Evden ayrılmadan önce bebeğinizle vedalaşmak
Evden vedalaşmadan ayrılırsanız bebeğinizin kafası karışır. Az önce orada olan annesinin bir anda ortadan kaybolmasını idrak edemez. Bu da bebeğinizin kendini şaşkın hissetmesine sebep olur.
Annesinin geri dönüp dönmeyeceğini bilemeden, onu aramaya başlar. Annesinin ne kadar süreliğine gittiğine ve de neden vedalaşmadan ayrıldığına bir anlam veremez.
Çocuklarımız küçükken onlara çaktırmadan kaçmak daha kolay gelir. Dikkatleri dağılana kadar bekler, kapıyı açar ve göz açıp kapayıncaya kadar kaçmış oluruz.
Bu stratejimizin sebebi, çocuklarımızın gittiğimizi fark edip ağlamaya başlamalarına engel olmak. Hatta bazen evden fark ettirmeden ayrılmak için bir aile bireyinden bebeğimizi oyalamasını isteriz. Ancak büyük bir hata yapıyoruz. Yapabileceğimiz en iyi şey evden ayrılmadan önce bebeğimizle vedalaşmaktır.
Küçük çocukların ilk yıllarda ebeveynlerinden ayrı kalması zordur. Sonrasında ayrılığınızın geçici olduğunu anlamaya başlarlar. Ve nihayetinde daha fazla öpücük ve sarılmalarla karşılanmaya başlarsınız.
Vedalaşma, zorunlu olarak yapılması gereken bir şeydir
Büyük olasılıkla sizin gidişiniz, bebeğinizin hoşuna gitmeyecek. Ve yine büyük olasılıkla ağlayacak. Ama onun verdiği bu tepki gayet normal ve sağlıklıdır. Çocuğunuz sadece size duygularını gösteriyor.
Çocuğunuz ağlamaya başladığında kendinizi üzmeyin, en azından üzmemeye çalışın. Amacınız çocuğunuza veda etmenin en iyi yolunu bulana kadar değişik yolları denemek olmalı. Şimdi ayrıldığınızı fakat yakında geri döneceğinizi çocuğunuza inandırmanın bir yolunu bulmalısınız.
Bebeğinizle bir vedalaşma rutini oluşturduğunuzda, geçici süreliğine ayrıldığınızı anlamaya başlayacaktır. Bu rutin sayesinde, ondan ayrıldığınızda endişelenmeyecek ve ağlamayacaktır. Bebeğinizin ayrılma sürecini daha iyi özümsemesi için vedalaşmak önemlidir.
Genel olarak, annelerinden ayrıldıklarında umutsuzca ağlayan çocuklar vardır. Çocuğunuz onu bir başkasının bakımına her bırakışınızda ağlarsa, kendinizi suçlu hissedebilirsiniz. Çocuğunuzu hiç bırakmamaya bile karar verebilirsiniz. Ancak, bu sadece işleri daha da kötüleştirecektir.
Bebeğinizin sizden ayrı kalmaya alışmasının bir yolunu bulmak önemlidir. Bu aşamaları olan bir süreçtir ve biraz sabır ister. Ama ister inanın ister inanmayın, siz de bebeğinize daha kolay bir şekilde veda edebilirsiniz. Sonunda çocuğunuzu kandırmak zorunda kalmayacağınızı bilerek evden ayrılabileceksiniz.
Vedalaşmak bir rutin olmalıdır
Çocuğunuzun acı çektiğini gördüğünüzde üzülmemeye çalışın. Ağlamasının onun gelişiminin normal bir parçası olduğunu anlayın. Bu çoğu bebeğin geçtiği bir aşamadır.
Umudunuzu kaybetmeyin; bu her zaman böyle devam etmeyecek. Bir gün, aniden çocuğunuz kabuğundan çıkacak ve yeni insanlarla tanışmaktan keyif alacak. Amacınız, bu aşamanın çocuğunuzda bir travmaya yol açmadan doğal olarak gerçekleşmesine izin vermek olmalıdır.
İlk başta, hızlı bir değişim yaratmamak için onun etrafında olun. Ama çocuğunuzun başka insanlarla beraberken rahat olduğunu ve bundan keyif aldığını gördüğünüzde, ondan ayrılmanız daha kolay olacaktır. Onlarla geçirdiği iyi zamanları hatırlayacak ve gitmenize izin vermeye daha istekli olacaktır.
