Emzirme döneminde bulanık beyin

Eğer emziren bir anneyseniz, sürekli olarak dikkati dağılmış veya unutkan hissetmeniz, gün içinde birçok şeyi unutmanız ve hatta bu kafa karışıklığının sizi sinirlendirmesi mümkündür.

Bu konsantrasyon eksikliği genellikle emzirmenin bir yan etkisidir. Bunun nedeni, vücudumuzda üretilen hormonların beynimizde karışıklık yaratması ve bu maddelerin mantığımızı köreltmesidir.

Anneler, bu zihin oyunları nedeniyle panikleyebilirler, ki bu da bize oyunlar oynayabilen bir sinirlilik durumuna neden olur. Tabii bu hormon seline uykusuzluk ve zaman eksikliğinin de eşlik ettiğini unutmamak gerekir.

Bu dönemde beyinde ne gerçekleşir?

Bu, beyninizin kesinlik ve konsantrasyondan sorumlu alanları yeni doğanınızı izlemeye ve korumaya odaklandığı için olur. Bebeğinizin hayatının ilk altı ayında bu şekilde kalırlar.

Bunun sonucu olarak, bebeğin annesi, entelektüel ilgi gerektiren konuşmaları takip etmekte ve hatta kelimeleri ifade etmekte zorlanır. Diğer bir deyişle, bir şekilde zihinsel çevikliğinizi ve keskinliğinizi kaybedersiniz.

Bununla birlikte, emzirmenin faydaları zararlarından çok daha fazladır. Bebekler mükemmel nörolojik ortaklardır ve anne sütü ile gerçekleşen iletişimsel alışveriş, anne beyninde nöronal bağlantıların patlamasına neden olur.

Beyindeki hormonal yanıt derecesi, bebeğin emdiği zamana ve sayıya bağlı olacaktır. Böylece, bunu ne kadar çok yaparsanız, prolaktin ve oksitosin (esas olarak duygusal bağın güçlenmesinden sorumlu olan hormonlar) gibi hormonların salgılanması da o kadar hızlanacaktır.

Bu nedenle, basit bir bakış, basit bir jest veya küçük bir dokunuş bebeği besleme fikrinin oluşması için yeterlidir ve göğüsler ısınmaya ve süt akıtmaya başlarlar. Çocuk içinse bu bir ödüldür, çünkü hem karnını doyurmakla kalmayıp hem de annesinden aldığı sevgiyi ve desteği hissedecektir.

İyi hissettiren bu hormonlar çocuğa da iletilir, ve bunun sonucunda oksitoksin salgılayarak rahatlaması, kendini rahat ve güvende hissetmesi sağlanır.

Ayrılıkta sütten kesilme

Annelerin, bebeklerinden ayrı kaldıklarında yoksunluk belirtileri yaşamaları normaldir. Bu durum, korku, endişe ve hatta panik yaşamalarına neden olabilir.

Bu semptomlar, psikolojik bir durumdan ziyade nörokimyasal bir durumdan kaynaklanmaktadır. Bu, beynin, anne ve çocuk bir şekilde ayrılacak olursa diye kademeli olarak hormon seviyelerini ayarlamaya hazırlandığı için ortaya çıkmaktadır.

Stresin düzenlenmesinden sorumlu olan oksitosin seviyelerinin keskin bir şekilde düşmesi anlamına gelmektedir. Oksitosinin yaklaşık olarak sadece 3 saat kanda kaldığını unutmamalıyız.

Sütten kesme gerçekleştiğinde, anneler de aynı belirtileri yaşayabilirler. Emzirmeyi bırakmanın, işe geri dönmeye denk geldiği göz önünde bulundurulduğunda, bu durum yeni anneler için duygusal açıdan incitici bir dönem olabilir.

Sonuç olarak, emzirmeden önce beyinde salgılanan oksitosin akışı neredeyse birden bire kesintiye uğradığı için acı ve endişe hali yayılabilir.

Birçok anne iş yerinde göğüslerinden süt sağarak bu geçişi yumuşatmaya çalışır, böylece emzirme alışkanlığını yavaş yavaş bırakmış olurlar. Daha sonra da, örneğin, bebeklerini haftasonu emzirirler.

Bu sayede yalnızca süt üretimi garanti edilmez, aynı zamanda emzirmenin hem anne hem de bebekte yarattığı duygusal ve fizyolojik keyfi tekrarlanır.