Bazen En İyi Tedavi Anne Sevgisidir

Bir çocuk hastalandığında, iyileşmesindeki en önemli etkenlerden biri ona göstereceğimiz özen, dikkat ve ilgi olacaktır. Diğer bir deyişle, bir annenin sevgisi küçük bir çocuğun alabileceği en iyi tedavi olabilir.

Çocukken hasta olduğunuz zamanları mutlaka hatırlıyorsunuzdur. Bu zamanlarla ilgili tam olarak neleri hatırlıyorsunuz?

Genel olarak, acı çekmekte olduğumuz şeyden çok, bizim için orada bulunan kişiyi hatırlarız. Böylece, geriye dönüp baktığımızda, iyileşmemiz için bize yardımcı olan o sevgi ve ilgi gördüğümüz anılar hafızamızda yer edinirler.

Sevgi en iyi tedavidir

İnsanoğlu olarak duygularımız ve hislerimiz bizi biz yapan şeydir. Bizim soyut dünyamız, etrafımızdaki fiziksel dünyadan daha karmaşık olduğu için, kalplerimizde olanı elde etmek adına bazı stratejiler kullanmamız gerekir.

Mesele şu ki, duygusal dünyamız hayatımızın büyük bir parçasıdır. Sevgi ve şefkatin bize her gün ihtiyaç duyduğumuz istikrar ve refahı sağladığı kanıtlanmıştır.

Öyle ya da böyle, sürekli olarak ilgiye ihtiyaç duyarız. Bu ilgiyi gördüğümüzde de, hem psikolojik hem de fiziksel sağlığımızdaki etkileri net bir şekilde görülür.

Bir çocuk düştüğünde veya bir yerini incittiğinde, yapacağı ilk şey rahatlamak ve yardım almak için ağlamak olur. Normalde bizim bu duruma verdiğimiz ilk yanıt ise, çocuğu hemen kollarımıza almak ve ona yardım etmeye çalışmak olur.

Görünüşe göre (bir yara ya da incinme gibi) fiziksel durumlara öncelik veriyoruz. Durumun “kontrol altında” olduğunu düşündüğümüzde ise, bilinçsizce çocuğu rahatlatmaya çalışıyoruz. Ona sevgimizi veriyor, böylece kendini güvende hissettiriyor ve yeniden sakin olmasını sağlıyoruz.

Bu, insanın en temel içgüdülerinden birini göstermektedir: Neslin devamı için çocuğu korumak.

En iyi tedavi;

1. Ağrıyı hem fiziksel, hem de zihinsel olarak azaltan,
2. Sakinleştiren ve korkunun etkilerini azaltmaya yardımcı olan,
3. Koruma sağlayan,
4. Rahatlatmak için çalışan,
5. Eşlik edip, destek olan tedavidir.

Anne olarak neler yapabilirsiniz?

Korkunuzu hissettirmemek ve paniğe kapılmamak önemlidir. Bazı durumlarda, bir çocuk yaralandığında sakin kalmak gerçekten zor olabilir.

Yapmamız gereken şey, hızlı hareket etmektir. Onları korumak ve ihtiyaç duydukları tüm desteği sağlamak için hemen orada olmamız gerekir.

Güven verici kelimeler ve cümleler, çocuğun ihtiyacı olan sakinliği sağlamada yardımcı olacaktır. Ses tonumuz mümkün olduğunca sakin olmalıdır.

Bu sayede bir huzur ve güven atmosferi yaratabiliriz. Bir diğer hayati unsur ise, onlara bu sakinliği iletmek için ihtiyaç duydukları ilgiyi göstermektir.

Kaçınılması gereken şeyler

Ne yazık ki, böyle durumlarda birçok ebeveyn kontrolünü kaybeder ve korkularına yenik düşer. Paniğe kapılır, bağırır, ağlar ve korkuları yüzlerinin her yerine kazınır.

