Emzirme Konusunda Bilmediğiniz Bir Şey
Doğumdan itibaren altı aylık oluncaya dek tüm bebekler yalnızca anne sütüyle beslenmelidir.
Her kadının anne olduğunda bebeğini emzirdiği anlar en özel, sıcak ve unutamayacağı anlar arasındadır.
Emzirmek demek kendine bakamayan bir insanı beslemek demektir.
Emzirme, bebeğin mikroplara karşı gerekli savunma mekanizmasını oluşturmada ve anne rahminden başlayan duygusal ilişkiyi kuvvetlendirmede gereklidir.
Siz anneleri bu konu hakkında bilgilendirmek ve emzirme konusunda bugüne dek bilmediğiniz bir şeye dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Anne Sütü… Bir Besinden Daha Fazlası
Anne sütü bir çocuğun alabileceği en iyi gıdadır.
Süte karşı problemi olan çocuklara veya annenin yeterince sütü olmaması durumunda diğer gıdalar tavsiye edilse de, bugüne dek anne sütünün karşılığı olabilecek herhangi bir gıda keşfedilmemiştir.
Göğüsten gelen sarımsı ilk sıvı olan kolostrum, süt ile birlikte anne karnından çıkan her bebeğin maruz kaldığı mikroplara karşı bağışıklık kazanmalarını sağlar.
Ancak gerekli beslenme ve bağışıklığa ek olarak, emzirme esnasında yapılan koruma ve okşama eylemleri çocukların psikolojik açıdan sağlıklı olmalarına yardımcı olmaktadır.
İyi bir anne olarak bilmeniz gereken şey, olumlu ya da olumsuz tüm duyguların emzirme esnasında bebeğe iletildiğidir.
Bebeğinizi hem sizin hem de bebeğinizin rahat hissettiği bir ortamda emzirirseniz, mutlu olduğunu hissedeceksiniz.
Diğer taraftan eğer sabırsızsanız, kendinizi gergin hissediyorsanız, çevrenizdeki bakışlardan huzursuz olup kendinizi rahatsız hissediyorsanız, aynı duyguları bebeğinize de iletiyorsunuz demektir.
Bu tarz durumlarda bebeğiniz ağlayacak, mızmızlanacak ve rahatsız bir uyku geçirecektir.
Emzirme Konusunda Bilmediğiniz Bir Şey
Buraya kadar emzirmenin bir adanmışlık, sorumluluk ve tüm bunların ötesinde sevgiyle ilgili bir konu olduğu konusunda hepimiz kesinlikle aynı fikirdeyiz.
Ve bu noktada tam olarak üzerinde durmak istediğimiz olgu da sevgi.
Çocuğunuzu bu kadar çok sevmenizi sağlayan hormonun aynı zamanda göğsünüzden süt gelmesini sağladığını da biliyor muydunuz?
Oksitosin: Sevgi ve emzirme molekülü
Yukarıda belirttiğimiz gibi sevgi molekülü, tam tabiri ile oksitosin, çocuğunuza karşı hissettiğiniz ve daha onu tanımadan önce bile var olan bağlılığınızın sebeplerinden biridir.
Bu hormon aynı zamanda çocuğunuzun her ihtiyacı olduğunda göğüs ucunuza sütün inmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır.
Şimdi bunun nasıl gerçekleştiğini açıklayacağız.
Anne sevgisindeki oksitosin
Bir kadın doğum yapmaya yaklaştıkça beynindeki oksitosin üretimi artar.
Bu hormon, günler ilerledikçe bebeğinize olan sevginin artmasına yol açar.
Doğum süresince anne beyni büyük miktarlarda oksitosin üretmeye devam eder. Böylelikle doğum gerçekleşir gerçekleşmez annelik iç güdüsü daha da artar.
Yüksek oranlardaki oksitosin, hissedilen acıyı, yorgunluğu ve diğer tüm duyguları bastırır; geriye sadece yeni doğan bebeğe olan yakınlık , koruyuculuk ve sevgi duyguları kalır.
Sütün çıkmasındaki oksitosin
Bebek emmeye başladığında, anne beyninde oksitosin üretimi için uyarıcı sinir uçları harekete geçer.
Hormon, kan damarlarından hareket ederek göğüse ulaşır ve buradaki dokuları harekete geçirerek salgı bezlerinden süt salgılanmaya başlar.
Bebek emme esnasında sürekli olarak göğüs ucunu uyardığından, bu mekanizma bir çeşit refleks haline gelir; böylece bazı annelerde yalnızca bebeklerinin ağlamasıyla bile süt gelmesi gibi olaylar ortaya çıkar.
Çok yaygın olmasa da bazı kadınlarda, televizyonda bir çocuk gördüklerinde veya çevrelerinde diğerlerini izleyip dinlediklerinde göğüslerinden süt gelmektedir.
Anneler; emzirme sizin hayatınızdaki eşsiz bir dönemdir.
Yıllar geçince ve başka bir annenin çocuğunu emzirdiğini gördüğünüzde, yavrunuzla geçirdiğiniz o güzel anları özlemle hatırlayacaksınız.
O halde, doğanın size verdiği bu sıcacık anın keyfini çıkarın ve sanki son kezmiş gibi her dakikasını dolu dolu yaşayın.
Bu sizin kesinlikle çok iyi bildiğiniz bir gerçek, ancak Ben Anneyim olarak bunu her zaman aklınızda tutmanızı isteriz.
