Bao: Boş Yuva Sendromu ve Kısa Animasyon Filmi

Filmin kahramanı Bao, oğlunun büyüyüp kendi ayakları üstünde durabilen biri olacağını bilmesi gereken bir kadındır. Ancak bir anne için bunu kabul etmek pek de kolay değildir.
Bao: Boş Yuva Sendromu ve Kısa Animasyon Filmi

Son Güncelleme: 08 Mart, 2020

Kısa bir animasyon filmi olan Bao, çocukların üstüne düşmeyi ve onları yetiştirmeyi bir noktadan sonra bırakmak gerektiğini orijinal bir biçimde anlatan bir yapım. Çünkü çocuklar günü geldiğinde kendi hayatlarını kurarak evden ayrılırlar. Boş yuva sendromunu konu alan bu kısa film, 2019 yılı En İyi Kısa Animasyon Filmi dalında Oscar ödülüne layık görülmüştür.

Bao, Pixar Animasyon Stüdyoları tarafından hazırlanan ve bir kadın yönetmene sahip ilk film olma özelliği taşımaktadır. Yaratıcısı Domee Shi, evden ayrılarak bağımsız bir hayat sürmeye karar veren bir çocuğun annesinin duygularını sadece üç dakika içerisinde harika bir biçimde izleyiciye aktarmayı başarmıştır.

“Bir aile için önemli olan birlikte yaşamak değil, birbirine kenetlenmiş olarak kalmaktır.”

“Anonim-

Bao: Boş Yuva Sendromunu Konu Alan Bir Kısa Animasyon Filmi

Bao adlı bu kısa filmin kahramanı, Çin ve Kanadalı kökenlere sahip, kendisini yalnız ve çaresiz hisseden bir kadın. Filmin başlangıcında kadının bao adı verilen ve buğulanmış, içi doldurulmuş, baharatlı bir dürüm türündeki yemeği pişirdiğini ve kocasıyla birlikte yediklerini görüyoruz.

Kısa film Bao ve boş yuva

Ancak kadın bu yiyecekten bir ısırık almak üzereyken şaşırtıcı bir biçimde yemek canlanır ve ağlamaya başlar. İşte bu andan itibaren buğulanmış bu ekmek parçasını sanki çocuğuymuş gibi beslemeye ve ona bakmaya başlar. Bu parça yavaş yavaş büyür ve gün geçtikçe daha fazla özgürlük ve kendiliğinden hareket etme yeteneği ister. Ancak anne çocuğun üzerinde aşırı derecede korumacı davranmakta ve diğer çocuklarla futbol oynamasına dahi izin vermemektedir.

Bu şekilde ergenlik ve gençlik yılları geldiğinde çocuk artık isyankar tavırlar sergilemeye başlar ve annesi ile artık eskisi kadar çok vakit geçirmemeye karar verir. Bu durum anneye çok ağır gelir. Ancak esas sorun, çocuk annesine kız arkadaşını tanıştırıp onunla beraber yaşamak için ailesinden ayrılmayı planladığını söylediğinde ortaya çıkar.

Bu beklenmedik gelişme kadını çok etkiler. Gerilim, sinir bozukluğu ve kızgınlığı en üst noktaya çıkan kadın buğulanmış ekmeği, yani oğlunu yemeye karar verir. Ancak hemen sonrasında yaptığına çok pişman olur ve hiç durmadan ağlamaya başlar.

Bundan sonraki sahnede annenin odasında ne kadar üzgün bir biçimde olduğunu görüyoruz. İşte tam bu sırada gerçek oğlu ortaya çıkar. Bu çocuk bir boa, yani yemek değil, gerçek bir insandır. Bu şekilde barışırlar ve birbirlerini ne kadar sevdiklerini gösterirler.

Filmin sonunda tüm aile bireylerini bir araya gelmiş, ayrıca çocuğun kız arkadaşının da onlara katılmış olduğunu ve hep birlikte boa ekmeklerinden yediklerini görürüz. Bu son sahnede, boş yuva sendromunun üstesinden gelmiş olan bir annenin yüzündeki tatmin ve mutlululuğu da açık bir biçimde görmemiz mümkündür.

Bao kısa film boş yuva

Bu Kısa Animasyon Filmine İlişkin Bazı Düşünceler

Bu harika kısa animasyon filmi aslında bize, bir anne için çocuğunun evden ayrılmaya hazırlanmasının ne denli önemli bir şey olduğunu ve bunun üzerinde düşünmeye değer bir durum olduğunu göstermektedir. Bu hassas durum karşısında ilk yapılması gereken şey ise, çocukların günün birinde evden ayrılacaklarını kabul etmek olmalıdır.

Bu bağlamda, çocukların büyüyüp birer yetişkin olacaklarını ve kendi hayat planlarını gerçekleştirmek üzere adım atmaları gerektiğini asla akıldan çıkarmamak gerekir. Ancak bu gelişmeyi üzücü ya da tatsız bir durum olarak algılamak zorunda değiliz. Bunun yerine anneliğin farklı bir aşamasına geçiş olarak görmek daha doğru olacaktır.

Bir anne yıllar boyunca hayatının bir bölümünü çocuğunu büyütmeye ve yetiştirmeye ayırmışsa, doğal olarak çocuğu ile arasında çok kuvvetli bir bağın oluşması kaçınılmaz bir durumdur. İşte birliktelik anlamına gelen bu bağlar, çocuk çekirdek ailesinin yanından ayrılmaya karar verse de sonsuza dek var olacaktır.

“Er ya da geç çocuklar evden ayrılır ve uzun bir yola çıkarlar. Taşıdıkları hafif çanta onlarla dolaşacak, onlara verdiğiniz değerleri ve sevgiyi yanlarında taşımalarını sağlayacaktır. İşte ancak o zaman hayat size onlara verdiklerinizin ve öğrettiklerinizin doğru şeyler olup olmadığını söyleyecektir. Unutmayın ki, çocuklar er ya da geç evden ayrılacaktır.”

-Joel Tumax Rubin-


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.