Bebeğinizin Kokusu: Heyecan Uyandıran Bağ

Bebeğinizin Kokusu: Heyecan Uyandıran Bağ

Son Güncelleme: 01 Haziran, 2018

Yeni doğmuş bir bebeğin kokusundan daha güzel bir şey var mıdır dünya üzerinde? Bu denli içimizi eriten, kalbimize dokunan ve duygularımızı etkileyen başka bir koku var mı acaba?

Bebeğinizin kokusu gibi unutulmaz, içimizdeki aşka ilham veren ve güçlendiren başka bir koku dünya üzerinde yoktur.

Başka hiçbir koku sizi aynı şekilde etkilemez ve bu koku kadar size gerekli başka bir koku da yoktur. Bu kokuyu duyduğunuz anda bebeğinize karşı beslediğiniz aşkın vahasına kapılır ve koruyucu duygularınızın harekete geçtiğini görürsünüz.

Hayatımızda karşımıza çıkan kokular ve tatlar uzun süre kaybolmaz, ruhumuzda saklanarak bize belli şeyleri hatırlatacağı günü sabırla beklerler. Bekledikleri yerde harabelerin arasında tereddütsüz bir şekilde o küçük ve dokunulmaz esansını, hatıraların iskeletiyle birlikte muhafaza ederler.

Marcel Proust, Kayıp Zamanın İzinde

yenidoğan ve onu öpen anne

Bebek kokusu cennet senfonisidir

Bazı çalışmaların belirttiği üzere bebek kokusu kadınlar üzerinde sanki bir uyuşturucuymuşcasına bağımlılık yapmakta. Bu aslında, evrimsel açıdan düşündüğümüz zaman mantıklı görünüyor. Çünkü koku duyumuz bebeğin anneyle, annenin bebekle olan ilişkisini güçlendiren ve oluşturan duyguların başında geliyor.

Ancak bu nasıl işlemekte? Hadi bu biyolojik ve hayvansal içgüdülerle gelişen reaksiyona daha detaylı eğilelim.

Öncelikle, koku duyumuz çevremizdeki dünyayı algılamamızda ve duygusal bağları geliştirmemizde vazgeçilmez bir rol oynamakta, bunu bilmeliyiz. Beynimizde, kokuların algılanması, işlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili olan bölüme rinansefal denmekte.

Koku duyargaları direkt olarak beynimizdeki amigdalaya bağlıdır. Bu çok önemlidir çünkü amigdala beynimizdeki içgüdülerimizin ve annelik duygularımızın kaynağı ve yöneticisi olarak bilinir. Aynı zamanda vücudumuza dopamin salgılayan yer de burasıdır ve bunun gibi hoşa giden ödüllendirici birçok hormondan da amigdala sorumludur.

kafasında çiçeklerle yenidoğan

Bunun anlamı şu demektir: bebek kokusu, hayat boyunca, annelerin beynine işleyen ve duygusal olarak etkileyen, sevgi ve koruma içgüdülerini tetikleyen bir şey olarak kalacaktır.

Son bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre, hamile kadınlarda koku duyusu, doğum sonrasına hazırlarcasına güçlenmektedir. Hamilelik boyunca ve özellikle doğumdan hemen önceki periyotta kadınların koku duyuları iyice hassaslaşmakta ve keskin olmaktadır. Hamile kadınların her kokuyu algılayabilip, bazı kokulardan özellikle rahatsız olmasının sebebi budur.

Bu olay anne ve bebek arasındaki bağın sinirsel seviyede oluşmasında önemli rol oynar. Bu olay sayesinde anne ve bebek arasında duygusal bir gelişme gözlenecektir.

Hamilelik boyunca annelerin koku duyuları müthiş derecede gelişmesine rağmen, en büyük nöronsal değişimi tam da doğumun olduğu dakikalarda yaşayacaklardır: içgüdüler gelişmiştir.

Bu içgüdüyü hayatımızın geri kalanında sürekli olarak hatırlayıp, unutmayacağız: anne ve bebek arasındaki ilk duygusal bağın temelleri çoktan atılmıştır. Hatta, doğumdan sonraki ilk 24 saat içerisinde bile yeni doğum yapmış bir anne, kendi bebeğinin kokusunu, diğer bebeklerin kokusundan ayırabilme kabiliyetine sahiptir.

Bebek kokusu, anne ve çocuk arasındaki iletişimin önemli bir parçasıdır

Bir anne, bebeğine dokunduğu, kucağına aldığı ve sarıldığı zamanlarda, istemsiz biçimde saf sevgiyi direkt olarak bebeğine verir. Aynı şekilde, bebek annesine sarıldığı zaman, onun kucağındayken o da sevgisini kelimelere ihtiyaç duymadan anneye iletir.

Bu dönemde anne ve bebeğin arasındaki iletişimin, küçük jestlerle devam etmesi gerçekten çok heyecan vericidir. Bu çocuğunu büyütürken bu evreden geçen her annenin hatırladığı bir şeydir.

Bu duyguları yaşayan annelerin anıları kaydetmeleri ve bu anıları hatırlarken yaşadıkları rahatlık hissi büyüleyici bir şeydir. Bu tür anlar çocuklarımızı ne kadar sevdiğimizi bize hatırlatır.

Bu şekilde, çocuklarımız büyüdüklerinde bu duyguları ve anıları hatırlayabileceğiz. Bunları elimizden geldiğince çocuğumuza da aktarma şansımız olacak.

Keşke bebeğimizin kokusunu bir şişenin içine koyabilsek. Yapamıyor olmamız çok üzücü. Çünkü bebeğimizin kokusu hayatımız boyunca karşımıza çıkan en etkileyici kokuların başında gelir. Bebek kokusu en tatlı, en saf anılarla ilişkilendirilip, hayatımız boyunca bizimle birlikte olan ve anılarımızı hatırlatan bir şeydir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.