İyi Bir Babanın Çocuklarına Bırakacağı En İyi Miras

Rousseau, iyi bir babanın yüz öğretmene denk olduğunu söylemiştir. Aslında, bunu gerçekten düşünecek olursak, çok az insan anılarımızda böylesine erken, derin ve belirleyici duygusal bir iz bırakır.

Babalarımız bize, daha fazla cesaret ve özgüvenle hayatımızı kurmamıza yardımcı olacak derslerle dolu bir miras bırakırlar.

Bir baba çocuklarını kollarına aldığında; onları korur ve güç verir, korkularını yatıştırır, onları sakinleştirir ve küçük yüzlerinde bir gülümseme meydana getirir.

Bir babanın göğsü ve kolları arasındaki, kalbinin güçlü bir şekilde attığını hissettiğimiz o özel yerden, daha rahat ve huzurlu bir yer bulmak zordur.

Hepimizin bildiği bir şey, ebeveynlik mesleğinin sadece bir cinsiyete ait olmadığıdır. Hem anneler hem de babalar çocukları için birer rehberdir. Onlar, oğullarının ve kızlarının hayatlarındaki öğretmenlerdir ve güçlü birer rol modelidir.

Dahası, bugün, daha fazla kadın çalışma hayatında ve iş dünyasında yer alıyor. Sonuç olarak, artık erkekler çocuklarını korumak ve eğitmek için daha aktif bir rol üstlenmektedir.

Artık birçok baba ev işlerini ve diğer işleri yapmada daha fazla sorumluluk alıyorlar. Bekar ebeveyn olmayı seçen erkekler bile var.

Geçmişte, bir erkeğin evdeki rolü genellikle “sağlayıcı” ve “takviye edici” olarak görülüyordu. Sadece gerektiği zamanlarda duruma el atacak kişi olarak görülürdü.

Ancak, çoğunlukla, çocuklarını yetiştirmedeki rolleri oldukça pasifti. Ama bu durum artık değişiyor.

Her ne kadar babalar çocuklarını emziremese de, küçük yavrularının beslenmesinde daha aktif bir rol oynamaktadırlar.

Onlar da gece boyunca binlerce kez uyanırlar ve daha az uyurlar. Çocuğun bezini değiştirir ve yavrularını anneleri gibi sevgi ve hassasiyetle kucaklarlar. Ve sürekli çocuklarının yanında olurlar.

Bugün, Ben Anneyim’de konuşmak istediğimiz şey tam da bu.

İyi bir babanın erdemleri, bir çocuğun kalbinde sonsuza kadar sürer

Sonsuza dek sürecek gibi görünen bir dünyada yaşıyoruz. Yakın zamanda hayatını kaybeden sosyolog Zygmunt Bauman‘ın dediği gibi, her şeyi değiştiren likit bir toplum tarafından belirleniyoruz. İşler hızlı gelişiyor. Tüketmek ve deneyimlemek için hissettiğimiz hırs başkaları tarafından değiştiriliyor…

Çocuklarımız büyüdüklerinde, bu tüketici eğilim ile tanışacaklar. Ama her zaman onları köklerine bağlı tutacak bir şey var – çocuklarımız her zaman onları yönlendiren iyi bir babanın mirasını sürekli taşıyacaklar.

Bir babanın etkisi asla sonlanmaz ve asla değiştirilemez.

Her bir öğüt, hatırlamaya değer bir anı, kucaklaşmalar… Bu anlar, bir çocuğun kalbinde eriyen ve yerini tatlılık, sihir ve kararlılıkla doldurulan küp şekerler gibidir. Bu kalıcı, sürekli ve sonsuz bir şeydir.

Kendi çocuğunu tanıyan baba, akıllı bir babadır

William Shakespeare bize şu ifadeyi bırakmıştır: “Kendi çocuğunu tanıyan baba, akıllı bir babadır.” Şüphesiz Shakespeare bunu söylerken, büyük bir gerçeği ifade ediyordu.

Çocuk yetiştirmek demek; zihinleri şekillendirmek, fikirler yeşertmek, rehberlik yapmak, arzu ve tutkular demektir. İyi bir baba, çocuklarını tanımak için her gün çaba sarf eden bir babadır.

Çocuklarının duygularına rehberlik eder ve onları yönetmelerine yardımcı olur. İlgi alanlarını, tutkularını ve hayallerini bilir. Kendi güçlü, sağlıklı, özgür ve eşsiz kimliklerini oluşturmalarına yardımcı olur.

Bir baba olmak, kendinizin de bir zamanlar çocuk olduğunuzu hatırlatır

Sürekli, içimizdeki çocuğun sesini dinlememiz gerektiği hatırlatılır. İyi bir baba, taşıdığı sorumluluğun farkında olan bir erkektir.

Çocuğuna elinden gelenin en iyisini verebilmek için duygusal ve psikolojik olarak kendisine de dikkat etmesi gerektiğini bilir. Aynı zamanda, iyi bir baba her zaman kendi içindeki çocuğa da kulak verir.

• Bunu yaparken, bulunduğu anı yaşama yeteneğini de korur. Bugünü her şeyin mümkün olduğu bir yer olarak görür. Çocuklarıyla heyecan, umut, neşeli oyunlar ve kahkahalarla dolu bir dünyada yaşar…
• Çocuklar, babaları olan, o süper kahramanla oynamayı severler. İyi bir baba kendi çocukluğunu hatırlayarak çocuklarıyla vakit geçirmekten hoşlanır. Komik yüz ifadeleri yapar, çocuklarıyla dışarı çıkar, onlarla şarkı söyler ve onları güldürür…

Bir babanın çocuğuna bırakabileceği en iyi miras: ZAMAN

Ben Anneyim’de, sürekli bu noktanın üzerinde duruyoruz. Küçük yavrularımıza verebileceğimiz en iyi hediye, onlara zaman ayırmak ve birlikte anılar inşa etmektir.

Çocuklarımızın ilgimize ve hatırlamaya değer anılara ihtiyacı var. Kalplerinin bir köşesinde sonsuza dek taşıyacakları güzel anılara sahip olmalılar.

İyi bir baba bunu bilir ve çalışma zamanını ailesine ayırması gereken zamandan ayrı tutar. Çocuklarına ilgi ve şefkat gösterir.

Bunun en büyük önceliği olduğunu bilir. İyi bir baba, her gün çocukları ile kaliteli zaman harcamazsa hayatının anlamsız olacağını bilir.

Bir babanın çocuklarına bırakacağı en iyi miras, sonsuza dek hatırlayacakları anılardır. Bir çocuk kendisini güvende hissettiren ve sevildiğini hatırlatan o koruyucu kucaklamaları asla unutmayacaktır…