Doğumun Farklı Evreleri
Doğumun farklı evreleri ve bu evrelere dikkat göstermek, hamile kadınların bakımında temel parçalardan biridir. Doğumdan önce, doğum sırasında ve doğumdan sonra annenin sağlığını korumak bir kamu sağlığı konusudur. Bu nedenle bu konu, uluslararası sağlık organizasyonlarının sağlamayı amaçladığı şeylerden biridir.
Hamilelik ve doğumun önem arz eden taraflarından birisi bilgiye erişimdir. Bu nedenle kadınlar gebelik döneminin tüm yönleri ve doğumun farklı evreleri hakkında bilgi edinir. Aynı zamanda, kendi sağlıklarına ve ufaklıklarına faydalı olan, farklı uygulamaları veya prosedürleri öğrenirler.
Hiçbir problem olmadan gerçekleşen hamilelik ve gebeliklerin varlığı aşikar. Fakat yine de olası sorunların riskini azaltmaya yardımcı olan birkaç etken vardır. Örneğin; besin takviyesi almak, düzenli olarak kadın doğum uzmanı ve jinekoloğa kontrole gitmek ve belirli doğum öncesi incelemeleri yaptırmak bu risklerin azalmasına katkıda bulunabilir.
“Hamilelik sırasında tıbbi gözetim kesinlikle gereklidir. Bu şekilde, büyüyen bebeğin durumu, gelişiminin her anında daha iyiye götürülebilir.”
Bebeğin doğumu yaklaşıyor
Bebeğin doğumu yaklaştığında anneler, ilk çocukları olmasa bile sık sık belli bir seviyede endişe duyar. Karnı büyür, daha ağırlaşmış hisseder ve yüzü şişmiş görünür. İşte bu zaman soru silsilesinin kendini göstermeye başladığı zamandır.
Bu durum annenin, bütün doğum öncesi kontrolleri ile her şeyin mükemmel bir şekilde gittiğini bildiği durumlarda bile geçerlidir. Doğum anı yaklaştığında annelerin huzursuz hissetmesi çok doğal hatta içgüdüsel bir durumdur.
Klasik hamilelikler sırasında doğum aşamalarının başladığına ve doğumun yaklaştığını işaret eden bazı belirti ve bulgular vardır. Bebeği doğum pozisyonunu aldığı için annenin göbeği aşağıya doğru düşer, hafif kasılmalar daha yoğun ve sık hale gelir, mukus tıkacı açılır.
Doğumun başladığına en belirgin örnek, annenin suyunun gelmesidir. Bu durum amniyotik kesenin patladığı anlamına gelir ve bu da annenin hastaneye gitmesi gerektiğinin belirtisidir. Bebek doğmak üzere.
Doğum ne zaman başlar?
Doğumun farklı evreleri, iki önemli andan başlanarak analiz edilebilir. Bu olaylar doğum öncesi ve doğum anıdır.
- Doğum öncesi evresinde rahim duvarında bir değişiklik meydana gelir. Bu sırada anne, pozisyonunu değiştirdiğinde kaybolan hafif ve düzensiz kasılmalar yaşayabilir. Her kadın doğum öncesi evresinde farklı belirtiler gösterecektir. İşin gerçeği, aynı kadının, bir hamilelikten bir diğerine göre bile farklı belirtileri olabilir. Bunun yanında bazı kadınlar, doğum öncesi evresinde olduklarının farkına bile varmayabilir. Doğum öncesi evresi sadece birkaç saat sürebilmesinin yanında günlerce de sürebilir.
- Doğum, üç koşulun sağlanması ile başlar. Birincisi, rahim ağzının daha uzun ve daralan hale geldiği doğum öncesi sürecindeki rahim duvarının değişikliğidir. Doğumun başlaması için rahim boynu, kendi boyutunun yarısı kadar olması gerekir. İkincisi, rahim genişlemeye başlayarak 2 ila 4 santimetreye ulaşmalıdır. Son olarak, annenin kasılmaları ritmik hale gelmeli ve her 10 dakikada en az iki kez kasılma görülmelidir. Bu üç koşul sağlandığında doğum başlamış demektir.
Doğumun farklı evreleri
Doğumun kendisi sıradaki üç aşamadan meydana gelir:
1. Genişleme:
İlk genişleme aşaması, mukus tıkacının düşmesi ve rahim boynunun genişlemesiyle başlar. Bu aşamanın süresi bir kadından diğerine farklılık gösterebilir. Çok kısa bir süre içerisinde tamamen genişlemesini tamamlayan kadınların yanında genişlemesi saatler süren kadınlarla da karşılaşmak mümkündür.
Bu aşamada kadının kasılmaları; daha güçlü, daha sık, daha ağrılı ve daha ritmik hale gelir. Bebek de doğum kanalı boyunca aşağı inmeye başlar.
2. Doğum
Bu aşama, annenin genişlemesi maksimuma yani 10 santimetreye ulaştığında başlar. Bebek bu aşamada annenin bedeninden dışarı çıkmaya başlar. Kadın, ıkınarak bebeğin çıkışı için önemli olan yardımı sağlar. Doğumun bu ikinci aşaması, 1 ila 2 saat arasında sürebilir.
3. Plasenta çıkışı
Doğum bebeğin çıkması ile değil, teknik olarak, plasenta ve yumurtalık zarlarının dışarı çıkarılması ile sona erer. Bu aşama anne için yüksek önem taşır. Eğer bu dokular annenin rahmi içinde bırakılırsa enfeksiyona sebep olabilir. Bu nedenle operasyonu yapan tıbbi ekip, kadının vücudunda hiçbir doku kalmadığından emin olmak için fazladan inceleme yaparlar.
Plasenta ve yumurtalık zarları dışarı çıkarıldıktan sonra artık ufaklığı kollarında tutuyorsun, doğum bitti. Bu bilgiye önceden sahip olmak korkuyu ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olacaktır. Ayrıca, özellikle ilk kez çocuk bekleyen annelerin, doğumlarına daha sakin ve daha olumlu bir bakış açısı ile bakmalarını sağlar.