir. Ağlayarak acıkmayı, uykuyu, soğuğu ve sıcağı anlattıkları gibi gülmek de iletişim kurmanın bir parçasıdır.

Londra’daki Birkbeck College’da bir grup bilim adamı tarafından yürütülen çalışmada bebeklerin gülmeyi nasıl öğrendikleri ile alakalı tüm Dünya’dan 700’e yakın bilgi toplanmıştır. Bu çalışmanın sonucuna göre bebekler memnun eden durumlara karşı gülerek tepki verirler.

Bebeklerde Gülme Nasıl Gelişir?

bebek ve oyuncak

Bebeğinizin ilk gülme anı çok özeldir çünkü bu direkt olarak içten gelir. Sadece sizin bir taklidiniz olsa da sizin çocuğunuz olmaktan çok mutlu olduğunu, sizin sıcaklığınızla güvende ve rahat hissettiğini anlatmaya çalıştığını hissedersiniz.

Yenidoğanlar genelde uykularında gülerler çünkü bu bilinçsizce yapılmış bir harekettir. Bu durum, anne sütünün tadı, anne karnında olduğunu hatırlamak gibi onlara zevk veren hislerin sebep olduğu yüz kaslarının kasılmasından kaynaklanır.

En kötü geçen gün hiç gülmediğin gündür.

-Chamfort-

Kimisi bu gülüşü hiçbir somut sebebi, yöneltilen biri ya da bir anlamı olmadığı için “melek gülüşü” olarak adlandırır. Bazen anne ve baba bebek uyanıkken onu güldürmeye çalışır fakat pek de başarılı olamaz.

Daha sonra, yaklaşık sekizinci ya da dokuzuncu haftada, bebeğinizin gülüşü bir anlam kazanır. Özellikle ebeveynlerinden veya çevresindekilerden yakınlık hissettiğinde gülmeye başlar. Bu anlarda eğer bebeğiniz mutluysa siz de mutlusunuzdur.

İleriki aylarda, bu durumun günlük hayatta da tekrarlaması ile birlikte çocuğunuz kapıları şevk ve mutluluğa açılan bir mizah anlayışı geliştirir.

Şüphesiz ki, duyduğu zevk hissi, ailesi tarafından kabul edildiği ve sevildiği algısını oluşturur.

Çocuklarda Gülmenin Faydaları

bahçede bebek

İyi huylu bir insan olmak çok büyük bir nimettir ve çocuklarımıza bunu erken yaşta öğretebilmek için çabalamamız gerekir. Mutlu bireyler hayata farklı bir bakış açısıyla bakar ve aynısı dünyayı yeni keşfeden çocuklar için de geçerlidir.

Sizin için çocuklarda gülümsemenin önemini ana hatlarıyla anlatan bir liste hazırladık.

İnanılmaz Bir İlaçtır:
Gülmek onların daha iyi hissetmelerini ve karamsarlıktan uzaklaşmalarını sağlar. Buna ek olarak bağışıklık sistemini güçlendirir.

Bir Eğitim Aracıdır:
Eğer gergin bir ortamı yumuşatmak amacıyla mizacınızı kullanırsanız bunun davranışlar üzerine inanılmaz bir etkisi olduğuna şahit olacaksınız.

Empatiyi Geliştirir:
Nazik bir birey olmak istiyorsanız başkalarını gözlemleyebilmeli ve ihtiyaçlarını anlayabilmelisiniz.

Özgüveni Arttırır:
Birçok araştırmanın sonucuna göre bir çocuğun mizah anlayışı özgüveni ile yakından ilişkilidir.

Zekayı Geliştirir:
Şakaların tekrarlanması çocuğun kelime dağarcığını ve hafızasını güçlendirir ve etrafındaki dünyayı değerlendirmesini sağlayan geniş düşünme becerisini geliştirir.

Bebeklerle birlikte gülmeyi öğrenmek size mutlu olmak için ilham verecek bir yolculuktur. Bebeğinizi asıl uyaran sizin gülüşünüzdür. Bu yüzden hayatın tadını çıkarın ve onu gülmeye teşvik edin.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.