Bebeğiniz sadece başkalarıyla birlikte kalmamalı, aynı zamanda yalnız da vakit geçirmelidir. Bunu başarmanın yolu ise onu uzaktan kontrol etmektir.
Çocuğunuzu yerde veya bazı oyuncaklarla birlikte beşiğinde bırakın. Sadece bir an için odadan çıkın. Tabii ki, ağladığında ya da bir şey olması durumunda yakınlarda olmanız ve müdahale edebilmeniz kaydıyla. Çocuğunuz önce ağlayabilir ama oyuncaklarını gördüğünde, ne kadar çabuk oynamaya başladığına şaşıracaksınız.
Onunla, yüzünüzde bir gülümseme ile vedalaştığınızdan emin olun. Çocuğunuzun ağlamasından dolayı, üzgün veya endişeli olduğunuzu fark etmesine izin vermeyin.
Dahası, geri dönmeyin! Çocuğunuzun ağladığını duysanız bile, gidin. Hoşça kal demekten fazlasını yapmayın. Bebeğinizi emin ellerde bıraktığınıza ve ona hiçbir şey olmayacağına güvenin.
Sınırları belirleyin ve çocuğunuzun gitmeniz gereken zamanların da olduğunu anlamasını sağlayın. Örneğin, tuvalete gitmeniz veya yemek pişirmeniz gerektiği zamanlar gibi.
Ne olursa olsun, hoşça kal diyin!
En önemli şey, asla kaçmamalı ve de çocuğunuza hemen geri dönmeyeceğiniz takdirde hemen geri döneceğinizi söylememelisiniz. Bu sadece çocuğunuzun size güvenmemesini ve sürekli endişeli hissetmesini sağlayacaktır.
Birçok anne çocuklarının dikkatini dağıtarak evden dışarı çıkar. Bu, sadece siz evden ayrılırken çocuğunuzun acı çektiğini görmemenizi sağlar. Ancak bebeğiniz için hiçbir şekilde yararlı bir davranış değildir.
Bebeğinize, ebeveynlerinin iş ya da ders gibi sebeplerden dolayı gitmeleri gerektiğini açıklamanız en doğrusu olacaktır. Oğlunuz veya kızınız ne kadar küçük olursa olsun, ayrılmadan önce vedalaşmanız gerekir.
Eğer vedalaşmazsanız, sadece bebeğiniz için kafa karıştırıcı bir durum yaratmış olursunuz. Bebeğiniz, sizi görmediğinde başka bir yerde olduğunuzu anlayacak kapasiteye sahip değildir.
Ayrıldığınız zaman ortadan kaybolursunuz ve onlar da yok olduğunuzu düşünebilir. Tabi ki bu onlar için yıkıcı bir durumdur. Onların yokluğunuzun geçici olduğunu ve geri geleceğinizi anlamasına yardım etmelisiniz.
Bu süreçte onlara yardımcı olacak en iyi aktivite “Ce eee” oyunu oynamaktır. Yüzünüzü örtün ve “anne nerede?” deyin. Bu basit oyun, sizin yokluğunuzu anlamasına yardımcı olacaktır.
Hoşça kal demeden ayrılmak da bebeğinizde kaygıya sebep olur, çünkü ne zaman ortadan kaybolabileceğinizi asla bilemez. Tutarlı bir şekilde onunla vedalaşmanız onu sürekli korku içinde yaşamaktan alıkoyar, her zaman size ulaşabileceği uzaklıkta olduğunu bilir.
Bebeklerimiz, onlara söylediklerimizin çoğunu anlamaz, ama niyetimizi anlayabilirler. Bu nedenle, onlara neden ayrılmanız gerektiğini ve geri döneceğinizi açıklarken sakin bir tonla konuşmanız gerekmektedir.
Bu, gitmek zorunda olduğunuz zamanlarda çocuğunuzun kendini huzur içinde hissetmesine yardımcı olacaktır. Yavaş yavaş, çocuğunuz anlamaya başlayacak ve ayrılık daha az travmatik olacaktır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Guerra, V. (2007). Papel de la triadificación-terceridad en el proceso de separación durante el primer año de vida. Revista de la APPIA, 16.
- Kimelman, M., & González, L. (2013). Psicopatología del bebé. Psiquiatría del Niño y del Adolescente, 2, 337-432.