Dil gelişimi ve beslenme arasındaki ilişki
Pediyatri uzmanınızın uygun gördüğü şekilde yeni gıdalara başlamasını oldukça ciddiye almanız ve katı ve yarı katı gıdalara başlamasını asla geciktirmemeniz oldukça önemlidir. Bu durum, sadece beslenme bakımından değil, aynı zamanda dil gelişimi açısından da önemli bir yere sahiptir. Bu yazıda, bu ilişkiyi açıklayacağız.
Gıda ve kas gelişimi
Tat, doku ve çeşit bakımından zengin bir beslenme alışkanlığı, sadece çocuklarımızın her şeyin tadına baktığı dengeli bir beslenme şekli için değil, ayrıca ağız ve yüz kaslarının düzgün gelişimi için de elzemdir.
Bazı uzmanlar, yemek yemek için kullandığımız kasların, konuşurken kullandığımız kaslarla aynı olduğunun altını çiziyor. Bu nedenle, yeterli kas oranı ile birlikte söylemek istediklerini düzgün bir şekilde çıkarabilmesi için iyi bir koordinasyona sahip olması da önemli.
Kaslar, yediğimiz yemeklere göre (sıvı, yarı sıvı, yarı katı ve katı) şekillenir. Bu nedenle, bu şekillenmeyi desteklemeyen dokularda sıkışıp kalmamanız gerekmektedir. Unutmayın ki, az konuşan veya dil gelişiminde gerilik yaşayan çocuklar konuşurken yorulurlar ve söyledikleri çok net anlaşılmaz. Ne yediklerini, nasıl yediklerini ve ne kadar sürede yediklerini takip etmek oldukça önemlidir.
Sıvılaştırılan gıdalar: büyük bir hata
Artık günümüzde 2 veya 3 yaşına gelmiş, ancak annesi, başka türlü yemiyor diye, bütün gıdaları sıvı hale getiren ve bu nedenle dil gelişimi sorunu yaşayan çocukların sayısı gitgide artıyor.
“Her şeyi sıvı hale getiriyorum, böylece iyi beslendiğinden emin olabiliyorum” ya da “katı parça hissettiğinde tükürüyor”, “tembel bir çenesi var” gibi sebepler bu durumun tetikleyicisi.
Bu noktada, annenin veya babanın (veya büyükanne, büyükbaba ve bakıcının) desteklediği kötü bir alışkanlık ile çocuğunuzun katı gıdaları yutarken zorlanması arasındaki farkı anlamanız önem arz ediyor.
Bu değişim nasıl yapılmalı?
Bu konuda gerçekten sorun yaşayan çocuklar fark olmadan herhangi bir katı gıdayı yutamazken, tavuğu çıkartan seçici çocuklar çikolata gördüklerinde dayanamazlar. Bu noktada, daha iyi beslenmek için ebeveynlerinin biraz ısrarcı olması gerekmektedir.
Bu nedenle, pediyatri uzmanınızın tavsiyelerine bağlı olarak mümkün oldukça katı gıdaları beslenme düzenine eklemeniz gerekmektedir.
Küçükten başlayın
Bir yaşını doldurmamış bebekler, çiğneme alışkanlığını kazanmak için fasulye veya diğer yumuşak tahıllarla alıştırma yapmaya başlayabilirler. Bir kaşığa bir veya iki fasulye koyup yüzlerinin aldığı halleri izleyebilirsiniz. İlk başlarda yemeği ağızlarında tutmaları zor olsa da, egzersizin başında oldukları için oldukça normaldir.
Asla zorlamayın ve çocuğunuzu azarlamayın. Bırakın kendi tempolarında öğrensinler. Tabii ki, bu egzersizin yanı sıra, püre gibi gıdaları vermeyi bırakmamalısınız. Sanki en başından beri katı gıda yiyormuş gibi davranmayın.
İlk tercih olarak sebze ve meyve
Havuç, avokado, patates, pancar, kereviz, muz gibi kolay pişen ve çiğnenen sebze ve meyvelerden başlayabilirsiniz. Önemli olan parçaları çocuğunuzun yaşına uygun büyüklükte tutmak ve günlük beslenme alışkanlığına dahil edip, yutma ve çiğneme için kullandığı kasları çalıştırmasını sağlamaktır.
Eğer bebeğiniz daha fazlasını istediği için her kaşık sonrasında ağlayan bebeklerdense, bu egzersizi öğünün ortasında ve sonunda yapın. Böylece daha iyi bir ruh halinde olacaktır. Bunun aksine, eğer asla yemek istemezse, bunu bir oyun haline getirin.