Dil Gelişimini Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Dil Gelişimini Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Son Güncelleme: 30 Ocak, 2019

Dil gelişimini etkileyen faktörler konusunda yapılan bir çalışma var. British Columbia Üniversitesinden (Kanada) doktora almış olan Judith Johnson’ın yayınladığı bu çalışmanın başlığı, “Dil gelişimini etkileyen faktörler” idi.

Doktor Johnson çalışmasında, konuşmayı öğrenmenin erken çocukluk dönemindeki en önemli başarılardan biri olduğunu doğrulamaktadır.

Johnston ayrıca dil gelişiminin en az beş faktörün etkileşimini yansıttığına dikkat çekti. Bu faktörler sosyal, algısal, bilişsel, kavramsal ve dilsel işlemlerdir.

Johnston’ın katkısına ek olarak, öğrenme ve dil gelişiminin aslında birçok yönden etkilendiğini doğrulayan birçok araştırma var.

İspanyol Pediyatri Birliği, dil gelişimini etkileyen faktörler arasında dört tanesinin belirleyici özellikte olduğunu belirtiyor.

  1. Genetik miras
  2. Aile ve doğrudan çevre
  3. Sosyal çevre ve dış faktörler
  4. Eğitim

Dil gelişimini etkileyen faktörler

Çocuklar konuşmayı ilerlemeci bir şekilde öğrenir. Ancak belirli dönüm noktalarına ulaşabilecekleri yaşlar vardır:

  • Çocuk bebekken, gürültüden korkması ve sesin nereden geldiğini anlamaya çalışması normaldir. Bu işitsel stimülasyon nedeniyle olur. Dolayısıyla, kulak dil gelişimi için temel bir unsurdur. Dokuz aylıktan küçük bir bebek zaten bazı sesler çıkarıp an-ne, ba-ba gibi sesleri birleştirmeyi öğrenir. Bebeğin bu şekilde ses çıkarması, belirli sesleri ve kelimeleri taklit etme yeteneğini kazandığı 12. ve 15. aylar arasında artar. Bu yaşta basit komutları anlayabileceklerdir.
    dil gelişimini etkileyen faktörler
  • 18 ila 24 ay arasında, çocuğun 20 ila 50 kelime arasında değişen bir kelime hazinesi olacaktır.
    Pediyatrik uzmanlar, 2 ila 3 yaş arasındaki çocukların üç ila beş kelimelik cümleler üretebileceklerini söylüyor. Ayrıca onlara ne söylendiğini de anlamalıdırlar. 2 yaşından sonra kelimeleri birleştirmeye başlayacaklar, vücutlarının bölümlerini ve ev eşyalarını gösterebilecekler. Ayrıca “Oyuncağı tut ve bana ver” gibi iki adımlı talimatları izleyebilecekler.

Bu noktada, bebek, örneğin masanın üstünde veya altında olmanın ne demek olduğu gibi kavramları çoktan anlamaktadır. Ayrıca bazı fiilleri ve ebeveynlerinin söylediklerinin çoğunu da anlarlar.

Ne zaman endişelenmelisiniz?

Her çocuk kendi hızında gelişir, ancak akılda tutulması gereken bazı parametreler vardır.1 yaşın altındaki çocuğunuz seslere veya kelimelere tepki vermiyorsa, onu bir uzmana götürmelisiniz. Aynısı, 12 aylık olduğu hâlde jest ve mimik yapmıyor, bazı şeyleri göstermiyor veya ”bay bay” gibi şeyler diyemiyorsa da geçerlidir.

Akılda tutulması gereken bir başka husus, 18 aylık olduğu hâlde çocuğunuzun konuşma yerine jestleri kullanmayı tercih etmesidir. Çocuğun ses üretmemesi endişe verici olabilir.

2 yaşına gelen çocuğunuz, kelimeler ve ifadeler üretemiyorsa veya sesleri tekrarlayamıyor ya da iletişim kurmak için dil kullanamıyorsa, bir uzmana danışmalısınız.

18 aylık çocuğunuz basit komutları anlamakta zorluk çekiyorsa yine bir uzmana danışmalısınız.

İspanyol Pediyatri Derneği, basit komutları anlamıyorsa, tuhaf bir sesi varsa veya kendi yaşındaki çocukları anlamakta zorlanıyorsa, çocuğunuzu bir uzmana götürmenizi öneriyor.

Sorun zamanında ele alındığında, olası komplikasyonları önlenebilir.

Dil gelişimi nasıl teşvik edilir?

Çocuğunuzun içinde büyüdüğü ortam, dil gelişimini etkileyen faktörler içinde en önemli olanlardan biridir. Dolayısıyla, çocukların doğumdan sonra, kendilerini düzgün ve akıcı bir şekilde ifade etmeyi öğrenebilmeleri için olumlu bir şekilde uyarılmaları gerekir.

Çocukla iletişim kurmak için zaman ayırmak çok önemlidir. Bebekken bile dil araçları edinmelerine yardımcı olmak için hikayeler okuyabilir, şarkı söyleyebilir ve oyunlar oynayabilirsiniz.

Dilin doğru kullanımı da önemlidir. Bu, iyi eklemlenme ve kelime bilgisinin doğru kullanımı anlamına gelir.Çocuğunuzla basit, doğrudan ve yavaş bir şekilde konuşmak, dil gelişimine yardım etmenin başka bir yoludur. Bu yararlıdır çünkü duyduğunu taklit edebilecektir. 


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.