Çocuğu sakinleştirmekten ve ona yardım etmeye çalışmaktan ziyade, yaptıkları şey aslında çocuğun kırılganlığını, acısını ve güvensizlik duygusunu beslemektir.

Paniğe kapılmak ve tamamen ilgisiz kalmak gibi uç noktalar, uzak durmamız gereken şeylerdir. İlgisizlik çocuğun acısını keşfetmesine izin vermez. Onu sevgi ve ilgiden mahrum bırakır.

Birçok ebeveyn çocuklarının (özellikle de küçük yaşlarda) gözyaşlarına boğulduğu zamanlarda, soğuk ve mesafeli bir tutum sergiler ve ona kayıtsız kalmayı tercih eder.

Kendi haline bırakmanın, onu güçlendireceğine inanırlar. Bunun bağımsızlıklarını teşvik edeceğini düşünürler. Ama gerçek aslında tam tersidir.

Ağrı hissi, ebeveynlerin algı ve tutumlarından oluşan bir kimlik kazanır. Ağrılı, kaza veya benzeri durumlarda iyi bir tutum sergilemek çok önemlidir.

Bu sayede çocuklarımıza en az travmatik yoldan, bu gibi durumların üstesinden gelme yeteneğini aşılayabiliriz. Bunu yaparak, gelecekte karşılaşmamız muhtemel kötü sonuçlardan kaçınmış oluruz.

Diğer tedavi türleri

Farklı araştırmalar, sevgi ve şefkatin hastalar ve diğer bireylerde çok olumlu sonuçlar verdiğini göstermiştir. Hastanede yatan 12 ay ile 12 yaş arasındaki bir grup hasta, oldukça etkileyici bir çalışmaya katıldı.

Sonuçlar, onlara verilen sevgi dolu bakımın, sağlıklarını %45’ten fazla artırmaya yardımcı olduğunu gösterdi.

Aslında, “hastane palyaçoları” olarak anılan grubun bu büyük başarısı, küçük çocuklar tarafından oldukça güzel bir şekilde karşılanmasında yatıyor. Çabaları sonucu elde edilen olumlu sonuçlardan bahsetmiyoruz bile.

Hastane palyaçoları, bu hastaların ruh halini iyileştirerek, iyileşme sürecini kolaylaştırmaya yardımcı oluyorlar.

Doktor Yaso, amacı hastanede yatan çocukların acılarını hafifletmek olan Venezuelalı kâr amacı gütmeyen bir hayır kuruluşudur.

Doktor Yaso gibi girişimler, çocuklara hastaneye yattıklarında kendilerini daha iyi hissetmelerine izin veriyor. Çünkü onların yüzüne bir gülücük konduruyor ve eğlenceli zaman geçirmelerini sağlıyor.

Onlar, sevgi ve şefkat sunmayı ve her şeyden önemlisi çocukların iyileşmesine yardımcı olmak için kaliteli zaman geçirmelerini amaçlamaktadır.

Ebeveynlerin ve/veya akrabaların çocuklarla ilgilenirken ihtiyaç duydukları ara için en iyi seçenek bir hastane palyaçosudur.

Elbette, bu türden bir dikkati üzerine çekmek için çocuğun hastanede yatıyor olması gerekli değil. Birçok palyaço grubu, evde eğlence seansları da sunmaktadır.

Sevgi ve şefkat, çocuğun tüm rahatsızlıklarının giderilmesine yardımcı olabilecek sihirli malzemelerdir. Bize her şeyin zamanla geçeceğini hatırlatır.

Bir jest, bir cümle, bir bakış, bir öpücük ya da bir kucaklama, bir ilaç kadar, bazense bir ilaçtan daha fazla yardımcı olur. Anahtar, her iki tarafı nasıl dengeleyeceğini iyi bilmektir.

En iyi tedavi; anne, baba, diğer akrabalar ya da arkadaşlar gibi insani, sıcak, sevgi dolu ve şefkat içeren tedavidir.