Zorbalığa Karşı Ekolojik Çözüm
Zorbalık ya da fiziksel şiddetin, bir eğitim problemi olduğu kadar aynı zamanda sosyal bir sorun olduğunun da altını çizmek gerekir. Bu nedenle, zorbalığa karşı ekolojik yaklaşım modelini temel alan önlemler, bu sorunun çözümü için benimsenebilecek etkin yaklaşımlar arasında bulunmaktadır.
Bu bağlamda, çözüm için çocukların büyüyüp geliştikleri tüm ortamların bu sürece dahil edilmesi çok önemlidir. Çünkü okulda yaşanan bu tür bir şiddetin önüne geçebilmek için çeşitli ortamların farklı türdeki katkılarının etkisi olacaktır.
Zorbalık Sorununa Çözüm Bulma Hakkı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde onaylanan Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, çocukların garanti altına alınması gereken bir dizi hakları bulunmaktadır. Bu haklardan bir tanesi de, söz konusu sözleşmenin 19. maddesi ile belirlenmiş olan, çocuğun fiziksel ve kişisel bütünlüğünün muhafaza altına alınması ve her türlü şiddet ve kötü muameleden korunması hakkıdır.
Bu çerçevede, çocukların korunması gereken alanlardan biri de eğitim gördükleri yerlerdir. Bu bağlamda, okullarda çok sayıda çocuğun çeşitli türde şiddete maruz kaldıkları oldukça iyi bilinen gerçekler arasında bulunmaktadır. Bu durum asla hoş görülemez ve bunu önlemek için her türlü önlem alınmalı ve yapılması gereken her girişim zamanında yapılmalıdır. Böylelikle her çocuğa güvenli ve huzurlu bir ortamda kaliteli eğitim alma imkanı sunulmalıdır.
Aslında eğitim sistemleri, zorbalık sorununun çözümü için oldukça ayrıcalıklı ve özel bir konuma sahiptir. Çünkü eğitim sistemleri ve sahip oldukları imkanlar, hem öğrencilere hem de ailelerine iletişim kurmak, müzakere etmek ve sorunları konuşarak çözmek için gerekli yapıcı ve pozitif yetenekleri verebilecek kapasiteyi sunmaktadır.
“Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın: Sadece birey olma hakkına sahip değilsiniz, aynı zamanda birey olmak zorunluluğuna da sahipsiniz.”
– Eleanor Roosevelt –
Zorbalığa Karşı Ekolojik Yaklaşım
Zorbalık ya da çeşitli şiddet eylemlerine karşı Bronfenbrenner Ekolojik Sistemler Teorisinin dikkate alınması, bu sorunla etkin bir biçimde mücadele etmek için faydalı bir yöntem olacaktır. Bu teori, insanoğlunun biyolojik değerler ve farklı çevresel ortamlarla etkileşim halindeki gelişimini açıklamaktadır. Bu bağlamda, Bronfenbrenner teorisi, beş farklı sistemin varlığını savunmaktadır:
- Mikrosistem
- Mezosistem
- Egzosistem
- Makrosistem
- Kronosistem
Yukarıda sıraladığımız bu sistemler, çocukların yaşantılarına aşağıda açıkladığımız şekilde uygulanabilir.
Zorbalığa Karşı Ekolojik Yaklaşım: Çocuklar İçin Etkileşim Sistemleri
Mikrosistem
Çocuğun yanındaki ve en yakınındaki çevreyi ifade eder. Temel olarak en yakın çevre aile bireylerinden oluşmaktadır. Ancak aileye ek olarak okul (sınıf, öğretmenler, sınıf arkadaşları) ve arkadaşlık grupları da bu sistem içerisine girmektedir.
Mezosistem
Bu sistem, çocuğun en yakınında bulunan aile ve eğitim çevresini içeren sistemle ilişkilerin bulunduğu sistemdir. Ayrıca sosyal ve sağlık alanlarında, bu iki sistem arasındaki bağlantıyı ifade eder.
Egzosistem
Çocuğun psikolojik bağlamda ilişkisinin bulunduğu, ancak fiziksel bağlantısının bulunmadığı sosyal içerikleri barındıran sistemdir. Zorbalık ya da şiddet açısından hem insan haklarını öngören yürürlükteki yasalar hem de bu ciddi problemi seslendirerek sorunun gündeme gelmesine yardımcı olan medya çocuk gelişimine önemli katkı sunmaktadır.
Makrosistem
Çocuğun ilgili olduğu kültürel inanışlar, politik ideoloji, din vb. kavramların içinde bulunduğu sistemdir. Bazı durumlarda, bu özellikler ayrımcılık ve zorbalığın temel nedenleri arasında yer almaktadır.
Kronosistem
Toplumsal hayatın bütünüyle gelişimi ve evrilmesini konu alan sistemdir. Bu nedenle, çocuğun içinde büyüyüp yetiştiği kültürü ifade etmektedir.
“Kültür aynı zamanda bir eğitimdir. Ancak onunla bu ahlaki ve değerler krizinden çıkmak mümkün olabilir.”
– Use Lahoz –
Zorbalığa Karşı Ekolojik Yaklaşımın Önemi
Zorbalığa karşı ekolojik yaklaşımın benimsenmesi ve uygulanması son derece önemlidir. Çünkü eğer bu sistemler, zorbalık ve şiddetin önlenmesi amacıyla birbiri ile ilişkili ve işbirliği içinde kullanılabilirse, alınan önlemlerin çok daha etkin bir biçimde uygulanması da garanti altına alınabilecektir.
Bu nedenle, zorbalığı önleme stratejileri belirlenirken bunların, çocukların yetiştiği farklı çevrelerin birbiri ile etkileşimini sağlayan ve bu etkileşimi dikkate alan eğitim modelleri ile uyumlu olmasını sağlamak önemli bir ihtiyaçtır.
“Eğitim, dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silahtır.”
– Nelson Mandela –
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Bronfenbrenner, U. (1977). Toward an experimental ecology of human development. American psychologist, 32(7), 513.
- Galende, I. (2017). II Jornada sobre Audición y Lenguaje: Todos iguales todos diferentes.